Hak-iş Genel Başkanı Arslan: “konfederasyonumuz 15 Temmuz Hain Darbe Girişimine Karşı Yürütülen Ankara’daki Davada Müdahil Olma Kararı Almıştır”

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyon olarak 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı yürütülen Ankara’daki davada müdahil olma kararı aldıklarını belirterek, “Davalar sulandırılmak isteniyor, gerçekten son derece planlanmış bir durumla karşı karşıyayız. Ben, bütün kamuoyunun özellikle Ankara’da ve İstanbul’da devam eden bu davalar konusunda daha fazla duyarlılık göstermesini arzu ediyorum” dedi.Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, iftar yemeğinde basın mensupları ile bir araya geldi. Burada konuşan Arslan, Hak-İş’in Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) çalıştayına katılarak kıdem tazminatı ile ilgili değerlendirmelerini geniş bir şekilde yaptıklarına dikkat çekerek, “Hak-İş, kıdem tazminatı ile ilgili bugüne kadar nerede duruyorsa, hangi hedefleri, eleştirileri, beklentileri, önerileri varsa aynı yerde duruyor. Bugün toplantıda da konfederasyonumuzun kıdem tazminatı ile ilgili görüşlerini bir kez daha paylaşmış olduk. İkinci sorun, taşeron işçilerinin kadro sorunu. Bu da maalesef 2014 yılından beri arzu ettiğimiz bir çözümü henüz elde etmiş değiliz. Mevsimlik ve geçici işçilerle ilgili sorun, bizim açımızdan gündemimizde kalmaya devam ediyor. Çünkü bu konuda da hükümetle, bakanlarla yaptığımız çalışmaların henüz meyvesini almış değiliz. O konudaki çabalarımız devam ediyor. Kamu toplu iş sözleşmeleri ve taşeron toplu iş sözleşmeleri ile ilgili iki tane önemli husus var. Taşeron işçilerin toplu iş sözleşmelerini kamu işverenleri sendikasından kaynaklı olarak ne yazık ki bir çerçeve sözleşmeye dönüştüremedik. Kamudaki işçilerin toplu sözleşme süreçleri, taşeron işçileri saymazsak kamuda yaklaşık 80 bin üyemiz var toplu sözleşme kapsamında. Bunların 40 bini bu yıl, 2017 Ocak ve Mart aylarını kapsayacak şekilde toplu sözleşmelerin sonuçlanması gerekiyor. Şu ana kadar bu konuda da bir ilerleme kaydedilemedi. Sayın bakan ile bugün görüştüm, çarşamba günü bir toplantı yapacağız. Umarım bu toplantıda toplu sözleşmeler ile ilgili yeni bir süreci ve sonuç almaya yönelik bir gelişmeyi hep beraber paylaşmış oluruz. Sayın bakan ile öncelikli olarak kamu toplu sözleşmelerini görüşeceğiz tabii, onunla birlikte taşeron işçilerin çerçeve sözleşmesi konusunda da son gelişmeleri paylaşacağız. Bu konudaki beklentilerimizi tekrar sayın bakana ileteceğiz” ifadelerini kullandı.“Konfederasyonumuz Yönetim Kurulu kararıyla 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı yürütülen Ankara’daki davada müdahil olma kararı almıştır” diyen Arslan, “Çarşamba günü inşallah eğer bir aksilik olmazsa müdahillik talebimizle beraber Sincan’daki duruşmada bir basın açıklamasıyla neden müdahil olduk. Bu süreçteki Hak-İş’in tutumu, kaybettiğimiz şehitlerimiz ve çok sayıdaki yaralımızın, gazimizin talebini de dikkate alarak bu müdahillik konusunda ısrarlı ve kararlı bir tutum ortaya koyacağız” şeklinde konuştu.Arslan, Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını daha etkin, sonuç almaya yönelik atılacak her türlü adımı Hak-İş olarak destekleyeceklerini de söyledi.“Konfederasyonlarla birlikte çalışma konusu bizim açımızdan da son derece önemli”Arslan, CHP toplantısına ilişkin soru üzerine, “Toplantı sonunda bir ortak bildiri taslağı hazırlandı. Sanıyorum Cumhuriyet Halk Partili yetkililer bu ortak bildiri üzerindeki nihai çalışmalarını tamamlayınca bizimle de paylaşacaklar. Biz ortak bildiri oluşturulması ve bunun kamuoyuyla paylaşılması konusunda Hak-İş olarak desteklediğimizi ifade ettik. Konfederasyonlarla birlikte çalışma konusu bizim açımızdan da son derece önemli. Özellikle çalışma hayatının bütününü ilgilendiren temel konularda bütün taraflarla birlikte çalışmak ve masada olmak, müzakere etmek bizim için temel hususlardan bir tanesidir. Biz, sadece kıdem tazminatı değil, geçmişte İş Yasası’nın oluşturulmasında, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın süreçlerinde İş Sağlığı, İş Güvenliği Yasası ile ilgili düzenlemelerde, pek çok konuda konfederasyonlarla birlikte çalışma konusunda hep pozitif davrandık ve hep birlikte mücadeleyi birlikte çalışmayı teklif ettik. Farklı sendikalar, konfederasyonlar olsak da ortak sorunlarımızda birlikte çalışmayı biz geçmişte de yapabildiğimizi düşünüyorum. Bugün de bu çalışmalara biz destek vermeye ve birlikte çalışmaya inşallah devam edeceğiz. Eğer diğer taraflar da bizimle aynı anlayışta olursa bunda hiçbir sorunumuz yok” değerlendirmelerinde bulundu.“Şehit yakınlarımız ve gazilerimizin yalnız bırakıldığı gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor”Arslan, 15 Temmuz davasının sahipsiz bırakıldığına yönelik söylemler ve dava sürecinde sanıkların vermiş olduğu ifadelerle ilgili ise, “Konfederasyonumuz, duruşmaların başladığı ilk andan itibaren bu davanın çok ehemmiyetli olduğunun farkındaydık ve biz ciddi bir hazırlık yaptık. Özellikle müdahillik taleplerimizin gerekçelerini oluştururken hem ülkemizin nasıl büyük bir felaketten geri durduğunu hem de bizzat darbe girişimine karşı meydanlarda ülkemizin, milletimizin iradesinin yanında yer alan Hak-İş’lilerin yaşadığı mağduriyetler, şehitlerimiz ve gazilerimizin olması bizim bu davada hem müdahil olarak hem de bizatihi bu davanın takipçisi olarak yer almamız hususunda genel bir mutabakatımız var. Evet davalar sulandırılmak isteniyor, gerçekten son derece planlanmış bir durumla karşı karşıyayız. Ne yazık ki toplum vicdanıyla da hakikaten alay edercesine, şehitlerimizle, gazilerimizle, milletin 15 Temmuz’da yaşadıklarını sanki yokmuş gibi farzederek son derece gayrı ciddi bir tutum sergilenmiş olması bu örgütün ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu da bir kez daha ortaya koymaktadır. Açıkçası hem savcılık aşamasında hem emniyet soruşturması aşamasındaki bütün ifadeleri yok sayarak reddetmeleri ve yeni bir stratejiyle bu süreci devam ettirmek istemeleri kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor. Biz, Hak-İş olarak çarşambadan itibaren inşallah duruşmanın olduğu her gün orada nöbetimiz olacak. Arkadaşlarımızla beraber o davayı sonuna kadar takip edeceğiz ve orada da müdahilliğimiz kabul edilirse duruşmalarda da bu örgüte karşı Hak-İş’i ve milletimizi en iyi şekilde temsil etmek için çaba sarfedeceğiz. Ben, bütün kamuoyunun özellikle Ankara’da ve İstanbul’da devam eden bu davalar konusunda daha fazla duyarlılık göstermesini arzu ediyorum. Şehit yakınlarımız ve gazilerimizin yalnız bırakıldığı gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Aslında böyle bir şey yok, milletimiz şehitlerimizin, gazilerimizin ve milletimizin mücadelesinin yanında ancak bunun bir organizasyon işi olduğunu düşünüyoruz. Sivil toplum örgütleri, diğer ilgililerle beraber inşallah bu sürecin tamamlanması konusunda daha fazla duyarlılık, daha fazla katkı, daha fazla destek istiyoruz” diye konuştu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İSKİ, Pendik'te su borusunu kesen çalışanla ilgili yasal süreç başlattı

Kastamonu'da çıkan kavgada yaralanan 2 kardeşten biri hayatını kaybetti