Saman Ve Yem Fiyatları, Kaymak Üreticisine Tat Vermiyor

Manda sütünden yapılan kaymakla Türkiye'de marka haline gelen Afyonkarahisar'da üreticiler, saman ve yem fiyatlarındaki artış nedeniyle zor durumda kaldıklarını bildirdi.

Halkının çoğu hayvancılık ve kaymak üretimiyle geçinen merkeze bağlı Akçin köyünün muhtarı Hasan Özçınar, AA muhabirine, saman ve yem fiyatlarındaki artışın, besicileri ekonomik olarak önemli ölçüde etkilediğini ve besiciliğin zorlaştığını söyledi.

Samanın kilogram fiyatının 65-70 kuruşa yükseldiğini belirten Özçınar, bir büyükbaş hayvanın günde ortalama 10 kilograma yakın saman tükettiğini anlattı.

Girdi maliyetlerindeki artışın, manda sütü kaymağından elde ettikleri geliri önemli ölçüde düşürdüğünü dile getiren Özçınar, "Saman da yem de çok pahalı. Samana ödediğimiz parayı, kaymak üretiminden neredeyse kazanamıyoruz. Bu duruma çözüm bulunmasını istiyoruz" dedi.

Besici Halil İbrahim Varlı da saman ve yem fiyatlarının yüksek olmasının kendilerini çok zorladığını ifade etti.

Yem ithal edilmesinin, hayvancılıkta girdi maliyetlerindeki artışı azaltabileceğini savunan Varlı, "Dışarıdan ithal hayvan geldi ve hayvanlarımızın yemini, samanını yiyince bizim yem ve saman çok pahalı oldu. Gelirimiz iyice küçüldü. 300 civarında hayvanımız var. Yem de samanı aratmayacak kadar pahalı. Yemin en ucuzunun kilogramı 70 kuruştan satılıyor" diye konuştu.

-Kuraklığın tarım ve hayvancılığa etkileri-

Afyonkarahisar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hüseyin Arap ise Türkiye'nin iklim koşullarına göre "yarı çöl" konumunda olduğunu bildirerek, bundan tarım ve hayvancılığın önemli ölçüde olumsuz etkilendiğine dikkati çekti.

Bazı besicilerden, saman fiyatlarındaki artışa ilişkin şikayetler aldıklarını ifade eden Arap, tarım ve hayvancılıkta beklenmedik, zamansız doğal afetler gibi spekülatif olaylardan dolayı fiyatlarda dengesizlikler yaşandığını aktardı.

Arap, çiftçilerin haşhaş ekiminde dahi önemli zararlara uğradığını ve kimilerinin ekim ürününü yem bitkisi olarak değiştirmeye başladığını bildirerek, şunları kaydetti:

"Yağış azlığından dolayı Türkiye'nin yüzde 80'inde kuraklık yaşanıyor. Ülkemiz 'yarı çöl' konumunda. Ülkemizin aldığı yağış miktarıyla beslenebilir hayvanların mera otlakları yeterli sayıda değil. Hayvanlar birçok bölgede 3-5 ay, bazı bölgelerde de 5-8 ay hazıra dayalı besletilmeye çalışılıyor. Bu durum da hayvancılıkta maliyeti artırıyor. Et fiyatlarının artmasının nedeni de bu. Kuraklıktan yalnız Türkiye değil, birçok ülke etkileniyor ve etkilemeye devam ediyorlar. Bu durum mahsuldeki verimi etkilediğinden besicilik ve tarımsal ürünlerde fiyat artışları görülebiliyor."

Arap, açık besi ile kapalı besi arasında maliyet girdileri bakımından ciddi farklar bulunduğuna işaret ederek, "Gönül isterdi ki, çok yağış alan topraklara sahip olalım, hayvancılığımız da ülke ekonomisine daha önemli katkılar sağlasın" ifadesini kullandı.

Tarım ve hayvancılık desteklemelerinin son 10 yılda önemli ölçüde arttığı bilgisini veren Arap, Afyonkarahisar'da 2002 yılında 1 milyon lira olan yıllık hayvancılık desteklemelerinin 2011'de 41 milyon liraya yükseldiğini sözlerine ekledi.