İl Müftüsü Emen’den Muharrem Ve Kerbela

Düzce İl Müftüsü Selami Emen, Muharrem ayının 10. Gününün çok önemli bir gün olduğunu belirtti.’Kerbela’yı anlamanın yolu Hz. Hüseyin’i doğru anlamak ve Hüseyince yaşamaktan geçer" diyen Selami Emen, “3 Kasım Muharrem ayının 10. günü, oldukça önemli bir gün. Hem aşure (onuncu gün anlamında) günü, hem de her Müslüman’ı ciğerinden yakan bir olayın yıldönümü. Peygamberimizin çok sevgili torunu Hz. Hüseyin’le birlikte 72 yakınının Kerbela’da şehit edildiği gün. Bundan tam 1375 yıl önce, yani 10 Muharrem 61 tarihinde, bugün Irak sınırları içinde kalan Kerbela’yı kana bulayan bir hadise yaşandı. Peygamberimizin (AS) Ramazan’dan sonra gelen en kutsal ay olarak haber verdiği ve ‘Allah’ın ayı’ olarak nitelediği Muharrem ayında tarih boyunca pek çok önemli olay cereyan etmiştir. İslam öncesi ve sonrasında savaş yapılması yasaklanan haram aylardan biri olan Muharrem’in 10. günü olan aşure gününde birçok peygamberin, yaşadığı sıkıntılardan (tufan, Firavun ve Nemrud zulmü, hastalık gibi) kurtuluşunun gerçekleştiği nakledilir. Hz. Peygamber’in ‘Farz namazlardan sonra en faziletli namaz gece namazı, Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç da Muharrem’de tutulan oruçtur’ buyurmasından ve yine bu ayla ilgili diğer tutum ve tavsiyelerinden hareketle İslam alimleri Muharrem’in 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutmanın müstehab olduğunu belirtmişlerdir. Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının şehadet şerbeti içtikleri aşure günü bütün Müslümanların kalbinde derin iz bırakmıştır. O, her şeyden önce Peygamberimizin torunu idi. Hz. Hüseyin, hak ve adaletle özdeşleşmiş, haksızlığa ve zulme karşı çıkışın sembolü olmuştur. Hz. Hüseyin Medine’de kaldığı süre içinde, kendisini ibadete vererek iyilik, güzellik ve takvaya dayalı bir hayat sürdürmüştür. Sevgili Peygamberimiz, ağabeyi Hasan’la beraber ikisini ‘dünyadaki reyhan çiçekleri’ ve ‘Cennet gençlerinin efendisi’ olarak nitelemiştir. Amacını sadece Allah’ın dinine hizmet etmek olarak belirleyen Hz. Hüseyin, insanların İlahi bir gazaba uğramalarından korktuğunu ifade ederek Allah’a şöyle dua etmiştir: ‘Ey Allah’ım! Sen bilirsin ki bu sözlerim, hükmetmeye rağbetimden, çıkar sağlamayı düşündüğümden değildir. Ancak senin dininin yollarını göstermek, Hakk’a ayna olmak isteğimdendir. Bu suretle mazlum ve çaresiz kullarının esenliğe ulaşmalarını, emirlerini, hükümlerini yerine getirebilmelerini temin etmek istiyorum’ Hz. Hüseyin, dedesinin izinde bir kişi olarak iman, ibadet, takva ve ahlakta zirveye çıkmıştır. Ancak böyle eşsiz bir torunun Kerbela’da şehit edilmesi Müslümanların kalbinde asırlarca dinmeyen sızı, kapanmayan yara olarak kalmıştır. Yüzyıllardır Müslümanlar Allah, Resulullah ve Ehl-i Beyt sevgisini işte bu olay sebebiyle yüreğinde daha derinden hissetmektedir. Geçmişte yaşadığımız keder ve acıların, yeni üzüntülere sebebiyet vermemesini, aksine bizleri birbirimize sevgi ve muhabbetle bağlamasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyoruz” dedi.

Çaldığı motosikletle kaçan şüpheli kovalamacayla yakalandı

Cinayet şüphelisi polise sahte kimlik verdi, çıkan arbedede kendi silahından çıkan kurşunla öldü

Kocaeli'de sahte içki operasyonunda 1 şüpheli yakalandı