"İhaleyi bize bıraktılar"
Beşiktaş'a 2005-2006 sezonunun başında Gençlerbirliği'nden transfer olan Ali Tandoğan ile Siyah Beyazlı kulübün yolları ayrıldı. Tecrübeli oyuncu bu sezon sonu bitecek olan mukavelesini tamamlayamadan, teknik direktör Mustafa Denizli'nin kendisini takımda düşünmediğini öğrenmesi üzerine Beşiktaş defterini kapatma kararı aldı.
Ali Tandoğan takımdan gönderilmesini haksızlık olarak belirtirken, "Hocamızın geçmişine ve yaşına duyduğum saygıdan dolayı tartışmak istemedim ve konuyu kapattım. Ama ihaleyi bize bıraktılar. Umarım bu takım sezon sonu şampiyon olur" dedi.
"HOCAMIZIN GEÇMİŞİNE VE YAŞINA DUYDUĞUM SAYGIDAN DOLAYI TARTIŞMAK İSTEMEDİM VE KONUYU KAPATTIM. AMA İHALEYİ BİZE BIRAKTILAR"
"Bu sezon Ertuğrul Sağlam döneminde iki, Mustafa Denizli döneminde de iki olmak üzeri toplam dört maçta forma giydim. Sonuç olarak çok fazla oynamadım. İlk 11'de oynadığım bu 4 maçın üçünde galip geldik, 1 kez de berabere kaldık. Ben Mustafa hoca ile 13 Aralık'ta oynadığımız Ankaragücü maçı öncesi görüştüm ve benimle ilgili düşüncesini sordum. Devre arası eğer benimle yollarını ayırmak istiyorlarsa bilmek istedim. Ama bana "Benim seninle ilgili düşüncelerim olumlu. Hiç bir yere gitmiyorsun" dedi. Daha sonra Galatasaray derbisinin ardından yapılan toplantıda, Mustafa hocanın söylediklerinden herkes bir şeyler çıkardı. Ben takımda çok fazla oynamayan bir futbolcu da olsam, almam gereken mesajı aldım. Şimdi toplantı da tam olarak ne söylediğini hatırlamıyorum ama sert bir konuşma yapmıştı. Ben de bu toplantıdan sonra menajerimi arattırdım ve eğer olumsuz bir durum söz konusuysa kendi yolumu çizmek istedim. Bu olaydan sonra Mustafa hoca ile tatil dönüşü yeniden konuştum ve bana menajerimin kulübü aradığını ve benim gitmek istediğimi ifade ettiğini söyledi. Ben kendisine böyle bir düşüncemin olmadığını sadece benim dışımda yaşanan bir gelişme varsa haberdar olmak için temasa geçtiğimi ifade ettim. O da tekrar ben menajeri kulübü arayan oyuncularla yola devam etmeyeceğimi söylemiştim dedi. Konuyu çok uzatmak istemedim. Sonuçta hocanın düşüncesini anlamıştım. Yani Delgado'nun menajeri arasaydı ona da mı yollayacaklardı. Hocamızın geçmişine ve yaşına duyduğum saygıdan dolayı tartışmak istemedim ve konuyu kapattım. Çünkü ben Beşiktaş'tan ayrılırken hocası ile kavga edip ayrılan bir oyuncu olmak istemedim. Beşiktaşlı duruşu ile ayrılmak istedim. Emek verdiğim bir yerin arkasından konuşarak giden biri olmam ben. Teşekkür ettim. Umarım takım şampiyon olur dedim ve ayrıldım."
"DIŞARIDAN BİRİ OLARAK BAKSAM DA MUSTAFA HOCAYI BAŞARILI BULMADIM"
Tecrübeli futbolcu bu sezon Beşiktaş formasını ile 4 kez ilk 11'de sahada yer aldığını ifade ederken, bu mücadelelerde üç mağlubiyet, bir beraberlik aldıklarını hatırlattı. Ali Tandoğan "Eğer sezonun ilk yarısı sonunda bir fatura çıkartılması gerekiyorsa dört mağlubiyetten bir şey çıkarmak gerekiyordu. Ben o dört maçta ta yoktum" dedi.
"Ertuğrul Sağlam bu takımdan giderken 4 galibiyeti, 2 beraberliği vardı. Ben de dört maç oynadım 3 kez galip geldik, bir kez berabere kaldık. Eğer sezonun ilk yarısı sonunda bir fatura çıkartılması gerekiyorsa dört mağlubiyetten bir şey çıkarmak gerekiyordu. Ben o dört maçta ta yoktum ama olabilirdim de. O gün oynayan arkadaşlarıma haksızlık etmek istemem. Onlar kötü oynadı, onlar gitsin demek istemiyorum. Sonuçta ihalenin bizim üzerimize bırakıldığını düşünüyorum. Ben Beşiktaş'a gelmek için çok çalışmıştım. Burada oynarken de çok çalıştım, ama nasip buraya kadarmış. Benim tek üzüldüğüm nokta ortada hiç bir şey yokken bu şekilde gönderilmem oldu. Eğer birilerinin gitmesi gerekiyorsa bir çok isim gidebilirdi veya başka sebepler aranıp farklı isimlerde gidebilirdi. Birileri üzerine hiçbir şey almayıp sorumluluğu başkasına yıkmak istedi. Onlardan biri de ben oldum. Bu muameleyi hak etmediğimi düşünüyorum. Son olarak ben Bursaspor maçında oynadım. İyi de oynadığımı düşünüyorum ve dışarıdan da böyle yorumlar aldım. Ama daha sonra kadroya giremedim. Gittiğim için çok üzülmüyorum ama mutlu da değilim. Bu forma ile futbolu bırakmak gurur verirdi. Yönetim kurulundan da kimse ile konuşmadım. Zaten ben onlarla ilgili açıklama yapmam. Sonuçta yıllarca beraber çalıştık. Onların arkasından konuşmam ve konuşturma da. Biz bir aileydik ve üzüldüğüm bir çok konu benimle beraber gidecek".
"TARAFTAR KEŞKE BENİ DAHA ÇOK İÇİNE SİNDİREBİLSEYDİ. ARKADAŞLARIM ÇAĞRILIRKEN HEP ARKALARINDAN BAKTIM"
Ali Tandoğan, Beşiktaş formasını giydiği üç bucuk yılda hep üvey evlat muamelesi gördüğünü söylerken, "Oynadığım dönemde de, oynamadığım dönemlerde de bana hiç destek olmadılar. Taraftar beni bir kere bile yanına çağırmadı. Tek üzüntüm bu oldu. Keşke beni daha çok içlerine sindirebilselerdi. Arkadaşlarım çağrılırken hep arkalarından baktım" dedi.
"Ben üç buçuk yıl bu takımda oynadım ama hiç bir zaman rahat olmadım. Bu durum benim içimde hep bir kırgınlık yarattı. Hiç bir zaman tam anlamıyla rahat olamadım. Beşiktaş taraftarı Türkiye'de takımına verdiği desteğe hep bir numara olarak anılır. Ama oynadığım dönemde de, oynamadığım dönemlerde de bana hiç destek olmadılar. Beni bir kere bile yanlarına çağırmadılar. Tek üzüntüm bu oldu. Ben bu takımda 80-90 maça çıktım. Bu karşılaşmalarda bana destek olduklarında daha iyi oynadım. Keşke beni daha çok içlerine sindirebilselerdi. Arkadaşlarım çağrılırken hep arkalarından baktım. Keşke bana üvey evlatmışım gibi davranmalardı. Ben kimseyi suçlamıyorum ama bana daha fazla destek verselerdi ben bambaşka bir futbolcu olurdum. Çünkü ben destek görmediğim zaman performansımı yüzde 60'dan daha yukarıya çıkaramıyorum. Sonuçta içimde kalan tek burukluk o oldu. Sanki beni hiç içlerine sindirmediler."
" YABANCILARIN HEPSİNİ OYNATACAĞIZ DİYE BİR ÇOK YERLİ OYUNCUYU SİLİP ATTILAR"
Tecrübeli futbolcu Beşiktaş'ta yerli oyuncu olmanın zor olduğu belirtirken, yabancı futbolcuların her zaman önceliği olduğunu sözlerine ekledi.
"Bu takımda yabancılara hep daha çok destek verildi. Hem içeriden, hem de dışarıdan, her zaman daha çok destek gördüler. Kötü oynayan yabancı bir futbolcu 6 -7 hafta formasını kaybetmeden oynadı. Bu durum bir çok yerli futbolcunun da moralini bozuyordu. Bu durumları hep kendi aramızda konuşarak hallettik. Ama Beşiktaş'ta her zaman öncelik yabancı futbolculara oldu. Eğer başarılı olabilseydik biz de onların arkasında dururduk ama başarıda gelmedi. Yabancıların hepsini oynatacağız diye bir çok yerli oyuncuyu silip attılar. Bize bir maç bile tahammül edemeyenler yabancılara kötü oynadıklarında bile destek oldular."
"HİÇ YAŞAMADIĞIM SIKINTILARI BURADA YAŞADIM. AMA KULÜBÜME HEP SAHİP ÇIKTIM"
Ali Tandoğan, Beşiktaş'ın bugün içinde bulunduğu durumda herkesin hatayı başkasında bulduğunu belirtirken, "Kimse kendinde hata bulmadı ve hatalılar Seric ve Ali Tandoğan dendi. İhaleyi bize bıraktılar. Bence iğneyi başkasına çuvaldızı kendilerine batırmalılar".
"Bugün itibari ile Mustafa hoca ile sorun yaşadığım için arkasından konuşacak biri değilim ama bir gerçek var. Her şey ortada. Ben her zaman futbolcunun yanındayım ve onların mağdur duruma düşürülmesini istemem. Kaybettiğimiz maçlardan sonra da futbolcuların hatalı olduğu ifade edildi. Keşke bizim bir aile olduğumuz ve hataların herkes tarafından yapıldığı söylenseydi. Öyle olmadı ve bireysel olarak futbolculara yüklenildi. Futbolcular hedef gösterildi. Tekrar söylüyorum. Ben ayrıldığım için bu açıklamayı yapmıyorum. Dışarıdan biri olarak baksam da Mustafa Hocayı başarılı bulmadım. Bundan sonra başarısız olsun demiyorum ama her şey ortada. Ben arkadaşlarımın başarılı olmasını ve şampiyonluk yaşamasını çok isterim. Kimse kendinde hata bulmadı ve hatalılar Seric ve Ali Tandoğan dendi. İhaleyi bize bıraktılar. Ayrıca ben Mustafa Hoca'nın bazı gazetelerde "İçimizden bazı oyuncular takımın huzurunu kaçırıyor" diye bir açıklamasını duydum. Yine suçun başkalarına atıldığını görüyoruz. Bence iğneyi başkasına çuvaldızı kendilerine batırmalılar. Benim kesinlikle takımın huzurunu bozucu bir hareketim olmadı. Ben hocanın arkasından konuşan biri olmak istemiyorum ama sonuçta benim de canım yandı. Bana yapılanın haksızlık olduğu düşünüyorum. Ama üzgün değilim. Çünkü ben hayatımda hiç yaşamadığım olayları burada yaşadım. Hiç yaşamadığım sıkıntıları burada yaşadım. Ama kulübüme hep sahip çıktım".
"DELGADO İLE HİÇ BİR TÜRK OYUNCU KONUŞAMIYORKİ. DİYALOG KURAMIYORUZ"
Ali Tandoğan bu sezon başında takım kaptanı görevine getirilen Matias Delgado ile Türk oyuncuları diyalog kuramadığını vurguladı.
"Delgado ile hiç bir Türk oyuncu konuşamıyor ki. Diyalog kuramıyoruz. Kendisi zaten çok mülayim ve sakin bir oyuncu. Kaptanlık yapamayacak bir adam değil ama o da kendi sıkıntıları ile uğraşmaktan kaptanlık yapamıyor. Nobre çok iyi bir insan ve çok iyi bir futbolcu. Ama en azından Türk bir futbolcunun ikinci kaptan olması daha iyi olurdu".
Tecrübeli futbolcu Beşiktaş ile ayrıldığının ortaya çıkmasının ardından kendisini bir çok kulübün aradığını ve önümüzdeki günlerde futbol hayatına devam edeceği takımın netleşeceğini belirtti.
"Menajerim aracılığı ile görüşmeler yapıyorum. Belli kulüpler beni aradılar. 7-8 kulübün beni hemen araması beni mutlu etti. Beni takımlarında görmek istediklerini söylediler. Görüşmeler devam ediyor. Kısa bir süre sonra yeni kulübüm ile anlaşma sağlayacağımı düşünüyorum".