YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mhp Meclis Grup Toplantısı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin şehit kategorisine alınacak olmasına tepki...

Mhp Meclis Grup Toplantısı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin şehit kategorisine alınacak olmasına tepki göstererek, "Şehitliği sulandırmak, şehitlerimizi ayağa düşürmek hiç kimsenin haddi değildir. Başbakan kafasına göre şehitlik ehliyeti dağıtacak, önüne gelene bu değeri lütuf olarak verecek cüreti ve yetkiyi nereden almaktadır?" dedi. Bahçeli, Uludere olayında hayatını kaybedenlerin ve Hrant Dink'in de bu şekilde şehit sayılacak olmasını eleştirdi.

Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen haftaki grup toplantısında yaptığı konuşmada 'MHP'nin şehit cenazelerini siyasi protesto gösterisine dönüştürdüğü, bunun da milli, manevi değerler ve şehitlerin aziz hatırası adına son derece çirkin, sorumsuz, edep ve adap dışı bir davranış olduğu' yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Bahçeli, şunları kaydetti:

"Şehitliğin anlam ve önemini, onları Hakk'a uğurlarken son görevimizi nasıl yapacağımızı Başbakan Erdoğan'dan öğrenecek ve onun çizdiği sınırları bilecek değiliz. Başbakan şehitleri 'kelle' olarak tarif ettiğini unutmuş ve düştüğü müfterilik çukurunun boyutu kendisinin aklını başından almıştır. Milliyetçi ve ülkücü hareketin canı gönülden hissettiği derin kederi, aziz şehit naaşlarının kaldırıldığı mukaddes mekanlarda paylaşmaktan alıkoymaya ne Başbakanın iktidar gücü ne de beyhude suçlamaları

yetmeyecektir. Bize edep, adap öğretmeye kalkışan Başbakanın her şeyden önce geçmişte şehitlere ve şehitliğe karşı sergilediği pervasızlığın ve saygısızlığın hesabını vermesi ahlaki bir tutarlılık olacaktır. Allah'a hamdolsun ki, Milliyetçi Hareket'in hiçbir mensubu şehide 'kelle', katile 'sayın' diyecek bir çürümüşlüğün tarafı ve kesimi olmamıştır. Ve şehit kanı üzerinden siyasi hesap yapacak bir düşüklüğün ve vicdansızlığın içinde de yer almamıştır. İstismarcılık, milli ve manevi değerlerimizi siyasete alet eden gözü karalık aynısıyla, tıpkısıyla AKP'de karşılık bulan terbiye yoksunluğudur. Biz şehitlerimizin yasını tutar, Fatihalarla ruhlarını yad eder ve gözyaşlarımızla şehit analarının ve yakınlarının açılarını paylaşırız."

Bu konuda nerede durduklarını göstermeye ihtiyaçları olmadığını da vurgulayan Bahçeli, "Her şey bir kenara bugün bayrağa sarılı şehit cenazelerinin müsebbibi hiç kuşkunuz olmasın ki yıkım projesinin uygulayıcısı Başbakan Erdoğan ve hükümetidir" dedi.

SİVİL ŞEHİT ELEŞTİRİSİ

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta açıkladığı ve şehit yakınları ve gazilere yönelik kanun ve KHK'larda yapılacak 20 maddelik değişiklikle ilgili de değerlendirmede bulundu. Erdoğan'ın şehitlik, gazilik ve malullük kapsamının daha da genişletileceğini, şehit yakınlarıyla gazilere geniş imkanlar sunulacağını iddia ettiğini belirten Bahçeli, "Biz bu kapsamda atılacak her adımdan, yetersiz de olsa her girişimden memnuniyet duyarız ve seviniriz. Ancak yeni diye takdim edilen hazırlıkların, eski uygulamanın lokal onarımından ve iyileştirmesinden başka bir manaya gelmediğini de bu vesileyle ifade etmek isterim" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan tarafından dile getirilen terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin şehit kategorisine alınmasının bir dereceye kadar doğru ve haklı bir düşünce olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Ancak 'sivil şehitlik' tanımlamasıyla basına yansıyan bu gelişme, bazı soru işaretlerini ve sorgulamaları da beraberinde getirmiştir. Buna göre Uludere'de ölenlerle birlikte Hrant Dink'in de şehitlik kapsamına alınabileceği, konuyla ilgili çalışmaları yürüten bakan tarafından duyurulmuştur. Öncelikle şunu söylemek lazımdır ki, şehitlik hukuki bir terim veya içerik değil, dini ve milli bir kıymet hükmüdür. Kimlerin şehit sayılacağını ve kimin şehitlik makamına yükseldiğini hukuki müdahalelerle tayin etme mezuniyeti kimsede yoksudur. İnancımız, şehitliğin hangi hallerde olacağını ve kime şehit denileceğini ifade etmiş ve bu konudaki sınırları kalın olarak çizmiştir. Yüce Allah'ın isimlerinden birisi olan şehit; ölmeyen, aksine rabbimizin katında diri olan ve onun ikram ettiği nimetleri gören, kıyamet günü inkarcıların aleyhine Peygamber efendimizle birlikte şahitlik yapacak ayrıcalıklı ve mukaddes bir kimsedir. Her hal ve şart altında vefat eden birisinin şehit olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda gerekliliktir. Bunlara aldırmadan AKP hükümetinin savurganca ve düşüncesizce şehit tanımını genişletme çabası abesle iştigal olduğu kadar Allah ve vatan uğruna hayatlarından olan kahramanların ruhlarına haksızlık ve saygısızlıktır. Şehitliği sulandırmak, şehitlerimizi ayağa düşürmek hiç kimsenin haddi değildir. Başbakan Erdoğan'ın, şehit yakınlarımızı ellerde ve gönüllerde yüceltmek yerine, şehit tanımıyla oynaması ve bu manevi kavramı dünyevileştirmesi büyük bir gaflet ve basiretsizliktir. Mesela Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeniyken uğradığı silahlı saldırıyla hayatını kaybeden Hrant Dink'i nasıl ve hangi yetkiyle şehitlik mertebesine çıkarmak mümkün olacaktır? Ya da kaçakçılık yaptıkları sabit ve net olan kişileri, şehit olarak görmek hangi aklın ve mantığın ürünü olarak değerlendirilecektir?"

"ŞEHİTLİK PAYESİ, SUS PAYI DEĞİLDİR"

Şehitlik makamı ve payesinin birilerini teskin ve taltif etmek için verilecek rüşvet olmadığını belirten Bahçeli, "Sus payı, maddi imkanlardan yararlandırmak için peşkeş çekilecek ekonomik bir vasıta, önüne gelene dağıtılacak ulufe olarak da kesinlikle görülmemelidir. Şehitlik; kanını, canını, fani bedenini vatan, bayrak, millet ve Allah yolunda hasredenlerin buluştukları kutlu ve mukaddes bir ilahi dergahın adıdır" diye konuştu.

"Başbakan kafasına göre şehitlik ehliyeti dağıtacak, önüne gelene bu değeri lütuf olarak verecek cüreti ve yetkiyi nereden almaktadır?" diye soran Bahçeli, bunun kendisini şehitliği tescil eden ve onay veren bir konumda görmek olduğunu söyledi. Bahçeli, "Bu şirk, maneviyat tüccarlığı, inanç karaborsacılığı ve manevi değer stokçuluğu değil midir? Açıktır ki, rahmani kılığa girmiş siyasi nifak dinimizi, diyanetimizi ve kutsallarımızı yıpratmaktan ve çarpıtmaktan en ufak bir çekinme ve hicap duymamaktadır.

Bu gelişmeler şehitliğin anlam kaynaklarına, geniş manevi ihtişamına AKP etiketli vurulan siyasi darbe ve kelepçedir. Haçın gölgesini şehitliğin üzerine düşürmeye çalışanlar titreyip kendilerine gelmeli, hilalin gök kubbemizde parladığı sürece Malazgirt'in, Çanakkale'nin, İzmir'de denize dökülenlerin, Sakarya'nın, Sevr'in ve Lozan'ın intikamını alamayacaklarını iyi bilmelidirler" diye konuştu.

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler