Çeşitli canlılar bulundukları ekosistem ve besin kaynaklarına bağlı olarak farklı beslenme alışkanlıkları geliştirir. Bu canlılar ihtiyaç duydukları besinleri avlayarak ya da toplayarak hem enerji ihtiyaçlarını karşılar hem de ekosistemin doğal döngüsüne katkıda bulunur. Beslenme biçimi bu türlerin yaşam tarzını ve diğer organizmalarla olan ilişkilerini şekillendirir.
Holozoik beslenme, canlıların organik besinleri dış çevreden alıp sindirim yoluyla küçük moleküllere ayrıştırarak enerji ve yapı maddesi elde ettiği bir beslenme türüdür. Bu tür beslenme genellikle hayvanlar ve bazı protistler tarafından gerçekleştirilir. Holozoik canlılar ihtiyaç duydukları besinleri aktif olarak avlar, yakalar ya da çevrelerinden toplar. Sindirim sistemine sahip olan bu canlılar aldıkları karmaşık organik maddeleri enzimlerin yardımıyla daha basit bileşenlere ayırarak enerji üretir ve hücrelerinin yapısında kullanır.
Holozoik beslenme 3 ana aşamadan oluşur: Besin alımı (ingestion), sindirim (digestion) ve artık maddelerin dışarı atılması (egestion).
İlk aşamada besinler ağız ya da benzeri bir organ aracılığıyla alınır. Sindirim süreci, genellikle kimyasal ve mekanik olarak iki şekilde gerçekleşir. Ağızda çiğneme ya da mide gibi organlarda enzimlerin etkisiyle besin molekülleri parçalanır. Sindirilen besinler bağırsaklardan emilerek kana karışır ve vücut hücrelerine taşınır. Kullanılamayan atık maddeler ise sindirim sistemi yoluyla dışarı atılır.
Holozoik beslenmenin temel bir özelliği canlıların farklı türde besin kaynaklarından yararlanabilmesidir. Bazı holozoik canlılar etçil (karnivor), otçul (herbivor) ya da hem et hem de bitki tüketen (omnivor) beslenme stratejileri geliştirmiştir. Örneğin aslan gibi hayvanlar etçil olarak avlarını tüketirken, inek gibi otçullar bitkisel besinleri tercih eder. İnsanlar ise omnivor bir beslenme yapısına sahiptir ve hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklardan faydalanır.
Bu beslenme türü ekosistemlerde enerji akışının ve madde döngüsünün sağlanmasında kritik bir role sahiptir. Holozoik canlılar organik maddeyi tüketerek enerjiyi besin zincirinin üst basamaklarına taşır ve bu süreç ekosistemin işleyişine katkıda bulunur. Ayrıca sindirim sonucu oluşan atıklar toprak ya da su ekosistemine karışarak ayrıştırıcı organizmalara kaynak oluşturur. Bu sebeple holozoik beslenme yalnızca bireysel canlılar için değil, ekosistemin sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşır.
Holozoik beslenme organik besinleri tüketip sindiren ve enerji ile yapı maddesi elde eden canlılarda görülür. Bu beslenme türü genellikle hayvanlar alemine özgüdür ancak bazı protistlerde de rastlanır. Holozoik beslenme yapan canlılar beslenme alışkanlıklarına göre etçil, otçul ya da hem et hem bitki tüketen türler olarak sınıflandırılabilir.
Hayvanlar bu beslenme türünün en yaygın örneklerini oluşturur. İnsanlar gibi memeliler, kuşlar, sürüngenler, amfibiler ve balıklar holozoik beslenme yapan canlı gruplarındandır. Örneğin aslan ve köpek gibi etçil hayvanlar, yalnızca diğer canlılardan elde edilen hayvansal besinlerle beslenirken inek ve tavşan gibi otçul hayvanlar bitkisel besinleri tüketir. İnsanlar, ayılar ve domuzlar ise hem bitkisel hem de hayvansal besinlerle beslenebilen omnivor canlılardır.
Bunun yanında bazı protistler de holozoik beslenme yapar. Amip gibi tek hücreli canlılar çevrelerindeki organik maddeleri veya diğer küçük organizmaları fagositoz yoluyla alarak sindirir ve enerji üretir. Bu durum holozoik beslenmenin yalnızca çok hücreli hayvanlarla sınırlı olmadığını aynı zamanda basit yapılı organizmalarda da görülebildiğini gösterir.
Holozoik beslenme oldukça geniş bir canlı grubunda gözlemlenen temel bir beslenme biçimidir. Bu canlılar organik madde tüketerek hem kendi enerji ihtiyaçlarını karşılar hem de besin zincirinin önemli bir parçasını oluşturur.