YURTHABER

İstanbul
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kadın Cinayetlerinde Suçlu Çok Uzaklarda Değil

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal,...

Kadın Cinayetlerinde Suçlu Çok Uzaklarda Değil

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’nde yayınlanan “Medyaya yansıyan kadın cinayetleri haritasını” değerlendirdi.25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’nde kadincinayetleri.org sitesi 2010-2015 yılları arasında gerçekleştirilen kadın cinayetlerinin bir haritasını yayınladı. Medyaya yansıyan kadın cinayetlerinin veritabanını oluşturmak, kadınların ne tür bahanelerle öldürüldüğüne, cinayetlerde yaşanan ihmallere ve ortaya çıkan büyük fotoğrafın vahametine dikkat çekmek amacıyla oluşturulan haritadaki verileri değerlendiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, “Sonuçların temel sebebi; yasaların eksikliği değil, yargının erkek egemen zihniyette olmasıdır” dedi. “Kadın cinayetleri haritası bize gösteriyor ki son 5 yılda en az 1134 kadın kendilerine en yakın erkekler tarafından katledildi. ’En az 1134 kadın’ diyoruz çünkü bu veriler sadece basına yansımış olan vakaların değerlendirilmesi” diyen Yrd. Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, “Basına yansımamış olan veya cinayet olarak yansımamış olan intihara zorlama yada kaza süsü verilmiş ölümlerin de ardında kadına yönelik şiddet olması kuvvetle muhtemel. En dikkat çekici noktalardan biri de bu cinayetlerin yarısından fazlasında katillerin kadınların eşi ya da eski eşi olması. Faillere biraz daha detaylı baktığımızda kadınların onlara en yakın erkekler tarafından katledildiğini görüyoruz” diye konuştu.“SORUN YASALARDA DEĞİL UYGULAYICILARIN ZİHNİYETİNDE”Kadın cinayetleri konusunda esas problemin mevcut yasalar değil yasaların uygulanmasındaki yanlışlar olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, “Feminist hukukçuların çalışmalarına baktığımızda yasaların değiştirilmesinden ziyade yargının cinsiyetçi zihniyetinin ortadan kaldırılması gerektiğini görüyoruz. Örneğin namus saikiyle işlenmiş bir cinayetin haksız tahrik sebebi olması aslında kanuna aykırı bir durum. Çünkü yasalarda buna dair geçen tek ifade; ’Namus sebebiyle işlenmiş cinayetlerde haksız tahrik indirimi olmaz’ diye geçiyor. Ama uygulamada bu bir indirim sebebi oluyor. Veya ’çok tutkuyla sevdiği için’ 16 yerinden bıçakladığı Hatice Kaçmaz’ı öldüren şahsa verilen indirim gibi. Tutkuyla sevgiden kaynaklanan bir indirim olamaz, bu aslında kanunlara da karşı. Yargı mensuplarının bu erkek egemen zihniyet dahilinde erkekleri kollandığını, kadınların ise şiddete maruz kalmasına yol açtığını görüyoruz” açıklamalarında bulundu.“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TAM OLARAK UYGULANSA YETER”Sivil toplum kuruluşlarının taleplerine değinen Yrd. Doç. Dr. Birdal, açıklamalarına şöyle devam etti: “En temel taleplerden bir tanesi İstanbul Sözleşmesi’nin şartlarının tamamen yerine getirilmesi. GREVİO diye bir denetim mekanizması var bu tam anlamıyla işletilmiyor. Zaten Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nin gerektirdiği koşulları tam anlamıyla yerine getirmediği için Avrupa Konseyi tarafından gözetim altına alınmış olan ülkelerden bir tanesi. Yani kağıt üstünde vaat edilenlerin politika desteğiyle uygulanması lazım. Hem TCK’nın, hem 6284. Sayılı Şiddeti Önleme Kanunu’nun hem de İstanbul Sözleşmesi’nin aslına uygun şekilde uygulanması gerekiyor. Bir diğer önemli mesele tabii ki şiddet gören kadınların başvurabileceği yerlerin olması. Türkiye’de sığınaklar, şiddet hatları, cinsel şiddet görenlerin destek alabileceği yerler gibi mekanizmaların çok eksik olduğunu görüyoruz. Zaten İstanbul Sözleşmesi’nin koşullarından biri de bunların yerine getirilmesi. Daha genel ve en yapısal dönüşümü sağlayacak olan ise toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak olan zihniyetin eğitim sistemine entegre edilmesi, okul öncesinden başlayarak yetişkin eğitimleriyle destekleyerek bu zihniyet dönüşümünün ve yapısal değişimin sağlanması.”“TURUNCU KAMPANYA GÜZEL AMA YÜZEYSEL”2008’den beri Birleşmiş Milletler’in her sene 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddeti Engelleme ve Dayanışma Günü’nden başlayıp 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar sürdürdüğü Turuncu kampanya faaliyetlerine de değinen Yrd. Doç. Dr. Birdal, “Yereldeki faaliyetlerin daha etkili olacağını düşünüyorum. Dün Kız Kulesi’nin turuncuya boyanması çok güzel gözüküyordu ama Kız Kulesi’ni görenlerin kadına yönelik şiddetle nasıl bir bağlantı kurduğundan emin değilim. Yada kadına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturmak ve şiddeti engellemek için olduğunu düşünse bile ne kadar derine etki edeceğini bilemiyorum. Biraz yüzeysel kaldığını düşünüyorum. Yani TBMM’nin turuncuya boyanmasından ziyade uygulamalardaki cinsiyetçi zihniyetten uzaklaşma çok daha etkin olacaktır. Turuncu kampanyadansa feminist örgütlerin kadın cinayetleri mahkemelerini takip etmesi, unutulmasına izin vermemesi böylece canlı tutarak kamuoyunda farkındalığa sevk etmesi daha iyi diye düşünüyorum. Yine de güzel bir kampanya” açıklamalarında bulundu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler