"TOMA'daki Suyun Içerisinde Çakıl Taşı Bulunması Teknik Olarak Mümkün Değil"

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde 18 Şubat 2013 tarihinde yapılan müdahalenin yasal sınırlar içerisinde orantılı olduğunu söyledi. TOMA tarafından sıkılan suyun içerisinde çakıl taşı bulunmasının teknik olarak mümkün olmadığını vurgulayan Güler, görevli personel hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını belirtti. İçişleri Bakanı Muammer Güler, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın TBMM Başkanlığı'na sunduğu konuya ilişkin soru önergesine yazılı cevap verdi. Cezaevi kampüsü bölgesinde 18 Şubat 2013 tarihinde, yaklaşık 9 bin hükümlü ve tutuklunun bulunduğu cezaevi ile aynı zamanda lojmanlar ve ilkokulun bulunduğu bölgede, yolun kapanmasını engellemek ve duruşma salonu, kampüs ana girişi, lojman ve okul girişini açık tutmak maksadıyla kontrollü bölge oluşturulduğunu anlatan Bakan Güler, oluşturulan güvenlik bariyerlerini yıkmaya çalışanlara müdahale sırasında 2 adet gaz el bombası ve 4 adet gaz el spreyi kullanıldığını açıkladı.Duruşma salonu ile bariyerler arasındaki mesafenin yaklaşık 150 metre olduğunu belirten Güler, kolluk kuvvetleri tarafından yapılan sözlü uyarılara uymayarak taşkınlık yapmaya devam eden ve ikinci sıradaki bariyerleri yıkmaya çalışan gösterici gruba, zor kullanmanın unsurlarına riayet edilerek Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ile tazyikli su sıkmak suretiyle yaklaşık 750 litre su kullanıldığını, her bir TOMA'nın 7,5 ton su alma kapasitesi olduğu, orantılı bir şekilde müdahale edildiğini ve müdahaleler sırasında 6 kişinin yaralandığını söyledi.TOMA tarafından sıkılan suyun içerisinde çakıl taşı bulunmasının teknik olarak mümkün olmadığını vurgulayan Güler, müdahalenin yasal sınırlar içerisinde olduğu değerlendirildiğinden görevli personel hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını kaydetti. Bölge sorumlusu komutanın cep telefonu numarası ile CHP milletvekillerinin cep telefon numaralarının karşılıklı olarak değişimi sağlanarak görüşme imkanı oluşturulduğunu ifade eden Güler, şöyle devam etti: "Bu bağlamda milletvekillerinin duruşmayı izlemesinin engellenmesine yönelik herhangi bir talimat verilmesi söz konusu değildir. Kargaşanın önlenmesi maksadıyla girişlerin kontrollü olarak yapılması için belli girişler (milletvekili, basın, avukat ve izleyici) oluşturulmuştur. Milletvekillerine E-5 karayolu istikametindeki yolu kullanmaları durumunda duruşma salonu önüne kadar araçla gidebilecekleri de belirtilmiştir. Talep eden milletvekilleri duruşma salonuna hiçbir kısıtlama olmaksızın girmiştir.