1990’lı yıllarda, Lady Diana’nın bir spor salonundan çıkarken giydiği ve üzerinde uçan bir kadın figürü bulunan spor kazağı, hafızalara kazınan görüntülerden biri hâline geldi. Hemen herkesin aklında yer eden bu karede Diana, alışılmışın dışında bir stildeydi; zira bu spor kazağı, yalnızca rahat bir giysi değildi.
Bu spor kazağı, ünlü iş insanı Richard Branson tarafından Diana’ya hediye edilmişti. 1997 yılında, yaşamını yitirdiği o elim kazadan yalnızca birkaç ay evvel, Diana bu kazağı yakın dostu ve kişisel antrenörü Jenni Rivett’e hediye etti. Bu sade armağan, aslında oldukça derin bir anlam taşıyordu.
Lady Diana, paparazzilerin bitmek bilmeyen ilgisinden çok rahatsızdı. Spor salonuna her gidişi bir magazin olayına dönüşüyor, özel hayatına dair mahremiyet kalmıyordu. Diana, bu ilgiden bıkarak ince bir strateji geliştirdi: Her seferinde aynı spor kazağını giymeye başladı. Amaç çok açıktı: Paparazzilerin “yeni” fotoğraflar çekmesini ve habere dönüştürmesini önlemek.
Jenni Rivett, bu taktiği şöyle anlatıyor: “Bir gün bana birkaç tişört bıraktığını söyledi. Bu spor kazağı da onların arasındaydı. Lady Diana, spor salonuna giderken ne giydiğinin değil, dünyadaki daha önemli meselelerin konuşulması gerektiğini düşünüyordu. Bu nedenle sürekli olarak o kazağı giymeye karar verdi.”
Diana’nın farkında olmadan yaptığı bu tercih, yıllar sonra bir simgeye dönüştü. Giydiği o spor kazağı, yalnızca bir giysi değil, bir dönemin ruhunu anlatan bir sembol hâline geldi.
2019 yılında Jenni Rivett, bu kazağı müzayedeye çıkardı. ABD merkezli RR Auction Müzayede Evi’nde yapılan açık artırmada tam 47 bin Euro’ya satıldı. Üstelik bu spor kazağının hiç yıkanmadığı da belirtildi; belki de zamanın izini üzerinde taşısın diye…
Kazağın üzerindeki illüstrasyon da oldukça dikkat çekicidir. 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Peru kökenli ressam Alberto Vargas tarafından çizilen bu figür, o yılların nostaljisini de taşır.
Diana'nın sade bir giyim tercihine yüklediği anlam, bugün bile moda ve medyanın kesişiminde zihin açıcı bir örnek olarak karşımızda duruyor. Ve biz, bazen sıradan bir giyim parçasının, bir dönemin simgesine dönüşebileceğini hatırlıyoruz.