Ankara Gazi Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Sedat
Demircan, göreve seçilmeleri halinde tüm çalışma arkadaşlarından mal
varlığı beyanı isteyeceklerini kaydetti. Şeffaflık ve adalete hassas
olduklarını belirten Demircan, yapacakları projeleri anlattı.
Kısa bir süre önce vefat eden babası için Zonguldak'ta mevlit okutan Gazi
Üniversitesi Rektör Adayı ve Ankara Verem Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr.
Sedat Demircan, Zonguldak'ta adaylığı ile ilgili yaptığı açıklamada
hedeflerini anlattı. Daha önce de Rektörlüğe aday olduğunu belirten
Demircan, "İnşallah başarılı olurum, Buna inanarak yola çıktım, Yapacağımız
pek çok şey var" dedi. Demircan, "Gittiğim her fakültede, öncelikle kendi aileme ait
mal varlığım neyse beyanda bulundum. Neyim varsa, açık açık söyledim. Ben
bir terzi çocuğuyum. Geldiğim noktaya şükür ediyorum. Yakın zaman diliminde
babamı kaybettim. Rahmetli bizleri yetiştirmek için çabaladı, çalıştı.
Bizde ona, devletimize ve milletimize layık evlat olmaya çalışıyoruz. Bizim
yönetimimizde tüm ihaleler şeffaf olacak. Hiçbir şekilde dedikoduya mahal
vermeden, her şeyi açık, insanların gözü önünde yapacağız. Beraber
çalışacağımız arkadaşlardan ilk talebimiz, mal varlığı beyanı olacaktır.
Zaten resmi olarak vermek zorunda, ama biz bunu açıklamasını isteyeceğiz.
Görevini tamamladığında ise malvarlığında değişimi neyse hep birlikte
göreceğiz" dedi.
EKSİKLİKLER...
Rektörün, soruşturmacı değil uzlaşmacı olması gerektiğini belirten
Demircan, "Önemli olan hakemlik görevi üstlenebilmektir. Rektör,
yatıştırıcı olmalı, öğretim üyelerini uyum içerisinde bir arada tutmalıdır.
Görev bittiğinde de arkamızdan, 'Allah Razı olsun, şu hizmetleri yaptı'
dedirtebilmek bizim en büyük amacımız" diye konuştu.
Demircan, 1982 yılında resmi olarak kurulan üniversitenin 1926 yılından
itibaren eğitim hizmeti vermesine rağmen, akademik kadrolaşmadan, fiziki
yapılara kadar bir çok sorunu bulunduğunu ifade etti. Üniversitenin
kurumsallaşmayı tamamlayamadığını vurgulayan Demircan, şöyle devam etti;
"Gazi Üniversitesi'nde bulunduğum dönemde de gördüm. Pek çok eksiklikler
var. Kurumsallaşma da eksikliklerimiz var. Bunlar tamamlanacak. Akademik
kadrolaşmada sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Kimseyi eleştirmek istemiyorum.
Daha önce idarecilik yapanların hizmetleri nedeniyle teşekkür ediyorum.
Ancak üniversitemizin olması gereken yerde bulunmadığını görüyorum. Öğretim
üyelerimize, 'Gazi Üniversitesi'nin öğretim üyesiyim' diye rahatlıkla
diyebileceği bir huzur ortamını sağlamamız gerekiyor. Pek çok fakültede,
fiziki koşullar, öğretim üyelerimiz için yetersiz, öğrencilerimiz de
sıkıntılı. Öğrenci kantinlerimiz kafeteryalarımız yetersiz. Eğitim ve
öğretimde eksikliklerimiz var. Laboratuar eksikliğimiz var. Öğrenci
kapasitesi olarak Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biri olmamıza
rağmen, bizim bir kongre merkezimiz yok. Sergi salonumuz yok. Konferans-konser
salonumuz yok."
ULAŞILABİLİR YÖNETİM ANLAYIŞI
Şeffaflık, eşitlik, adalet gibi ilkelere önem verdiklerini kaydeden
Demircan, eşitler arasından seçilen bir öğretim üyesi olan rektörlük
makamının ulaşılabilen yönetici olması gerektiğini belirterek
ulaşılabilir bir yönetim tarzı benimsediklerini söyledi.
GEREKSİZ KOKTEYL VE BALOLARA SON
Gereksiz balo, kokteyl gibi programlar için harcanacak paraları eğitim ve
öğretim alanına aktaracaklarını kaydeden Demircan, şöyle konuştu:
"Hocalarımızın çok cüzi fiyatlarla alınabilecek cihazlara ihtiyaçları
var. Biz zaruri ihtiyaçlar dışında gereksiz bir takım, balolar,
toplantılar, kokteyller düzenleyerek, bu paraları fazlasıyla harcıyoruz.
Bunlardan kesintiye gideceğiz. Bunları eğitim ve öğretim alanına aktarmaya
çalışacağız. Üniversitemiz, bilgisayar teknolojisinde, çağın gerisinde.
Çağı yakalamak zorundayız. On yıl önceki bilgisayarları kullanıyoruz halen.
Gazi'nin bilgiişlem serveri ihtiyaca cevap verebilecek durumda değil. Bunu
mutlaka geliştireceğiz, tüm öğretim üyelerimize, müstakil bir
oda sağlayacağız. Laboratuara dayalı ana bilim dallarında mutlaka
laboratuar imkânlarını sunacağız ki, öğretim üyelerimiz araştırma
yapabilsin. Bilimsel araştırma ve geliştirme projelerine desteği
arttıracağız. Bunlarda da adil davranacağız. Kesinlikle, 'bu proje
geçsin, şu onun adamı' gibi bir şey olmayacak. Tüm öğretim üyeleri bizim
mesai arkadaşımız, her şeyden önce bilim adamı. Yönetimimizin son derece
şeffaf ve adil olacağını herkes görecek. Biz böyle bir yönetim
hedefliyoruz. Biz bu fırsatı inşallah bulacağımızı düşünüyoruz."
SANATÇIYA DESTEK SÖZÜ
Üniversitenin sanat ile ilgili bölümlerinde de pek çok eksik tespit
ettiğini belirten Demircan, sanatçıyı teşvik eden bir sistemi hayata
geçireceklerini kaydetti. Demircan, "Sanatla ilgili bölümlerimizin pek çok
eksiklikleri var. Sanatçı eğitimcilerimiz var. Bu eğitimcilerimizin hiçbir
sorunu ile bugüne kadar ilgilenilmedi. Özellikle onların ihtiyaçlarına da
cevap vereceğiz. Gazi üniversitesi, sanat alanında da çok değerli eserler
veren hocalar barındırmakta. Bu hocalarımızın seslerini duyuracağız,
eserlerini tanıtacağız. Ulusal ve uluslararası sergiler düzenleyeceğiz.
Halen bilim alanında verdiğimiz ödülleri sanat alanında da vereceğiz. Gazi
Üniversitesi Bilim Kültür ve Sanat Ödülleri ismiyle tüm eğitimcilerimiz
gibi sanatçılarımızı da teşvik edeceğiz. Araştırma görevlisi
eksikliklerimiz giderilecek" dedi.
KADRO SORUNLARINA ÇÖZÜM
Gazi Üniversitesi'nin öncelikli sorunları arasında kadro bekleyen öğretim
üyeleri bulunduğunu belirten Demircan, kadro sorununu da adil bir
şekilde çözeceklerini ifade etti. Kadro sorunun çözülmesi için bir merkez oluşturacaklarını söyledi. Demircan, şöyle devam etti:
"Doçentliğini almış arkadaşım, atanması için niye 3 yıl beklesin. Pek çok
sıkıntısını yaşıyor. Kalıcı bir kadroya ulaşması lazım gelir. Doçentliğe
geçtikten sonra öğretim üyemiz daha rahat çalışacaktır. Kadro sorunu
olmayacak. Kadro atamaları ile ilgili bir merkez oluşturacağız. Yüksek
öğretim kurumunun da onayını alarak, ilk fırsatta ilana çıkılacak. Yardımcı doçent arkadaşlarımızın bir çoğunun yabancı dil problemi var. Doçentlik dil sınavları ile ilgili arkadaşlarımızın sorunları var. Bu sorunu da çözeceğiz. Bizim dil bölümünde alanının en iyi hocaları var. Bu hocalarımızın, arkadaşlarımıza kurs vermelerini sağlayacağız. Gerekirse ek kaynak oluşturacağız. Hocalarımıza adil şekilde ek ders ücretlerini almalarını
sağlayacağız. Yardımcı doçentlerimizi, bir an önce doçent olabilmeleri için
hazırlayacağız."
ÇEVİRİ MERKEZİ KURULACAK
Demircan, öğretim üyelerimizin hizmetine sunulacak Bilimsel Çeviri ve
Editörlük merkezi açacaklarını kaydetti. Demircan, "Burada konusunun uzmanı, özellikle yabancı yayınevleri ile birebir iletişimde bulunan öğretim üyeleri, tecrübeli yabancı dil
bilimciler, istihdam edeceğiz. Öğretim üyesi arkadaşımız, Türkçe
hazırladığı yayını, bu merkeze verecek. İngilizce ön metnini alıp, yurt
dışına gönderecek, yayınlarını daha kolay yapabilecekler. Amacımız,
bilimsel olarak faaliyet içerisinde olan, çalışmak isteyen, gerçek bilim
adamı olan arkadaşlarımızı teşvik etmek , yayın sayısını arttırmaktır" dedi.
TIP FAKÜLTESİ
Sosyal alanlarla da ilgili önemli projelerinin bulunduğunu belirten
Demircan, üniversitenin vitrin olarak görülebilecek fakülte ve bölümleri
olduğunu da ifade etti. Vitrindeki fakülteler arasında Tıp Fakültesi'ni de
gösteren Demircan, Tıp Fakültesi'ni acil servisinden tüm birimlerine kadar
daha modern, son teknoloji cihazlarla donatacaklarını ifade ederek, "Tıp
Fakültemizin özellikle acil servisinden başlayarak, tüm birimlerine en
modern, cihazlarla donatmak en büyük hedefimiz. Hizmet kalitemizi arttırmak
için buna mecburuz. Hasta memnuniyeti bizim için önemli. Çünkü
hastanemizin gerek devlet hastaneleri gerekse özel sektörle de, rekabet
edebilir durumda olması lazım. Ameliyathanelerdeki eksikleri, diğer
bölümlerdeki malzeme, tıbbi cihaz ihtiyaçlarını biliyorum. Acil ve
öncelikli problemlerimize çözüm getireceğiz" dedi.
TAŞIMALI EĞİTİM
Gazi'nin bir şehir üniversitesi olduğunu belirten Demircan, mevcut
alanın yeterli gelmediğini belirtti. Çevredeki resmi kurumlarla
anlaşarak, alanı
genişletmek istediğini vurgulayan Demircan, Gölbaşı, Çubuk ve Polatlı
ilçelerindeki bölümlere de taşımalı eğitim verildiğini hatırlattı. Öğretim
üyeleri için bu sistemin büyük sorunlara yol açtığını kaydeden Demircan,
şöyle devam etti:
"Buradaki derslere öğretim üyelerimizi gönderiyoruz. Taşımalı eğitim
veriyoruz. Bu da öğretim üyelerimiz için gerçekten soruna yol açıyor. Oraya
giden öğretim üyesi arkadaşımız, sürgüne gönderiliyormuş hissine kapılıyor.
Bu uygulamaya son vereceğiz. YÖK nezdinde girişimlerde bulunarak, bu
bölümleri müstakil fakülteler haline getirebilmek, mümkün. Bu izinleri
aldıktan sonra oraya kadrolar ilan edeceğiz. Polatlı'da çalışmak isteyen
öğretim üyemiz, bize müracaat edecek, değerlendireceğiz. Bunda da
bilimsellik ve akademik liyakat önemlidir.
TABLET BİLGİSAYAR PROJESİ
Demircan, Gazi Üniversitesi'ni başta Tıp eğitimi olmak üzere, tüm
alanlarda en iyi eğitimi veren ülkelere yetiştirmeyi hedeflediğini
kaydetti. Üniversiteyi çağın ilerisine bile taşımanın mümkün olduğunu
anlatan Demircan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan ve bazı özel
üniversitelerde de bulunan tablet bilgisayar uygulamasını, Gazi
Üniversitesi'nde de hayata geçireceklerini kaydetti. Demircan, kademeli
olarak geçilecek olan uygulama ile ilgili şöyle konuştu:
"Ben niye üniversitemde bu uygulamaya geçmeyeyim? Bilgisayardan çok daha
ucuza tablet bilgisayarları öğretim üyelerime temin ederim. Serverimizi ona
göre düzenlerim. İleride imkânlar ölçüsünde bunu öğrencilere de yaymayı
düşünüyoruz. Pek çok özel üniversitenin yaptığı gibi, öğrencilere, okula
ilk müracaatında bu tablet bilgisayarlardan veririz. İdealim, aslında bu.
Yapabilenlere gıpta ile bakıyorum. Öğrenci sayımız fazla ama yeni
başlayanlara verilerek, bu tüm okula yayılabilir."
Demircan, Tıph Fakültesi'ni önelikli amacına hizmet edebileceği bir noktaya ulaştırmak istediklerini kaydetti. Demircan,
Tıp fakültelerinde öncelikli amaç, vatanımızın ihtiyacı olan iyi
hekimleri yetiştirmektir. Sadece Tıp fakültesi için değil genel anlamda
çalışmalarımız, öğretim üyelerimizi dışarıya kaçırmak değil, üniversitemize
kazandırıp, eğitim kalitesini daha da arttırmaya yönelik olacaktır. Özele
giden öğretim üyelerimize saygı duyuyorum. Öğretim üyelerinin de ekonomik
anlamda daha iyi bir noktaya gelebilmeleri bizim en büyük arzumuzdur" dedi.
KANSER ARAŞTIRMA MERKEZİ
Ülke genelinde yaygın olan kanser hastalıkları ile ilgili bilimsel
araştırmalar yapabilecek bir araştırma merkezinin kurulması gerektiğini de
ifade etti. Böyle bir merkez için bireysel girişimlerinin bulunduğunu
belirten Demircan, Rektör olması durumunda Kanser Eğitim ve Araştırma
Merkezi kurmayı taahhüt etti. Demircan, "Tıp Fakültemiz için ideal olan, ülkemizin de ihtiyacı olan uluslar arası düzeyde çalışabilecek, bilimsel araştırmalar yapabilecek,
kanser eğitim ve araştırma merkezini, süratle oluşturmamız gerekiyor. Bunun
için örnek üniversiteler var. Şahsi girişimlerim var. Rektörlük görevi
nasip olursa, biz bunu da yapmayı taahhüt ediyoruz" diye konuştu.
Kendisinin 1979 yılında Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi'nden mezun olduğunu
belirten Demircan, çocukluk, gençlik dönemlerini geçirmesi nedeniyle
Zonguldak'ın gönlünde müstesna bir yeri olduğunu sözlerine ekledi.
Demircan, rektörlük seçimini kazanması halinde ise Gazi Üniversitesi'nin,
Rize, Sinop ve Zonguldak gibi kentler başta olmak üzere tüm Karadeniz
Bölgesi'nde doğan, büyüyen, yaşayan tüm akademisyen ve vatandaşların
Ankara'daki 'hoş geldin' kapısı olacağını da kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz