Kazım Karabekir'in Kızı Timsal Karabekir:

Şark Ordusu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir, okullarda serbest kıyafet uygulamasını eleştirdi.

Bir konferansa katılmak için Bursa'nın İnegöl ilçesine gelen Timsal Karabekir, "Hükümetin okullarda kıyafeti serbest bırakmasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, "Bizim o zamanlarda siyah önlüğümüz, beyaz yakamız vardı. O kıyafeti giydiğin zaman çok zengin bir ailenin kızı mı, yoksa çok fakir bir ailenin kızı mısın bilinmezdi. Yarın ne giyeceğim, ya da arkadaşım bunu giymiş diye düşünmenin ıztırabını çekmezdiniz. Maalesef çocuk kesimi acımasızdır. Belli bir yaşta bile hele hanımlar arasında birtakım böyle rekabetler oluşurken, çocuklarda bu nasıl netice verir, yaşayıp göreceğimiz bir konu. Ama bana sorarsanız efendi efendi siyah ya da mavi önlüğü giyip, o evlatların bir arada, 'Ben bu okulun öğrencisiyim' kıvancını yaşamalarını isterim. Bizim o kadar gündemimizde çok şey var ki, bu artık teferruatın bir cinsi, buna karşı olsam ne olur, olmasam ne olur? Ama belli bir üniformanın kıvancını da yaşamalı çocuklar. O çocukların ailelerine de çok büyük sorumluluklar yüklüyorsunuz. Ben çocuğuma belki basit elbise giydirebiliyorum ama yanındaki en kıymetli kıyafetlerle gelirse benim çocuğum ezilir. Ezilen ya da ezen çocuğun annesi olmak istemem. Bence olmaması gereken bir şey. Ama herhalde büyüklerimizin benden fazla bilgisi var ki böyle bir şeyi münasip görmüşler" cevabını verdi.

"ÇANAKKALE BAŞTAN AŞAĞI DESTANDIR"

Çanakkale Savaşlarının bir destan olduğunu anlatan Karabekir, "Çanakkale'nin gerçekten anlatılması çok zor. Burada Sarıkamış’ı da anlatmak çok zor. Çanakkale normal bir savaş değil. Bir milleti 7 düvelin yok etmeye gelişi. Böyle bir şeyi tarihte çok fazla görmüyorsunuz. Çanakkale’yi olduğu gibi yürekle ortaya koyabilmek lazım. Çanakkale dediğimiz zaman oradaki 13 yaşındaki bir mezarı da görüyorsun. 15’li 15’li türküsü ile milletler düğünde oyun oynuyor. Halbuki 15’ler oradaki gençlerin Çanakkale’de şehit olmasını anlatır. O bir ağıttır. Maalesef tarihimize yeteri kadar sahip çıkmıyoruz. Çanakkale baştan aşağı destandır. Orada bir maneviyat var. Orada sadece silah olsaydı Çanakkale geçilirdi. Biz yeteri kadar geçmişimize karşı saygılı değiliz. Geçmişimize sahip de çıkamıyoruz. Akın akın turistik gezilerle çocuklarımız Çanakkale’ye götürüyoruz ama o çocukların hangisi Çanakkale’yi yeteri kadar anlayabiliyor, bu tartışılır. 2 hatıra eşya alıp turist gibi Çanakkale’den döneceksen, zahmet edip gitme. Çanakkale kalple yaşanır. Çanakkale anlatılmaktan ziyade ruhaniyetle ve yürekle yaşanır. Çanakkale Savaşı'nda, 'Birtakım yeşil sarıklılar yardımcı oldu' deniyor ya, ben buna da karşıyım. Ben ruhaniyete inanıyorum. Ben geçmişime ve ruhuma inanıyorum. Çok sıkıntıya düştüğünüzde yüreğinizi Allah’a bağlayın. Babam, ‘Peygamberimizin ve Fatih Sultan Mehmet’in yardımını istediğinde hemen o sıkıntıdan kurtulursun’ derdi. Yani maneviyatsız insan olmaz. Dünya üzerinde Türk askeri gibi hiçbir asker yok" şeklinde konuştu.