YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Hiç kimsenin terör devleti kurmasına müsaade edemeyiz"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (2) - "Hiç kimsenin bir ülkedeki istikrarsızlığı fırsat bilerek, fiili durum oluşturarak, bir terör devleti kurmasına bizler müsaade edemeyiz ve sınırlarımızın içinde bizi sürekli rahatsız eden, evlatlarımızı şehit eden bu örgütlere de müsamaha etmemiz söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği perspektifte bu irini kaynağında kurutmaya kararlıyız" - "Türkiye'nin karşısında kimse şımaramaz. 40 yıldır Türkiye'nin sınırları içinde terör eylemleri yapacaksın hem insan hem de birçok maliyet oluşturacaksın, insanları göçe zorlayıp ceremesini Türkiye'ye çektireceksin, sonra biz bunun hesabını sormayacağız öyle mi? Bunun hesabını sorarız. Türkiye 15 Temmuz'dan beri tüm güvenlik problemlerini bütüncül bir yaklaşımla çözmektedir, önümüzdeki süreçte de YPG/PKK meselesi, bu işin son darbesi olacaktır" - "Kışa giriyoruz. 7 binin üzerinde operasyon gerçekleştireceğiz. Hepsi hazır. Nereye gideceğiz? Ne yapacağız? Nasıl yapacağız? Hangi dönem yapacağız? Bilimi, teknolojiyi en üst seviyede kullanan bir ülkemiz var. Evlatlarımız çok maharetli"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Hiç kimsenin bir ülkedeki istikrarsızlığı fırsat bilerek, fiili durum oluşturarak, bir terör devleti kurmasına bizler müsaade edemeyiz ve sınırlarımızın içinde bizi sürekli rahatsız eden, evlatlarımızı şehit eden bu örgütlere de müsamaha etmemiz söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği perspektifte bu irini kaynağında kurutmaya kararlıyız." dedi.

Bakan Soylu, Karabük Üniversitesinin (KBÜ) 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda düzenlenen akademik yıl açılış törenine katıldı.

İHA ve SİHA'ların sadece İçişleri Bakanlığının kontrolünde olan iç güvenlik bölgelerinde yaklaşık haftada bin 500 saat uçuş gerçekleştirdiklerini belirten Soylu, bundan 3 yıl önce 150 saate çıktıklarında kendilerini bahtiyar hissettiklerini söyledi. Şimdi bu rakamın 10 katına çıktıklarını ve daha da ilerleteceklerini ifade eden Soylu, Türkiye'nin bir mücadele aksı ortaya koyduğunu vurguladı.

Eskiden terör operasyonuna maruz kaldıklarında televizyon haberlerinin nasıl geçtiğine işaret eden Soylu, "Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 3 temel strateji üzerinde yürüyoruz; bir terörü kaynağında kurutmak. Zeytindalı Harekatı, Fırat Kalkanı Harekatı odur. Avaşin Basyan'da, Hakurk'ta, Sinat-Haftanin'de, Pençe Harekatları odur. Bestler Dereler'de, Ömeryan'da, Çemçir'de, Madur'da Kıran-1, Kıran-2, Kıran-3, Kıran-4 odur. Terörü kaynağında kurutmak. Sürekli operasyon mantığı. Kışa giriyoruz. 7 binin üzerinde operasyon gerçekleştireceğiz. Hepsi hazır. Nereye gideceğiz? Ne yapacağız? Nasıl yapacağız? Hangi dönem yapacağız? Bilimi, teknoloji en üst seviyede kullanan bir ülkemiz var. Evlatlarımız çok maharetli." diye konuştu.

- "Terör örgütüne adım attırmıyoruz"

Soylu, sürekli taarruz ve kesintisiz operasyon yaptıklarını bildirerek, bunu sağlayabilecek bir kabiliyete de sahip olduklarını, terör örgütüne adım attırmadıklarını dile getirdi.

MLKP'nin eskiden kırsalda etkili olduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti:

"PKK şemsiyesinin altındaydı, kırsalda kalmadı. DHKP-C kırsalda etkiliydi, kırsalda kalmadı. Erzurum bölgesi uzun zamandır ilk kez teröristsiz, aktaramıyor PKK teröristi artık. Büyük bir mücadele veriyoruz. 500'lü rakamlara geldi Türkiye içerisindeki terörist sayısı. Bu şu demektir, inanın açlıktan kırılıyorlar. Son ele geçirdiğimiz teröristler bir deri, bir kemik halinde. Telsiz konuşmalarından nasıl aç kaldıklarını, o mağaralarda nasıl ve ne durumda olduklarını çok iyi takip edebiliyoruz. Şu an Suriye sınırları dahilinde olan ancak bir şekilde YPG/PKK oradaki karışıklıktan istifa edip o bölgede farklı bir oluşuma gitmek istemektedir.

Afrin'de, Cerablus'ta, El-Bab'ta, Azez'de, Mare'de nasıl buna müsaade etmediysek bilmenizi isteriz ki Fırat'ın doğusunda da buna müsaade etmemiz mümkün değil. Kim bizim buna müsaade etmemiz istiyorsa, kim buna sessiz kalmamızı istiyorsa bilesiniz ki geleceğimizle hesabı vardır ve bugünümüzle hesabı vardır. Kim istiyorsa? Bugün güçlüyüz, Allah muhafaza ayağımız hafif bir sekmeye başlarsa tepemize her taraftan binecekleri aşikardır. Biz size böyle bir Türkiye bırakamayız bedeli ne olursa olsun. Bedeli ne olursa olsun her an tehdit edilen her an parmak sallanılan her an karşımızda 'sizi istediğimiz gibi idare edebiliriz' diyenlerin de yüksekten konuştukları ayaklarımızın titrediği bir Türkiye size bırakamayız. Ayakları üzerinde duran etrafındaki coğrafyaya barışı, huzuru ve dostluğu getirebilen ve ecdadımızın bize bıraktığı emanetlerle onları kucaklaştırabilen bir Türkiye tablosu bırakmalıyız."

- "Tarihimize ve milletimize hiçbir zaman sırtımızı dönmedik, dönmeyeceğiz"

Büyük ve asil bir millet olduklarının altını çizen Soylu, kimseye sırtlarını dönmediklerini söyledi.

Süleyman Soylu, Osmanlı-Rus harbinden, oradaki haksızlıktan buraya gelenlere de sırtlarını dönmediklerini ifade ederek, içlerindeki Abhazlar, Çerkezler, Tatarlar, Pomaklar ve Gürcülerin bu coğrafyanın kardeşliğinin büyük eseri olduğunu dile getirdi.

Selanik'te Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra buraya geleceklere bu milletin sırtını dönmediğini anımsatan Soylu, 1950-1960 arası da sırtını kimseye dönmediğini bildirdi.

Soylu, Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelenlere de bu devletin sırtını dönmediğini anlatarak, "Peşmergelere dahi sırtımızı dönmedik. İnsanlık adına Saddam onları kovalarken elimizi uzattık. Rahmetli Özal, 1989'da Belene kamplarından Türkiye'ye gönderilip Türkiye'nin ekonomisine, geleceğine, dengesini alabora etmeye çalışmaya gayret gösterenlere de prim tanımadı. 'Kapıları açarım herkes gelsin.' dedi. Zenginlik bizi hiçbir dönem şımartmamıştır. Osmanlı'da, Cumhuriyet'te zorluk çektiğimiz hiçbir yılda zenginlik bizi şımartmamıştır. Tarihimize ve milletimize hiçbir zaman sırtımızı dönmedik, dönmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

- "Bu coğrafyada güçlü olmalıyız"

Bu coğrafyanın zayıflığa tahammül edemediğini aktaran Soylu, zayıf düşüldüğü anda karşı karşıya kalınacak bedeli ödemenin mümkün olmadığına dikkati çekti.

Soylu, onun için bu coğrafyada güçlü olmaları gerektiğini belirterek, güçlü olmanın da tek yolunun yine din, inanç, milliyet, geleneklerinin bunu kendilerine emanet ettiğini belirtti.

Birlik içinde olmaları gerektiğini ifade eden İçişleri Bakanı Soylu, "Hiç kimsenin bir ülkedeki istikrarsızlığı fırsat bilerek, fiili durum oluşturarak, bir terör devleti kurmasına bizler müsaade edemeyiz ve sınırlarımızın içinde bizi sürekli rahatsız eden, evlatlarımızı şehit eden bu örgütlere de müsamaha etmemiz söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği perspektifte bu irini kaynağında kurutmaya kararlıyız. Bunu başaracağız. Bunu gerçekleştireceğiz." dedi.

Soylu, Avrupa'nın iki tezinden birisinin demografiyi değiştirmek olduğunu dile getirerek, demografiyi değiştirmeyeceklerini vurguladı.

Gittikleri hiçbir yerde demografiyi değiştirmediklerini anlatan Soylu, örneğin Afrin'deki insanların huzur içinde yaşadıklarını hatırlattı.

Soylu, Cerablus'ta, Azez'de, El-Bab'da, Mare'nin de Afrin gibi olduğunu aktararak, onların orada huzur içinde yaşamasını temin etmeye çalıştıklarını bildirdi.

- "Bu coğrafya birbiriyle kardeştir"

Terörün 14-15 yaşındaki çocukların eline silah verdiğini belirten Soylu, BM'nin terör örgütünün bir mensubuyla imzaladığı antlaşmanın dünya ve BM için kara bir leke olduğunu söyledi.

Soylu, Fırat Kalkanı Harekatı'yla DEAŞ'ın tasfiye edilebileceğini herkese gösterdiklerini ifade ederek, kardeşliği terör örgütlerinin ortadan kaldırmaya çalıştığını kaydetti.

Bu coğrafyanın birbiriyle kardeş olduğunu dile getiren Soylu, orada hakkı olanın orada yaşamasını temin etmenin kendilerinin görevi olduğunu bildirdi.

Soylu, 2 bin 200 yıllık devlet gelenekleri bulunduğunu ve bu noktadaki refleksleri ve politikalarının doğru ve yerinde olduğunu anlatarak, egemen bir devletin ne yapması gerekiyorsa kendilerinin de bunu yaptığına işaret etti.

Türkiye'nin terör karşıtı politikalarında en başından beri samimi ve kararlı olduğunu belirten Soylu, "Türkiye'nin karşısında kimse şımaramaz. 40 yıldır Türkiye'nin sınırları içinde terör eylemleri yapacaksın, hem insan hem de birçok maliyet oluşturacaksın, insanları göçe zorlayıp ceremesini Türkiye'ye çektireceksin, sonra biz bunun hesabını sormayacağız öyle mi? Bunun hesabını sorarız. Türkiye 15 Temmuz'dan beri tüm güvenlik problemlerini bütüncül bir yaklaşımla çözmektedir, önümüzdeki süreçte de YPG/PKK meselesi, bu işin son darbesi olacaktır. Batı'nın üzerinden de sonra anlayacaklar büyük bir yükü almış olacağız." diye konuştu.

- "Bu coğrafya, tehditler ve fırsatlar coğrafyasıdır"

Bu konunun bir iç siyaset malzemesi olarak kullanılmaması gerektiğine dikkati çeken Soylu, iktidar ve muhalefet arasında elbette eleştiri olabileceğini ancak siyasetin milli mesele konusunda kimin yanında durduğuna iyi bakması gerektiğini söyledi.

Dün Anamuhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu meseleyle ilgili yönelttiği 7 soruya okuduğunu belirten Soylu, "Üzüldüğümü ifade etmek isterim. Terörün hesabını, PKK'dan soruyor, Suriyeli muhaliflerden sormuş ve bizden sormuş. PKK/PYD'nin kim olduğunu bilmiyormuş gibi, ona silah verenin, eğitenin, para verenin kim olduğunu bilmiyormuş gibi, PKK'nın yerine Mehmetçikle yan yana, omuz omuza mücadele eden oradaki Özgür Suriye Ordusu'nu koymuş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni de onun üzerinden terör destekçisi konumuna getirmiş. Bu ayıptır ve yazıktır. Bu ülkeye yapılabilecek bir ayıptır. Bu doğru değildir." dedi.

Soylu, Türkiye'yi terörle imtihan etmek isteyenlere bedel ödetme zamanı geldiğini dile getirerek bunu yapabilme kabiliyetine sahip olduklarını vurguladı.

Bakan Soylu, "Türkiye'nin orada ne işi var?" diyenlere seslenerek, "Siz bunu düşünedurun, biz iki dakikada şu PKK'yı bitirip hemen geleceğiz, sorunuza da cevap veririz. Bu coğrafya, tehditler ve fırsatlar coğrafyasıdır. Bugün, tehdit yoğun bir dönemdeyiz, bu doğrudur ancak bu tehdit yoğun dönemin son demlerindeyiz. Bunun arkası, fırsatlarımızın sefasını süreceğimiz dönemdir. Hiç endişe etmeyin, bugün yaşadığımız göç hadisesi dahil bugün katlandığımız pek çok maliyet, yarınlarımız için bize çok farklı fırsatlar ortaya koyacaktır. Bizim temel hedefimiz ve arzumuz, buradaki devletlerin istikrarıdır. İllegal tüm yapılar sahadan silindikten sonra, buradaki ekonomi, ticaret, tarım ve diğer faaliyetler normal seyrine döndükten sonra inanıyorum ki Türkiye'nin büyümesi ve kalkınması farklı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Dünyanın şu anda en önemli enerji geçiş güzergahıyız"

Dünyadaki ekonomik dengelerin değişmeye başladığını anlatan Soylu, Türkiye'nin bu fırsatı iyi yönetmesi için politikalar inşa ettiklerini söyledi.

Soylu, ciddi bir altyapı zenginliğine ulaştıklarını belirterek, zengin insan kaynaklarıyla rekabet edebileceklerini bildirdi.

Ekonomik ve diğer konularda yaptıkları çalışmalardan bahseden Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bundan 20 yıl önce Doğu Akdeniz'de turistik seyahat için bile izin vermez göndermezlerdi, bugün orada biz arama yapıyoruz. Allah'a şükürler olsun. Bu geldiğimiz noktanın en önemli ürünüdür. Dünyanın şu anda en önemli enerji geçiş güzergahıyız. Türkiye bunu elde etti. Daha güçlüsünü elde edecek. Hedefimiz, ilk bin üniversitesi arasına girmek ama hedefimiz Türkiye'de en 5 ülkenin dünyadaki ilk 100 üniversite arasına girmesini temin edebilmektir. O zaman Türkiye bambaşka bir noktaya gidecektir. O zaman masada daha farklı oturacağız. Daha güçlü ve yakışır bir şekilde oturmaya devam edeceğiz. Bunların hedeflerimizi içinde olduğunu, yapabildiğimiz kadar, yapamadığımız kadarını da sizlerin başarabileceğine inanıyoruz.

Öyle bir Türkiye'yi kucaklayıp yarına taşımak zorundayız. O güvenli bölgede yerleştireceğimiz insanlarla düzensiz göçmenlerin geri dönüşü, özellikle güvenli bölge oluşturulmasından sonra hızlanacaktır. Suriye içinde de bu bölge huzur potansiyeli oluşturacaktır. Ülkemizde kalanlar olabilir mi? Elbette ki olabilir ancak bizim öngörü ve analizlerimiz bu kalışların da makul seviyede olacağı ve hatta sosyal ve istihdam alanında ekonomi alanında da bize katkı sunacağıdır. Hali hazırda pek çok sektörde bu insanlar istihdam oluşturmakta, ticarethaneler açmakta ve vergi geliri sağlamakta. Güvenlik sorunları hallolunca bu mesele de makul zemine gelecektir. Kimse bugünkü Türkiye'yi 20 yıl önce hayal edemezdi. 20 yıl sonraki coğrafyamızı da kimse hayal edemeyecek. Buna inanmanızı istiyorum. 20 yıl sonra herkesin birbiriyle kucaklaştığı Avrupa'ya da Batı'ya medeniyetin nasıl olabileceğini ortaya koyacağız. Onun için size çok ihtiyacımız var."

- Diğer konuşmalar

Karabük Valisi Fuat Gürel de kentin doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi değerlere de sahip olduğunu ifade ederek, şehrin eğitime önem verdiğini söyledi.

KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat ise üniversitenin 50 bin öğrenciye ev sahipliği yaptığını belirterek, birliği sarsacak olaylara karşı hassasiyetlerinin en üst seviyede olduğunu bildirdi.

Üniversitenin kalite ve inovasyon odaklı çalışmalarının devam ettiğini anlatan Polat, yaptıkları akademik ve bilimsel faaliyetler hakkında bilgi verdi.

Törende, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin'e fahri doktora unvanı verildi.

Törene, AK Parti Karabük milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş, kurum müdürleri, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.

Bakan Soylu, programın ardından salon çıkışında KBÜ mühendislik fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu Ay Yıldız takımınca tasarlanan elektrikli "Karvolt" otomobilini ve insansız hava aracını inceledi. Soylu, kendisinden destek isteyen öğrencilere destek sözü verdi.

(Bitti)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler