ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eric Rubin, Türkiye’nin son dönemlerde gösterdiği ekonomik başarının dünya için örnek olduğunu söyledi. Türkiye’nin güvenliği konusunda da çok hassas olduklarını ifade eden Rubin, “Biz Türkiye’nin güvenliğine ve korunmasına kendimizi adamış durumdayız.” dedi.
Bir dizi incelemede bulunmak üzere Türkiye’ye gelen ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Avrasya ülkelerinden sorumlu Eric Rubin, Adana konsolosluğunda gazetecilerin sorunlarını cevaplandırdı. Sadece iki ülke ilişkileri açısından değil, bölge ve Türkiye için çok önemli bir zamanda buraya gelmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Eric Rubin, “ABD ile Türkiye arasındaki ticari gelişmeler, başka ülkeleri de kapsadığından dolayı, son 10 yılda meydana gelen iyi gelişmelere örnek teşkil etmektedir.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin bu bölgedeki dinamizminden ve canlılığından etkilendiklerini kaydeden Rubin, Güneydoğu’daki bütün illerde bir ekonomik canlanma ve başarı gördüklerini, bunun da hem Türkiye için hem de dünya için bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Bu gelişmelerin, aynı zamanda Türkiye’nin dünyanın gündemine girmesine de katkı sağladığını söyleyen Müsteşar Yardımcısı, “Bu bölgenin ekonomik dinamizmi, Türkiye’nin ihracatında çok önemli rol oynamakta. Gaziantep, gerçekten ekonomisi çok dinamik olan bir şehir ve kültür olarak da çok zengin bir yer. Buradaki konsolosluğumuz çok önemli bir iş görmekte. Sınırları bütün doğuya kadar uzanmaktadır. Mümkün olduğu kadar geniş insanlarla görüşmek istiyorum.” dedi.
Türk Amerikan ilişkilerinin bundan sonraki süreci ile ilgili bir soruyu cevaplayan Eric Rubin, iki ülke arasında dinamik bir politika olduğunu söyledi. “Türkiye hakkında konuşurken dinamik sözcüğünü kullanmayı gerçekten tercih ederim.” diyen Rubin, hem dış hem ekonomik hem de kültürel politikalarda, Türkiye’nin AK Parti’den önceki dönemlere göre ABD ile ilişkilerin daha önemli, daha canlı ve daha dinamik olduğunu söyledi. Eric Rubin, şunları anlattı:
“Beraber çok daha fazla şeyler yapıyoruz. Günlük olarak üzerinde çalıştığımız konularda daha fazla temas halindeyiz. Yani ülkenin çok küçük bir ticaretini oluşturmasına rağmen Türkiye’nin ABD ile olan ticareti çok önemli bir artış gösterdi. Öyle inanıyorum ki Türkiye tam demokrasiye geçtiği zaman da bizim bu partnerliğimizin daha da güçleneceğini düşünüyorum. Başbakan Erdoğan ile Obama arasındaki bu kişisel dostluk ve yakınlık aynı zamanda günbegün işleri yürüten diğer vatandaşlara da yansımaktadır. Bütün sorunlara karşı öyle ümit ediyorum ki bu yakın işbirliği, başarılı olmamızı sağlayacaktır.”
"TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ"
Yanı başındaki Suriye’de meydana gelen gelişmelerden dolayı önemli sorunlarla mücadele eden Türkiye’nin, güvenliği konusunda çok hassas olduklarını da vurgulayan ABD’li müsteşar yardımcısı, “Biz Türkiye’nin güvenliğine ve korunmasına kendimizi adamış durumdayız. Hem yarım yüzyıldan bu yanadır bizim NATO üyemiz olduğundan ve aynı zamanda çok yakın dost ve müttefikimiz olduğundan dolayı biz bu konuya duyarlıyız. Yani bu destek sadece güvenlik konularıyla uğraşmak demek değil, aynı zamanda bunun insani sonucu, meydana gelen mülteci konusu ve söz konusu olan giderleri de paylaşmaktan geçer. Dünyadaki herkesle birlikte biz Suriye’de meydana gelen bu trajediyi izliyor ve insanların acı çekmesini gerçekten üzüntü ile izliyoruz. Sadece Türk hükümeti değil, Türk halkı tarafından da bunlara gösterilen bu cömert tutumdan dolayı teşekkür ediyoruz. Bunun ekonomik sonuçlarının da olduğunu biliyoruz ve toplumun her kesimini de etkilediğinin farkındayız.” Değerlendirmesini yaptı.
Terör örgütü PKK terörünü de çok ciddiye aldıklarını, terör örgütü PKK ve KCK tarafından kullanılan bu taktiklerin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini kamuoyuna açıkladıklarını söyleyen Eric Rubin, Türkiye’nin bu tehdidi yenmesi için kendisine yardımcı olduklarını ifade etti. Rubin, “Yine yardımcı olabileceğimiz ilave yollar varsa onları da Türk hükümeti ile konuşacağız. Sorunun aynı zamanda sosyal yönü ile de ilgilenme konusunda Türkiye’nin yapmış olduğu çabaları destekliyoruz. Türk hükümeti, bizim bu konuda her anlamda desteğimizi alacaktır.” ifadelerini kullandı.
"SURİYE KONUSUNDA ATILAN ADIMLARI DESTEKLİYORUZ"
Suriye konusunda bir uzlaşmaya varılması için de çaba sarf ettiklerini ifade eden Rubin, halihazırda gerçek bir muhalefet grubunun oluşması yolunda önemli adımlar atıldığını ve bunu da önemsediklerini kaydetti. Hem NATO anlamında hem de ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler çerçevesinde ülke olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını söyledi.
"FİLİSTİN KONUSUNDA AYNI DÜŞÜNMÜYORUZ"
Filistin’in Birleşmiş Milletler’de gözlemci ülke olarak kabul edilmesinde ABD’nin red oyu kullanmasının dünya barışını olumsuz etkileyebileceği yönündeki bir soruya ise Eric Rubin, bu konuda pek çok ülke ile birlikte Türkiye ile anlaşmazlığa düştüklerinin farkında olduklarını söyledi. Rubin, şöyle devam etti: “Bizim dışişleri bakanımızın dediği gibi, İsrail ile Filistin arasındaki barış yolu New York’tan değil, Kudüs ve Ramallah’tan geçer. Öyle bir hareketin son zirve için İsrail ile Filistin arasındaki soruna çözüm olacağını düşünmüyoruz. Sayın Obama, ikinci döneminde de vurgulamış olduğu gibi bu konunun kendisi için en önemli gündemi olacağı ve hepimiz de bu konunun daha iyi bir yöne gitmesini istiyoruz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz