"İlaçtaki Katılım Payı Vatandaşı Kendi Kendinin Doktoru Yaptı"

Antalya Eczacı Odası Başkanı Kerem Zabun, muayene ve katılım paylarının ilaç fiyatlarını artırdığını, ilaca etiket fiyatının 4 katı para ödemek istemeyen bazı vatandaşların ise doktora gitmeden ilaçlarını eczaneden kendi kendilerine almaya başladıklarını bildirdi.

Kerem Zabun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bu yıl ilaç için 14,7 milyar lira harcadığını, 2013 yılında bu rakamın 15,6 milyar liraya yükseleceğinin tahmin edildiğini kaydetti.

Sağlık harcamalarındaki artışın, hükümeti bazı kalemlerde tasarrufa gitmeye ittiğini anlatan Zabun, bazı ilaçların ödeme listesinden çıkarılmasını da buna örnek gösterdi. Son dönemde ödeme listesinden çıkarılan ilaç sayısında artış olduğunun altını çizen Kerem Zabun, Eczacılar Odası olarak bu yöndeki bir tasarrufu doğru bulmadıklarını dile getirdi.

Ödeme listesindeki ilaçlarda indirime gidilirken, listeden çıkarılanların fiyatlarında ise ciddi oranlarda artış olduğunu savunan Zabun, "Hepimizin kullandığı basit bir yanık kremi veya bebeklerin pişiklerinde kullanılan bir krem, 1,80 liradan ödeme listesinden çıktıktan sonra 8 lira 35 kuruşa yükseldi. Ödeme listesinden çıkarılan bu ilaçların sayısının giderek artmasından endişe duyuyoruz" dedi.

-Kontrolsüz ilaç kullanımı sağlık problemlerine neden olabilir-

Kerem Zabun, ilaçtaki muayene ve reçete ücreti, fiyat farkı ile katılım payının ilaç fiyatlarını artırdığını kaydetti.

Zabun, "Bir ilacın etiket fiyatı 3 lira 45 kuruş. Vatandaşın ödediği 12 lira 50 kuruş. Vatandaş doktora gitmeden, muayene ücreti, reçete katılım payı, fiyat farkı ve ilaca katılım payı ödemeden bu ilacı almış olsaydı çok daha ucuza bunu alabilecekti" dedi.

Bu durumun hastaların doktora gitmeden kendi kendine ilaç almaya başlamasını beraberinde getirdiğini vurgulayan Kerem Zabun, kontrolsüz ilaç kullanımının vatandaşlarda ciddi sağlık problemlerine neden olabileceğinin altını çizdi. Zabun, şöyle konuştu:

"(İnsan kendi kendinin doktorudur) derler, ama belki çok ciddi bir hastalığı var. Doktora gitmeden (Bu ilacı al) diyemeyiz. Vatandaşlarımıza böyle bir duruma girmelerini asla tavsiye etmiyoruz. Basit düşündüğünüz bir rahatsızlık farklı şeylere gebe olabilir. Ama vatandaşlarımız son dönemde ilaçtaki fiyat farkları nedeniyle doktora gitmeden ilaç almaya başladı, böyle şeylerle eczanelerde karşılaşmaya başladık."

-"Danışmanlığı bıraktık, ilaç politikasını anlatıyoruz"-

Muayene ve diğer ücretlerin eczanelerde alınması uygulamasının 2009 yılında SGK ile imzalanan bir anlaşmayla başladığını anlatan Kerem Zabun, geçici başlayan bu uygulamanın zamanla eczaneler üzerinde kaldığını kaydetti.

Tahsilat işleminin eczacılar için ekstra bir iş olduğuna işaret eden Zabun, vatandaşları ilaçsız bırakmamak için bir takım güncellemelerle bu uygulamaya devam edebileceklerinin altını çizdi.

Ek ücretlerin tek bir merkezden alınmasının daha yararlı olacağını belirten Kerem Zabun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Muayene olduğunuz zaman özel hastanedeki bedel 12, devlet hastanesindeki bedel 8 lira. Bu sizin hanenize yazılıyor. İlk reçeteyi almaya geldiğinizde eczanede karşınıza çıkıyor. Nöbet tutuyoruz, bu sırada vatandaş geliyor. Acil hizmeti ücretsiz. Evinden bir nüfus cüzdanını almış çıkmış. Yanına para da almamış. Biz ilacını vereceğiz. O sürede eczaneye hiç gitmediyse 5-6 aylık biriken bedel çıkıyor, 40 lira. Geçmişten gelen borcu yazılmış, askıda kalmış, beklemiş. O parayı talep ediyoruz. (Ben para almadım yanıma) diyor. Gecenin ikisi, üçü... Pijamasıyla çıkmış gelmiş belki de. Ondan o parayı almadan ilacı verirseniz cebinizden gidecek. Verseniz bir türlü, vermeseniz bir türlü. İşin bir ticari boyutu var, bir de bizim ettiğimiz yemin var. Bu şekilde batan veya zor durumda kalan o kadar çok arkadaşımız var ki..."

Zabun, bu tahsilat sırasında eczacıların vatandaşlarla karşı karşıya geldiğini, ilaç danışmanlığı yapmak yerine vatandaşlara uzun süre devletin ilaç politikasını anlatmak zorunda kaldıklarını vurguladı.