Prof. Dr. Aytuğ Atıcı: "Nükleer santraller yüzünden ekolojik denge bozulur. Olası bir sızıntı durumunda çok sayıda insan ölür, daha fazlası da kanser olur. DNA kırılmaları nedeniyle bu kanserler nesilden nesle aktarılır."
Mersin’in cennet Akkuyu bölgesinde yapılması planlanan nükleer güç santraliyle ilgili TBMM'de konuşan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, TBMM'nde milletvekillerine "Hangi biriniz evinizin yakınına nükleer santral ister? Allah aşkına ya! Bakın, biriniz el kaldırmıyor. Allah aşkına, hangi biriniz eviniziniz yanına nükleer santral istersiniz?" diye sordu.
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı mecliste yaptığı konuşmada: "Değerli milletvekilleri, sizlere Çernobil ve Fukuşima Nükleer Santrallerinde meydana gelen kazalardan sonra yaşanan felaketi tekrar hatırlatmama gerek var mı? Eğer yoksa, Akkuyu’ya nükleer santrali niçin yapıyorsunuz? Amacınız nedir? Eğer masum olduğunuzu düşünürsek cevabımız şu olabilir: Enerji ihtiyacımızı karşılamak, diğer ülkelerle rekabet edebilmek. Peki, bunlar iyi cevaplar. Bunlar için nükleer santral kurmaya gerek var mı? Cevap koskocaman bir “Hayır.” Peki, enerji sorunumuzu nasıl çözeceğiz? Çevremizi tüketerek, kirleterek değil, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla, yani güneşle, rüzgârla, jeotermalle ve su kullanarak. Bu mümkün müdür? Size hayal gibi geliyor ama koskocaman “Evet.” cevabını buradan size veriyorum. Buradan Enerji Bakanı ve Başbakana sesleniyorum, sizler de beni dinleyin milletvekilleri: Danışmanlarınız, bürokratlarınız sizleri yanıltıyor, size doğru bilgi vermiyor. Nereden mi biliyorum? Komisyonumuza geldiler, bize de bilgiler verdiler. Birçok yanlış ve kelime oyunları var. Arzu eden herkese uzun uzun ne olduğunu anlatırım. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızın değerlendirilmesi durumunda, 2030 yılında bile elektrik talebimizin 2 katını karşılayacak kadar yenilenebilir enerji kaynağımız var."
en bir bilim insanıyım ve bunları size tek tek ispat ederim. Ayrıca enerji tasarrufu ve kaçak kayıpların önlenmesiyle dört nükleer santralden elde edilecek enerjiyi sağlayabilirsiniz. Gelin, küçük bir hesap yapalım. 2020 yılında -hadi çok uzağa gitmeyelim, hani “2023” diyorsunuz ya- enerji ihtiyacımız ne kadar? Sizin Bakanlığınız diyor ki: “400 terawatt/saat.” Peki, yılda 350 gün ve günde 7,5 saat güneş gören ülkemizde yılda ne kadar enerji üretilebilir biliyor musunuz? Tam 400 terawatt/saat yani tam ihtiyacımız kadar. Rüzgârı, jeotermali, hele hele o iğrenç fosil yakıtları hiç saymıyorum bile. Bunları da katarsam eğer sadece yenilenebilirle 2 kat enerjiyi elde ediyoruz. Neymiş efendim, bürokratlarınız size diyormuş ki bu çok pahalıymış, çok zormuş. Zorlukları aşmak için iktidar oldunuz değerli milletvekilleri. Bu zorlukları aşacaksınız kardeşim. Küçücük bebekleri kanser yapmak yerine zorlukları aşmak mecburiyetindesiniz, başka çareniz yok. Etrafınıza bir bakın, millet ne yapıyor? Almanya’nın Libya’da ne işi var? Ben size söyleyeyim: Libya çöllerine tam on iki tane güneş enerji santrali kuruyor ve bize elektrik satacak. Bu neye benzer biliyor musunuz? Kutuplara gidip buzdolabı satmaya benzer. Lütfen, kimseyi aptal yerine koymayın" dedi.
Kanser korkusunu Mersin halkına nasıl reva görüyorsunuz?
