"Türkiye’nin Barış Sürecinde Önemli Bir Adım Atıldı"

Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ve Irak'a giden heyet tarafından teslim alınan 8 kamu görevlisi Türkiye’ye getirildi. Habur sınır kapısından yurda giren kamu görevlileri, Habur gümrük binasına alındı. Burada sağlık taramasından geçirilen kamu görevlileri, daha sonra yakınlarıyla görüştürüldü. Kamu görevlileri ve aileleri, kendilerine tahsis edilen 4 askeri helikopterlerle Habur Sınır Kapısı’ndan ayrıldı.

Kamu görevlilerini teslim almak için Kuzey Irak’a giden BDP milletvekilleri ve insan hakları dernekleri temsilcileri, kamu görevlerini devlet yetkililerine teslim ettikten sonra Habur sınır kapısından çıkış yaptı. Sınır kapısında bekleyen gazetecilere süreç hakkında açıklamada bulunan heyet, barış sürecine herkesin katkı sağlaması gerektiğini ifade ettiler.

BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici gazetecilerin sorularını cevapladı.

Yaşanan süreç hakkında gazetecilere bilgi veren BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Uzun zamandan beri PKK’nın elinde bulunan 8 kamu görevlisinin serbest bırakıldığını belirtti. BDP Milletvekili Kurt, "Kamu görevlilerini teslim almak üzere dün Kürdistan Federal Bölgesi'ne geçtik. Bugün sabah saatlerinde Hawler’den bir noktaya, Güney Kürdistan Federasyonu yetkilileri eşliğinde gittik. 8 kamu görevlisini teslim aldık. Şu saat itibari ile gümrük kapısında devlet yetkililerine teslim ettik. Şu anda işlemler yapılıyor. Aileleri ile buluşacaklar. Umut ediyoruz ki böyle bir vakayı bir daha yaşamayız. Tabi ki bu yönü ile sevinçliyiz, huzurluyuz. Çünkü 8 kardeşimizi aileleri ile buluşturduk.“ dedi.

Ülkede hala bazı anne babaların evlatlarının, ülkenin dağlarında silahlı dolaştığını ifade eden Kurt, ”Biz siyasetçiler olarak, bunun sorumluluğunu üzerimizde hissediyoruz. Umut ediyoruz ki Türkiye'de demokratik koşulları ilerletip, özellikle Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümüne ilişkin adımları sıklaştırıp, hızlandırıp, bugün dağlarda eli silahla dolaşmak durumda olan bu ülkenin gençlerinin de Kürt anne babalarının çocuklarının da özgür yarınlarında, kendi aileleri ile kendi halkları ile kucaklaşma imkanı bulabilecekler. Biz eğer bir daha bu dağlara gitmek ihtiyacını duyarsak, inşallah böyle bir buluşmaya aracılık etmek için gitmiş olacağız. Biz askerleri teslim alırken, HPG yetkilileri kamuoyuna açıkladıkları bir şey var, onu da sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hiçbir bir ön koşula ve şarta bağlı olmaksızın 23 Şubat günü sayın Öcalan’ın çağrısı üzerine bu kararı aldıklarını ve kamu görevlilerini teslim ettiklerini ifade ettiler. Bu, bizim için çok önemlidir. Bu, olumlu süreci biraz daha olumlaştırdı. Çözüm iklimine bir katkı oldu. Burada herkese büyük görevler düşüyor. Kamuoyunda olumlu bir algı oluştu. Biz kanın ve göz yaşının durmasını istiyoruz. Artık anaların ağlamasını istemiyoruz. Anneler, babalar sevinsin istiyoruz. Serbest bırakılan kamu görevlilerinin sağlık durumları çok iyidir.”

"TÜRKİYE’NİN BARIŞ SÜRECİNDE ÖNEMLİ BİR ADIM ATILDI"

Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise çok tarihi bir olay yaşandığını ifade ederek, "Türkiye’nin barış sürecinde çok önemli bir adım olan bu tutsak arkadaşların bırakılması olayında tarihi bir rol aldık. Kendileri, orada yaptığımız görüşmede herhangi bir kötü muamele görmediklerini söylediler. Bu arkadaşlarımızı buraya getirdik. Ümit ediyoruz ki Türkiye’nin barış sürecine iyi niyet olur. Nevruz’da bir ateşkesten bahsediliyor. İnşallah bundan sonra bir sıkıntı olmaz. Nihayetinde orada da onlara söyledik. İnşallah bir daha kardeşin kardeşe silah çekeceği, kurşun sıkacağı bir ortamı Cenab-ı Allah ne onlara ne herhangi bir kimseye yaşatmasın.” dedi.

"BİZ ARTIK KALICI BİR ÇATIŞMASIZLIK ORTAMI İSTİYORUZ"

Barış sürecine önemli bir katkı sağlandığını belirten İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise şöyle konuştu: ”Bugün heyet olarak HPG tarafından alıkonulan 8 kamu görevlisini teslim almak için almaya gittiğimizde, önce bulunduğumuz alanda sohbet ettik. Kendilerine herhangi bir kötü muameleye maruz kalıp kalmadıklarını sorduk. Onlar da herhangi bir kötü muamele görmediklerini söylediler. Ben şunu ifade etmek istiyorum; orada bulunan gerillalara da söyledim; alıkonulan askerlere de söyledim. Birbirlerinizin yüzüne bakabiliyorsanız, birbirinize onur kırıcı, aşağılayıcı bir muamelede bulunmadıysanız, bu çok önemli, çünkü bu topraklarda ve bu toplumda bir arada yaşayacağız. Barış içinde yaşayacağız. Ve bu gelinen barış sürecinin başarıya ulaşmasında, üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getireceğiz. Biz artık kalıcı bir çatışmasızlık ortamı yaratılmasını istiyoruz.