Bayburt Üniversitesi'nin düzenlediği 'Arap Baharı ve Dünya Ekonomisine Etkileri' konulu söyleşide üniversite öğrencileriyle bir araya gelen gazeteci yazar Mehmet Altan, Arap Baharı'nı anlamak için '100 Yıl Savaşları'nı iyi okumak gerektiğini söyledi.
Bayburt Üniversitesi tarafından üniversitenin başlatmış olduğu 'Sosyal Dayanışma ve Dönüşüm Projesi' kapsamında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çok Amaçlı Salon'da düzenlenen söyleşiden önce Rektör Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu ile birlikte üniversiteyi gezen Altan, üniversite hakkında bilgi aldı.
Ardından söyleşinin yapılacağı salona öğrencilerin alkışlarıyla giren Altan, konuşmasına üniversiteleri çok önemsediğini ve üniversitelerden gelen davetlerin kendisini heyecanlandırdığını dile getirerek başladı.
Gerçek üniversitelerin, dünyanın geçmişindeki insanlık birikimini saklayan ve aynı zamanda geliştirmeye çalışan mekanlar olduğu için kendisini heyecanlandırdığını belirten Altan, "Üniversiteler evrenselden gelen insanlığın kurumlarıdır ve muhatabı da insanlıktır. Bunu bu dönemlerde anlatmanın zor olduğunu biliyorum. Çünkü Türkiye'de daha çok konuşulan din dil ırk ayrımı Fakat hep birlikte kalkıp Norveç'e gitsek, ırk din mezhep değişecek ancak insan olma vasfımız aynı kalmaya devam edecektir. İnsanların insanlara, kuşakların kuşaklara armağanını biriktiren barındıran kurumlardır üniversiteler." şeklinde konuştu.
İnsanlık kavramını en fazla hissedecek, içselleştirecek ve teorik olarak bugüne kadar yaşamış olan 116 milyar insanın bıraktığıyla bugün insanlığın kesiştiği noktada insanlık bilincini pekiştirip topluma aktaracak kurumun üniversiteler olduğunu kaydeden Altan şöyle devam etti, "Bayburt'un olağanüstü tarihiyle bütünleşen bu şirin kampüsü çok beğendim. Fakat en çok da üniversitenin beyni ve kalbi diye tanıtılan ve burayı tüm dünyaya tanıtan bilgi işlem merkezi ve kütüphaneye hayran kaldım."
Dünyada artık bilginin egemen olduğunu, kum, cam ve dizüstü bilgisayarların aynı malzemeden imal edilmesine rağmen kumun kilosunun 5 sent, dizüstü bilgisayarın tanesinin ise 1700 dolar olduğu örneğini veren Altan, değişime ve gelişime ayak uyduramayanların yok olmaya mahkum olduklarını öne sürerek şöyle devam etti, "Yeni çağın algısını ve altyapısını değiştirecek olan elbette üniversitelerdir. Bu açılardan siz aslında ateşkesten önce son savaşan askerlere benziyorsunuz. Bir süre sonra ne bu üniversitelerdeki meslek algısı kalır ne bu şekilde eğitim kalır. Az önce rektör hoca tanıttı, İTÜ'den bir öğretim üyesinden ders alıyor buradaki öğrenciler. Bayıldım. Eğer kent üniversiteye baskı yapıyorsa orada farklılaşma olmaz, 'ben kenti modernleştiriyorum' dersen bu sefer de gözünü kaybedersin. Metropollerin en büyük özelliği kalabalıktan doğan özgürlük, çeşitlilik ve garipsenmemektir, benzememektir. Siz bunu amacı farklılaştırmak olan bir üniversiteye uygularsan bu belki kenti modernleştirir ancak üniversiteyi geriletir."
'Arap Baharı' denilen hareketin anlaşılması için tarihi iyi okumak gerektiğinin altını çizen Altan, dünya tarihindeki değişimlerin uzun sürdüğünü ancak sanki bir anlık olaymış gibi aktarıldığını söyledi. "Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri anlamak için 100 Yıl Savaşları denilen tarihi iyi bilmek gerek. Burada bir tarihi değişim yaşanıyor, bu süreç ne kadar sürer bilinmez, belki içine Türkiye'yi de alır. BOP denilen şey bizde hep küfür ve hakaret üzerinden tartışılıyor. Burada şuna da dikkat çekmek lazım; Türkiye Orta Doğu'da yaşanan gelişmelere hep PKK üzerinden bakıyor, halbuki PKK'ya Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler üzerinden bakmak lazım. Ancak burada da samimi olmak gerek. İlkelerinizin olması gerek. Siz hala ruhban okulunu açmazken, Kürtçeyi tartışmazken, cem evlerini konuşmazken kalkıp da diğer ülkelere demokrasi havarisi kesilemezsiniz, bu samimi olmaz." diyen Altan Türkiye'nin birçok ekonomik ve sosyal göstergede hala dünyanın gerisinde bulunduğunu öne sürdü.
Söyleşinin son bölümünde öğrencilerin sorularını cevaplayan Altan, "Sizce Türkiye Orta Doğu'nun lideri mi" sorusuna, "Ben bir iktisatçı olarak Türkiye'nin nerede bulunduğunu iyi biliyorum. Türkiye dünden çok daha iyi bir durumda ancak hala birçok göstergede oldukça gerilerdeyiz. Bizim eğitim sistemimizin sorunlarından biri de dünya ile kıyaslama yapmaması. Bakın insani gelişme endeksinde 92. sıradayız. Kişi başına gelirde 59'dayız. İnovasyona dayalı rekabette 69.'yuz. Siyaset bir propagandadır. Sizin gözünüzü bir şekilde boyayarak statükonun devamını sağlamaktır. Üniversite ise bunun tam tersidir. Üniversitelerin görevi de o toplumuni önündeki zaafların altını çizmektir. Eğer üniversiteyi idarenin devamını sağlayan bir propaganda aracına çevirirseniz üniversiteyi öldürürsünüz, kendinizi de kör edersiniz. " şeklinde cevap verdi.
Wikileaks belgeleriyle ilgili bir soruya da , "Wikileaks belgelerinin bir sızdırma olduğuna şüpheyle bakıyorum. Bana daha çok sanki birilerini hizaya getirmek için atılmış bir adım gibi geliyor. Ayar vermek için atılmış bir adım diyorsanız, dikkat edin mesajı alan adam oluyor." dedi.
Altan bir soru üzerine de milli eğitim sisteminde yapılan 4+4+4 düzenlemesinin 28 Şubat'ın rövanşı niteliğinde olduğunu ifade ederek, bunu bir geriye gidiş olarak değerlendirdiğini belirtti.
Söyleşinin ardından Rektör Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu tarafından Mehmet Altan'a katılımı için plaket verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz