Eczanelere ilaç ve ıtriyat dağıtım hizmeti sunan Hedef Alliance'ı elinden çıkaran Ethem Sancak, medya, otomotiv ve finans sektörlerinde yatırım yapmayı planlıyor. Sancak, bu planının bir parçasını geçtiğimiz hafta gerçekleştirdi. Mehmet Emin Karamehmet'in borçları dolayısıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)'nun el koyduğu aralarında Akşam gazetesi ve Skyturk360 televizyonu da bulunan Turkmedya'yı 62 milyon dolara satın aldı. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) bünyesindeki Helezon İşadamları Derneği’nin düzenlediği tecrübe paylaşımı programına Ethem Sancak konuk oldu. Sancak, burada yaptığı konuşmada Hedef Alliance’ı sattığını ve sağlık sektöründen çıktığını ifade ederek, dünyada daha etkin bir konuma gelme yolunda ilerleyen Türkiye’de daha can alıcı sektörlerde bulunmak istediği için böyle yaptığını söyledi. Türkiye’nin iki yıl içinde dünyada daha etkin bir yapıya gelecekse şayet bunda yurtdışındaki Türk okullarının önemli payı bulunacağını vurguladı. Son 6-7 yıldır devam eden küresel krizin Türkiye'yi teğet geçmesinde de TUSKON'un büyük katkısı bulunduğunu da kaydetti. İşadamı Sancak, Türkiye’nin önemli bir kavşakta olduğunu ve büyük bir hata yapmazsa iki yıl içinde dünyada etkili bir konuma geleceğine inandığını ifade etti. Bu çerçevede yatırım yapmayı düşündüğü sektörleri de “İlki medyaya girmekti. Çünkü bir ülkenin sağlıklı gidişi veya gidemeyişinde medyanın önemli rolü var. Önemli olan insanlara doğru bilgiyi aktarmak. İkincisi otomotiv sektörüne girmek. Üçüncüsü ise finans sektörüne girmek.” şeklinde açıkladı. Otomotiv ve finans ile ilgili düşünce aşamasında olduğunu, henüz adım atmadığının altını çizen Sancak, çok kar getirdiği söylenen inşaat sektörüne girmeyi düşünmediğini vurguladı. Gerekçe olarak da bu sektördeki oyuncuların her hükümet döneminde sıkıntı oluşturduklarını, bazen hükümetleri bile batırdıklarını ifade ederek, "Bir de bu dünyada çivi çakılacak bir iş yapmak istemiyorum." dedi. "KOBİ YANLIŞ POLİTİKA, ORTAKLIK FARZ BİZİM İÇİN" Ethem Sancak, konuşmasında marka olmanın ve marka çıkarmanın önemine de değindi. Ancak bunun için büyük ve güçlü olmak gerektiğini, bu yüzden aynı sektördeki küçük ve orta ölçekli şirketlerin (KOBİ) birleşip büyümelerinin şart olduğunu anlatan Sancak, şöyle konuştu: "KOBİ yanlış bir politika, ortaklık farz bizim için. Marka oluşturmak için küçüklükten kurtulup büyük sistem oluşturmak gerekiyor. Patron sayısını azaltacağız, herkes patron olmaz. Bakın size oto tamirciliğinden örnek vereyim. Amerika'da araba tamirinden nemalanan 20 patron var. 50 dolar para alıyorlar sizden. Arabanız nerede arızalanırsa 2 saat içinde müdahale garantisi veriyorlar. Yoksa astronamik cezalar var. Sistemini buna göre kurmuş. Biz de ise sadece Çağlayan'da bu işi yapan ve nemalanan 2.000 patron var. Biz KOBİ’lerle övünüyoruz ancak bunda Batı kültürünün etkisi var. Amerika ölçek ekonomisini keşfetti ve Avrupa'yı ezdi geçti." Büyük hedefler belirlediğine işaret eden Sancak, Türkiye’nin 2023’te sadece 500 milyar ihracat, 2 trilyon milli hasıla yapan bir ülke olmak istemediğini belirtti ve “Öyle hale gelirsek bir Hollanda gibi olabiliriz. Ama biz dünyada etkin de bir rol almak istiyoruz. Nitekim 2008’de yaşanan küresel finansal kriz ve Batı’nın artık kurtulamayacağı ekonomik kriz ya İstanbul’u yahut Mumbai’yi küresel merkez yapacak. Bu sebeple hedeflerimiz ekonomik rakamların üzerinde.” değerlendirmesinde bulundu. İhracatta bir Alman ürününün kilosu 3,5 dolardan, bir Türk ürününün ise 1 dolardan satıldığına işaret eden Sancak, bu tablonun değişmesi gerektiğini ifade etti. Böyle bir tabloda Türkiye’deki darbelerin payı bulunduğunu belirten Sancak, “Bizim darbeciler kof ve taklitçi. Ancak başka ülkelerde öyle olmadı. Mesela Güney Kore’de darbe yapıldı, sonra küçük şirketler zorla birleştirildi. Şimdi 7 dünya markası var bunlardan sadece Hyundai’nin ülkesine katkısı 80 milyar dolar.” ifadelerini kullandı. 'EĞİTİM SİSTEMİ BATI KÜLTÜRÜNÜ EMPOZE EDİYOR' ELEŞTİRİSİ Ethem Sancak, konuşmasında Türkiye’deki eğitim sistemini de eleştirdi. Müfredatın tamanen Batı’nın kültür ve tarihinin etkisinde olduğunu ileri sürerek, örnek olarak çağları gösterdi: "Ders kitaplarında çağlar, karanlık, orta ve yakın çağ olarak geçiyor. Bu durum Avrupa için geçerli olabilir. Zaten bu isimleri de onlar takmış. Ancak o tarihler belki onlarda karanlık çağdı ancak bu coğrafyada altın çağdı. Parlak bir dönem vardı. Niçin karanlıkmış o çağ. Batı'nın palavrası, dayatması.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz