Kuzey Irak’ın Erbil kentinden tedavi için İzmir’e gelen yedi aylık Muhammed, kalbindeki iki delik ve sırtındaki büyük yükten kurtuldu. Hayatının ilk 7 ayını büyük sıkıntı ile geçiren Muhammed, ameliyattan sonra ilk kez rahat nefes aldı.
Kuzey Irak’ın Erbil kentinde dünyaya gelen Muhammed Ahmet’in doğuştan kalp kulakçıkları ile kalpten çıkan ana damarları arasında iki delik tespit edildi. En geç 9 aylıkken ameliyat edilmesi gereken Muhammed için ailesi seferber oldu. Oğlunu ameliyat edebileceği iyi bir hastane arayışına giren baba Hasan Ahmet, hemen Türkiye’ye yöneldi. Baba Ahmet, önce İstanbul ve Ankara’da araştırmalar yaptı, tavsiyeler üzerine Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde karar kıldı ve İzmir’e geldi. Hastaneye geldiğinde Muhammed’e önce kesin teşhis konuldu. Ardından Prof. Dr. Emin Alp Alayunt ile Yrd. Doç.Dr. Faik Fevzi Okur’un başkanlığındaki kalp damar cerrahisi ekibi Muhammed’i ameliyata aldı. Başarılı geçen ameliyatın ardından bir hafta kontrol altında tutulan Muhammed, ailesine ve doktorlarına gülücükler dağıtarak hastaneden taburcu oldu.
Uzun ve yorucu bir sürecin ardından ilk kez ailede herkesin yüzünün güldüğünü söyleyen baba Hasan Ahmet, şöyle konuştu: “Oğlumun hastalığını öğrendikten sonra uzun süre araştırma yaptım. İstanbul ve Ankara’da hastaneleri ve doktorları araştırırken, bu tür ameliyatlar konusunda Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin çok iyi bir ekibi olduğunu öğrendik. Bunun üzerine İzmir’e geldik. Allah’a çok şükür oğlum başarılı bir ameliyat geçirdi ve şimdi çok iyi. Ben daha önce de pek çok hastaneye gittim. Hiçbir yerde bu kadar güzel ilgi görmedik. Hastaneye adımımızı attıktan sonra hiçbir şey yapmamıza gerek kalmadı. Her şey düşünülmüş, her şey yapıldı. Şimdi de gördüğünüz gibi oğlum gülücükler dağıtıyor. Aile olarak biz de ilk kez mutluyuz.”
BEYNİ VE AKCİĞERLERİ VURUYOR
Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Vedide Tavlı, kendilerine gelinceye kadar Muhammed’e farklı teşhisler konulduğunu belirterek, “Bize geldiğinde hafif gelişme geriliği görülen hastamızın teşhisinde farklı görüşler vardı, önce tanıyı netleştirdik. Hem kalbin içindeki karıncıklar arasında hem de kalpten çıkan büyük damarlar arasında büyük birer delik vardı. Bu iki delik sonucunda akciğerlerdeki tansiyon yükseliyordu. Hem akciğer yatağının korunması hem de beynin gelişiminin sağlıklı devam etmesi için bu operasyonun acil yapılması gerekiyordu. Çünkü bebeğin beyin gelişimi, bir yaşın sonunda, ağırlık olarak erişkinin yüzde 85’ine ulaşıyor. Bu hastalar için diğer bir risk de aşırı kan debisi nedeniyle akciğer yatağı sürekli yüksek basınca maruz kalıyor, bu nedenle akciğerlerde geri dönülmez hasar meydana geliyor” diye konuştu. Hastaların gerek kalpteki yüksek basınç gerek akciğerdeki tansiyon nedeniyle zor nefes aldığını ve çok yorulduğunu da belirten Tavlı, sözlerini şöyle tamamladı: “Ülkemizde ortalama bin canlı doğumdan birinde bu hastalık görülüyor. Tedavi edilmediği zaman hasta sık sık akciğer enfeksiyonları geçiriyor, kalp yetmezliği, büyüme ve gelişme geriliği gibi sorunlarla karşılaşıyor. Ama Muhammed için artık bu riskler söz konusu olmayacak, sağlıklı bir şekilde hayatına devam edecek.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz