YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kılıçdaroğlu: Sınır Çatışmaları, Geniş Çaplı Bir Savaş Için Yeterli Sebep Değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Suriye konusunda hükümetin sığınmacılarla ilgili insani önlemlerini desteklediğini belirterek...

Kılıçdaroğlu: Sınır Çatışmaları, Geniş Çaplı Bir Savaş Için Yeterli Sebep Değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Suriye konusunda hükümetin sığınmacılarla ilgili insani önlemlerini desteklediğini belirterek mülteci meselesinin Suriye'nin içişlerine karışmak için istismar edilmesine karşı olduklarını söyledi.

Kanlı bir şekilde devam eden bu duruma daha fazla askeri güçle müdahalede bulunmanın zaten diktatörünün zalimliğiyle mağdur olmuş olan ülkenin daha da parçalanmasından başka bir işe yaramayacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Bölgemizde ihtiyacımız olan yeni bir savaş değil, barıştır. Türkler bu savaşı istememektedir. Suriyelilerle geçmişe dayanan bağlar güçlü olmaya devam etmektedir ve sınır çatışmaları geniş çaplı bir savaş için yeterli bir sebep değildir." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Suriye'deki gelişmelere ilişkin Wall Street Journal'a bir yazı yazdı. TBMM'nin Suriye'ye karşı ordunun kullanılmasına izin veren 4 Ekim tarihli tezkeresinin iki gergin komşu arasındaki tansiyonu yeni bir eşiğe taşıdığını dile getiren Kılıçdaroğlu, Türklerin çoğunun Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını düşündüğünü söyledi.

"Türklerin çoğunluğu, uluslararası diyalog ve siyasi destek yoluyla Suriyelilerin hür iradesine dayanan barışçıl bir geçişi istiyor." diyen Kılıçdaroğlu, "Fakat, Türkiye’nin tercih ettiği sert güç yolu, şiddetin korkunç bir şekilde tırmanmasına neden olmaktadır. Suriye, bugün, 30 binden fazla ölü ve her gün ülkeden kaçan on binlerce mülteciyle birlikte tam bir iç savaşın içindedir. Türkiye, umutsuzca yardım ihtiyacı içinde olanlara güvenli bir sığınak sunmakta ve başkanı olduğum CHP, hükümetin insani önlemlerini desteklemektedir, fakat mülteci meselesinin Suriye’nin içişlerine karışmak için istismar edilmesine karşıdır. Suriye'ye barış getirmek için, uluslararası camianın bütün meşru gruplara ülkenin geleceğine karar vermede söz hakkı sağlamak zorundadır. Fakat, bunun yerine, farklı uluslararası aktörlerin kendilerine yakın gördüklerini silahlandırdıkları kanlı bir çıkmazın içindeyiz. Türkiye, kendi savunması için, vatandaşlarının ölümüne karşılık vermek zorundaydı ve bunu yeni askeri angajman kuralları kapsamında sınırın öteki tarafına ateş açarak yapmıştır. Fakat, Meclisin savaş tezkeresi riskli ve yersizdir. Karar, German Marshall Vakfının en son anketi ve diğer anketler, Türklerin çoğunluğunun, AKP'nin Suriye'ye karşı agresif tutumuna karşı olduğunu göstermesine rağmen, iktidardaki AKP'nin çatışmanın çözümüne taraf olmaktansa, çatışmanın bir aktörü olma niyetini göstermektedir." dedi.

"GERÇEK BİR BARIŞA DİPLOMATİK YOLLA ULAŞILIR"

CHP'nin AK Parti'nin bu yanlış planına 4 nedenden dolayı karşı çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, bunları şöyle sıraladı: İhtilafın karmaşık dini ve etnik ayrımları göz önünde bulundurulduğunda, Suriye'de gerçek bir barışa varılması için diplomasinin tek yol olduğuna inanmaktayız. Esad'ın indirilmesi son hedef olmamalıdır; bunun yerine nihai hedef, Onun yerine gelecek meşru, demokratik ve laik bir rejimin kurulması olmalıdır. Bütün tarafları içeren müzakereler olmadan bu mümkün olmayacaktır. Zaten kaotik olan savaş alanının içine asker sokmak sadece dökülen kanı artıracaktır.

Türkiye'nin askeri müdahalesine karşı çıkmak, Esad'ın zulmünü desteklemek anlamına gelmemektedir, bu, Suriye'nin içişlerine daha fazla müdahaleyi reddeden meşruiyet, gerekçe ve aklın karşı çıkışıdır. Savaş lehine tek taraflı bir karar, krizin, iki ülke arasında bir çatışmaya dönüşmesine yol açar. Türkiye bu yükü tek başına üstlenmek durumunda değildir ve üstlenemez.

Asker yerleştirme tehdidi etkili bir caydırma yöntemi olamaz. Yetkililer şimdiden Türkiye'nin Suriye'yle tam anlamda bir savaşa girmeye niyetli olmadığını açıkladı. Bu açıdan, böylesi bir hareket ciddi değildir ve Esad rejimini cesaretlendirmiş olur. Bir diğer yandan, Türkiye müdahale ederse, bu, diğer komşu ve bölgesel güçleri çatışmanın içerisine sürükleyebilir. Bu, sınırın her iki tarafında da yaşayan Kürtlerle gerilimi alevlendirebilir.

"AK PARTİ SORUNU DERİNLEŞTİRİYOR"

Türkiye'nin ana muhalefet partisinin lideri olarak Ağustos'ta, Suriye meselesinin çözümüne ilişkin çatışmanın bütün taraflarının, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri, Arap Ligi, AB ve İran'ın katılımıyla müzakerelerini öngören kapsamlı bir plan sunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin bunu anında reddettiğini ve bunun yerine, muhalif savaşçıları desteklemeye devam ederek sorunu derinleştirdiğini belirtti.

Türkiye'nin yıllardır süregelen laik ve açık yönetim geleneği ve Suriye halkıyla olan ilişkisinin Türkiye'yi, Suriye için diplomatik bir çözümü şekillendirecek en önde gelen aktör yaptığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Diğer taraftan, kanlı bir şekilde devam eden bu duruma daha fazla askeri güçle müdahalede bulunmak, zaten diktatörünün zalimliğiyle mağdur olmuş olan ülkenin daha da parçalanmasından başka bir işe yaramayacaktır. Bölgemizde ihtiyacımız olan yeni bir savaş değil, barıştır." diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler