Mgc Yönetim Kurulu'ndan "sansürcü Tüm Yaklaşımları Kınıyoruz" Açıklaması

Malatya Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Yönetim Kurulu, 24 Temmuz 1908’de basındaki sansürün kaldırılışının 104'üncü yıl dönümünde "Sansürcü tüm yaklaşımları kınıyoruz" açıklaması yaptı.

Yazılı açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi:

"24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gün olarak tarihe geçmiştir. Bu nedenle 24 Temmuz, Cumhuriyet Dönemi’nde Türk basınından sansürün kaldırılması ve Basın Bayramı olarak ilan edildi. Daha sonra kutlamalar Geleneksel Gazeteciler Günü adı altında yapılmaya başlandı."

"Türkiye’deki basın kuruluşları zaman zaman 24 Temmuz 1908 öncesini hatırlatan dönemlerden geçtiler ama 24 Temmuz simge olarak önemini hiç kaybetmedi" denilen açıklamada, "Bugün de basın kuruluşları üzerinde örtülü bir sansür olduğunu söyleyebiliriz. Bu anlamlı günde, sansürü kınayan açıklamalar yapan ve yayın kuruluşlarına övgüler dizenlerin de bir eleştiri anında veya aleyhte bir haber halinde hangi yollara başvurduklarını üzülerek görüyoruz. Haber yaptı diye yayın kuruluşları sahipleri aranarak gazetecilere ayar verilmekte, yerel kanallarda program yapanlar ise eleştiri yaptıkları için program yapmaları engellenmektedir" ifadeleri kullanıldı.

"Bir yerel gazetede üyesi olduğu siyasi partiyi eleştiren bir makale yazan yazar hakkında kesin ihraç talebiyle disiplin soruşturması açıldığını 104 yıl önce değil, bugün Malatya’da bunu yaşıyoruz" diye kaydedilen açıklama şöyle devam etti:

"Bırakın iktidar mensuplarını, muhalefet partilerinin de eleştiriye açık olmak yerine sansürcü bir yaklaşım içerisinde olmaları, Malatya'da özgür gazetecilik için oldukça tehlikelidir. Bu nedenle her türlü sansürcü yaklaşımları Malatya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak kınıyoruz. Malatya’da yayın yapan 13 günlük gazete, 17 adet radyo, 6 adet televizyon, 20 kadar internet sitesinde görev yapan yaklaşık 200 kişi istihdam edildiği basın camiası olarak, 104 yıl önce Basın Bayramı olarak kabul edilen 24 Temmuz’u daha anlamlı olarak kutlarken, her türlü sansürcü girişimleri ve yaklaşımları kınıyoruz."

Açıklamada ayrıca, toplumsal değerlere saygılı, kişisel hak ve özgürlükleri temel alan, objektif, tarafsız ve özgür basının demokrasiyi güçlendireceği, ülkenin ve kentlerin gelişmesi ile kalkınmasına da katkı sağlayacağı, özgür basının yarın herkese lazım olduğunu unutmamak gerektiği de vurgulandı.

MİLLETVEKİLİ VELİ AĞBABA DA MESAJ YAYINLADI

Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da yayınladığı mesajda, "Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan 2012 Yayınlama Özgürlüğü Raporu'na göre 2012 yılında 47 kitabın toplatılma, yasaklama veya yargılama kararlarına maruz kaldığını belirterek, "Sadece kitaplar ve dergiler değil, gazeteciler de AKP hükümetinin gazabına uğramaktadır. 21 Temmuz 2012 tarihi itibariyle Türkiye cezaevlerinde 16’sı imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü, 90 tutuklu ve hükümlü gazeteci bulunmaktadır. Dünyada tutuklu ve hükümlü gazeteci sayısı 170’tir. Türkiye, dünyadaki toplam sayının yarısından fazla gazeteciyi cezaevlerinde tutmaktadır. AKP hükümeti 104 yılın rekorunu kırarak Türkiye'yi tutuklu gazeteci sayısında dünya 1.'si yapmıştır" dedi.

Veli Ağbaba, mesajını şöyle tamamladı:

"Bu olumsuz tabloya ilave olarak AKP tarafından Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na, basın özgürlüğüne sınırlamalar getiren öneriler sunulması dikkat çekicidir. Halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamayı hedefleyen önerge ile sansür yasalaşmış olacaktır. Yaygın ve yerel basının tüm zorluklara rağmen yayın hayatını sürdürmek için gösterdikleri mücadeleyi takdir ediyor, basınımızın özgür, tarafsız ve baskıdan uzak bir şekilde görev yapmasını temenni ediyor, tüm basın mensuplarına çalışma hayatlarında başarılar diliyorum."