Hak-iş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay:

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak'ın Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısının çıkmaması dolayısıyla çalışma hayatında yaşanan kaosun faturasını HAK-İŞ’e kesmeye çalıştığını belirterek, "Sayın Kavlak'ı yaptığı açıklamalarla, çalışma hayatında yaşanan sorunların çözümü konusunda var olan diyaloğu engelleyen üslubu nedeniyle yadırgıyoruz" dedi.

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, yaptığı yazılı açıklamada, "TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Sayın Pevrul Kavlak, bir gazeteye yaptığı açıklamada, 'TÜRK-İŞ, TİSK ve DİSK'in 2009 istatistiklerinin yayınlanmasına evet dediklerini, ancak HAK-İŞ'in kabul etmemesi nedeniyle 250 bin işçinin toplu sözleşme imzalayamadığını' ve bu nedenle HAK-İŞ'in işçileri mağdur ettiğini iddia etmektedir. Her şeyden önce, diyaloğun devam ettiği bu süreçte Sayın Kavlak'ın kullandığı üslubu yadırgıyoruz" dedi. HAK-İŞ'in, 37 yıllık onurlu mücadelesinde işçiden ve işçinin hakkını almaktan yana tavır aldığını belirterek, bugün de çalışanların mağdur olmasına neden olanın HAK-İŞ olmadığını ve darbe dönemi ürünü yasaları ve statükoyu savunan başta TÜRK-İŞ olmak üzere diğer örgütler olduğunu iddia etti. Toruntay, HAK-İŞ'in çalışanları mağdur ettiği iddialarının tamamen gerçek dışı ve hayal ürünü olduğunu söyleyerek, "HAK-İŞ, işçilerin Toplu iş sözleşmesi ve sendikal haklarını korumaya çalışmaktadır. HAK-İŞ, Toplu İş İlişkileri Yasası'nın görüşmelerinde başından sonuna kadar çalışmalara katılmış, barajsız ve engelsiz bir Toplu İş İlişkileri Yasasının çıkarılması ve sendikal hareketin bugüne kadar elde ettiği kazanımların korunması için gayret göstermektedir" ifadelerini kullandı. Toruntay, açıklamasında şunları kaydetti:

"Oysa yasada barajın yüzde 3 olmasını savunan Kavlak'ın Genel Sekreterliğini yürüttüğü TÜRK-İŞ'tir. Sayın Kavlak, HAK-İŞ'i eleştirmeden önce aynaya bakmalıdır. Mutabakatı bozan HAK-İŞ değil, sayın Pevrul Kavlak'tır. TÜRK-İŞ'in dayattığı yüzde 3 sendikacılığın ipinin çekilmesi anlamına gelmektedir. Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın henüz yasalaşmamış olması nedeniyle çalışma hayatında ciddi bir kaosun yaşandığı doğrudur, binlerce işçi toplu iş sözleşmesi yapılamadığı için ücret zamlarını alamamakta ve büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Bu nedenle HAK-İŞ olarak Parlamentoyu, Hükümeti ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını göreve davet ediyoruz. Binlerce çalışanın mağduriyetini gidermek için Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısının biran önce yasalaşmasını istiyoruz. Bu konuda ilgililerle görüşmelerimize kararlılıkla devam ediyoruz."

Toruntay, bu süreçte 2009 istatistiklerinin aynen yayınlanması konusunda kapalı kapılar ardında hazırlanan ve hukuki hiçbir geçerliliği olmayan bir protokolün taraflarına dayatıldığının bir gerçek olduğunu ifade etti. Toruntay, "HAK-İŞ olarak, bu protokolü hukuki bulmadığımız ve yasanın çıkarılmasına engel olarak gördüğümüz için kabul etmedik. Protokolün kabul edilmesi demek, 2009'dan sonra kurulan sendikaların ve sendika üyesi olan işçilerin yok sayılması anlamına gelmektedir. Sendikal yaşamda kaosun son bulmasının, işçilerin özgürce örgütlenmesinin ve toplu iş sözleşmesi yapmasının tek yolu, barajsız engelsiz bir sendikal mevzuattan geçmektedir. Yasayı çıkarmak yerine, kapalı kapılar ardında, hukuka uymayan, palyatif tedbirler peşinde koşup, ara formüller aramak ve bunları da diğer sendika ve konfederasyonlara dayatmaya çalışmak, işçiye yapılan en büyük haksızlıktır" dedi. Toruntay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"HAK-İŞ, TBMM’nin olağanüstü toplanarak, Toplu İş ilişkileri Yasa Tasarısının bir an önce yasalaşması ve çalışanların mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda her türlü çalışmayı yapmaktadır. Genel Başkanımız Mahmut Arslan tarafından Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan da dahil olmak üzere Tasarının Yasalaşması konusundaki görüşmeler Bayramdan sonra tekrar yoğunlaştırılacaktır. Taraflar arasında tek mutabakat Komisyonda kabul edilen Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'dır. Bu mutabakatı bozanların başında da TÜRK-İŞ gelmektedir. Bunun dışında resmileşen bir mutabakat söz konusu değildir. Şuanda Yasanın çıkmasını isteyen tek örgüt HAK-İŞ'tir. Sayın Kavlak, samimi ise Yasanın TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nda kabul edildiği şekliyle yasalaşması için çalışmalıdır."