"Nükleer santrallerin finansmanı, işletimi, söküm maliyeti yüksek, teknolojik olarak tamamen dışa bağımlıdır" diyen Aytuğ Atıcı: "Radyoaktif atık sorunu çözülememiştir. Bu atıklar, bakın, binlerce değil milyonlarca yıl yok olmuyorlar. Üretim güvenliği düşüktür, kaza riski yüksektir. Nükleer santraller yüzünden ekolojik denge bozulur. Olası bir sızıntı durumunda çok sayıda insan ölür, daha fazlası da kanser olur. DNA kırılmaları nedeniyle bu kanserler nesilden nesle aktarılır. Buradan Sayın Başbakana sesleniyorum: Sayın Başbakan, siz çok yakın zamanda bir kanser korkusu yaşadınız. Bunun ne demek olduğunu siz ve sizi gerçekten çok iyi sevenler bilirler. Şimdi bu kanser korkusunu Mersin halkına nasıl reva görüyorsunuz? Bunu bir düşünün. Sızıntı olmasa bile nükleer santral çevresinde lösemi insidansı, lösemi sıklığı 2,2 kat artmıştır. Bakın, buraya nükleer santral kurduğunuzda tarım olumsuz etkilenecek, kimse buradan sebze-meyve almayacak; turizm olumsuz etkilenecek, hiçbir turist gelmeyecek. Nükleer santrali soğutmak için denizi kullanacaksınız, denizin sıcaklığı 2 derece artacak ve burada hiçbir canlı yaşamayacak. Bu nedenle, artık, tüm dünya bunlardan vazgeçiyor, siz de bunlardan vazgeçmek zorundasınız. Dönün Rusya ile yaptığınız anlaşmaya bakın. Bakın, en pahalı enerjiyi alacaksınız, en pahalı. On beş yıl alım garantisi verdiniz Rusya’ya, on beş yıl. Herkes, tüm dünyada nükleer enerjiyi 6-7 sente alırken biz 13,3, dikkat edin sayın milletvekilleri, siz hesaptan iyi anlarsınız, 13,3 sente biz alacağız. On beş yılda yaklaşık 71 milyar doları Ruslara vereceğiz. Şimdi, size soruyorum Allah aşkına, Allah aşkına iyi düşünün ve kendinize karşı dürüst olun: Hangi biriniz evinizin yakınına nükleer santral ister? Allah aşkına ya! Bakın, biriniz el kaldırmıyor. Allah aşkına, hangi biriniz eviniziniz yanına nükleer santral istersiniz? Bir kişi el kaldırdı. Hayırlı uğurlu olsun, senin evinin yanına yapalım nükleer santrali. Bakın, afetlerden siz sorumlu değilsiniz ama santralden siz sorumlu olacaksınız." diye konuştu.
Avrupa ülkelerinin tamamı, nükleer santralden vazgeçiyor
Milletvekili Atıcı konuşmasının devamında: "Sayın Bakan, bilim adamı olarak sizleri yanılttığımı veya yanıltmaya çalıştığımı söyledi. Sayın Bakan, gerçekten bilim yoluna kendini adamış insanlar, insanları bilerek yanıltmazlar ancak kim insanı yanıltır biliyor musunuz? Gözünü para bürümüş, hırsları aklının önüne geçmiş ve göbeğinden dışa bağımlı, çaresiz olan insanlar bilirler yanılttıklarını ve bile bile -eğer vicdan varsa- bazen de içleri kan ağlayarak insanları yanıltırlar. Ben sizin böyle yaptığınızı söylemiyorum, sakın beni yanlış anlamayın ama eğer yanıltan birileri varsa bu kişiler onlardır.
Bakın, siz dediniz ki: “Herkes, her önüne gelen nükleer santral yapıyor.” Hayır, tam tersi, Avrupa ülkelerinin tamamı, nükleer santralden belli bir program dâhilinde vazgeçiyor, bu programları az gelişmiş ülkelere yaptırtmaya çalışıyorlar. Sadece bir dakika elli bir saniyem kaldığı için uzun uzun anlatmayacağım ama lütfedin ne olur bizi davet edin bir araya gelelim, siz yoğunsanız arkadaşlarla bir araya gelelim bizim bilgi dağarcığımızdakileri sizlere anlatalım. Bakın biz muhalefet partileri elbette ki iktidar partisine vurmaktan keyif alırız, yanlış yaptığınız zaman basarız yaygarayı. Bu, öyle bir konu değil. İnanın bu muhalefet edilecek bir konu değil. Bu bir insanlık konusu. Oradaki bir sızıntıdan sonra siz nasıl dersiniz ki insanlar etkilenmez, Allah aşkına. Siz nasıl dersiniz ki Fransa’ya turist gidermiş de bize niye gelmezmiş? Yahu siz Fransa’daki, Avrupa’daki lobiciliği bilmiyor musunuz? Sen buraya nükleer santrali kurduğun an Yunanistan başta olmak üzere, İtalya başta olmak üzere orada nükleer santral var, gitmeyin diye yaygara koparacaklar mı, koparmayacaklar mı? 12,3 sente anlaştığınızı çok iyi biliyorum, KDV’sini söylemeyi unuttunuz. O yüzden bu daha da fazla bir rakam olacaktır. “Bana daha düşük bir fiyat getirin.” diyorsunuz, gelmez, daha düşük bir fiyat gelmez çünkü burada başka, geri planda başka işler var. Elbette ki gelmez, getirmeyeceğiz çünkü biz bunu toptan reddediyoruz. “Finansman düşük.” diyorsunuz Sayın Bakan. Finansman düşük filan değil. “Bizim ödemelerimiz yani 71 milyar dolarımız gittikten sonra kâr edeceğiz.” diyorsunuz ama etmeyeceğiz. Güneşe eğer yatırım yaparsak. Bakın matematikçiler bilirler eksponansiyel olarak üretim fiyatı çok ciddi düşecektir. Ne olur buraya gelin. Nükleer santral dışa bağımlıdır. Biz enerjide yerli, yenilenebilir şeyleri kullanmak istiyoruz, dışa bağımlı olmak istemiyoruz. Biz nükleer santral yapamayız, yapamayacağımız için Rusya’ya el açtık, avuç açtık, gel buraya nükleer santral… Siz zannediyor musunuz ki nükleer teknolojiyi bize öğretecekler? Ama Allah sizi şaşırttı galiba. Dedi ki: Sadece elektrik sorunu değil sanayileşme. Eğer bunun arkasında silah varsa biz zaten buna karşıyız. Biz yerel değil ülkenin kalkınmasını hem yerelin hem ülkenin kalkınmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz