YURTHABER

Sivas
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Silikozis, Diş Teknisyenlerine Sıçradı

Madenci hastalığı olarak bilinen ve ölümlere neden olan silikozis hastalığının, kot kumlama işçilerinin ardından diş teknisyenlerinde de sıkça görüldüğü bildirildi.

Madenci hastalığı olarak bilinen ve ölümlere neden olan silikozis hastalığının, kot kumlama işçilerinin ardından diş teknisyenlerinde de sıkça görüldüğü bildirildi.

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı İş ve Meslek Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Akkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, farklı iş kollarında kumlama işlemini yapan çalışanların akciğerlerinde biriken tozun, silikozis hastalığına yol açtığını söyledi.

Hastalığın belirtileri arasında nefes darlığı, ağızdan kan gelmesi ve öksürüğün bulunduğunu ifade eden Akkurt, meslek hastalıkları konusunda bilgi sahibi olmayan birçok doktorun yanlış teşhis koymasının, hasta sayısında sağlıklı sonuçlara ulaşmayı engellediğini ileri sürdü.

Akkurt, silikozisin kalıcı tedavisinin mümkün olmadığını ve tedavi için geç kalınan vakalarda hastanın kaybedilebildiğini aktardı.

Hastalığın kot taşlama işçileriyle gündeme geldiğini ancak son yıllarda uzun çalışma süreleri ve kötü laboratuvar koşulları nedeniyle diş teknisyenlerinde de sıkça görüldüğünü dile getiren Akkurt, salgın halinde arttığını ve tablonun iç açıcı olmadığını savundu.

-"Maluller ordusu"-

Prof. Dr. Akkurt, hastalık nedeniyle erken yaşta gencecik insanların "maluller ordusu"na katıldığını veya hayatını kaybettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Hastalığın teşhis edilememesi hızlı ilerlemesine sebep olmakta. Çalışma koşullarının düzeltilememesi de yeni vakalar oluşturmakta. Diş teknisyenlerinin çalıştığı laboratuvarlar, hastalık üretim merkezlerine dönüşüyor. Türkiye genelinde vakalar, binli sayılarla ifade edilecek boyuta ulaşmış durumda. İşi yaparken ortama toz saçılmasının önlenmesi gerekiyor. Kapalı sistemlerde çalışılmalı ancak kapalı sistemlerde yapılacak olursa ihalelerde alınan sayı tutturulamıyor. Bir kişi kapalı sistemde çalışırken, üç kişi açıkta yapıyor. Yani haftada bir porselen diş yapılması gerekirken, günde 2 ya da 3 porselen diş yapılıyor. Kontrolsüz şekilde, uygun olmayan çalışma koşullarında her türlü kimyasal ve metallere maruz kalma sonucunda hastalık oluşuyor."

Düşük teklifle ihalelerin alındığını savunan Akkurt, "Çok kısa zamanda mevcut işleri bitirmek durumunda kalıyorlar. O nedenle birincil koruma önlemi denilen tozun kontrolünü sağlayacak önlemi alamadan uygunsuz ve kontrolsüz çalışma yapıyorlar" şeklinde konuştu.

İstanbul'da bazı diş teknisyenlerinin silikozis nedeniyle hayatını kaybettiğini dile getiren Akkurt, sektörde çalışanlara, kapalı sistemlerde çalışmaları, maske takmaları ve 2 yılda bir akciğer filmi çektirmeleri tavsiyesinde bulundu.

Prof. Dr. İbrahim Akkurt, hastalığın yayılmasının önlenmesi için de meslek hastalıkları kliniğinin kurulmasının şart olduğunu vurguladı.

-Silikozis hastaları-

Hastalığa yakalandığını bir ay önce öğrenen 2 çocuk babası Ahmet Yılmaz (44), 22 yıldır diş teknisyenliği yaptığını söyledi.

Bir dişi üretirken 50 çeşit ürün kullandıklarını ve hepsinin ayrı ayrı kimyasallar içerdiğini ifade eden Yılmaz, "Tehlikenin farkında değildik. Vakumlu masa, maske yoktu, ağaç masalarda çalıştık" dedi.

Yılmaz, 6 ayda bir sağlık kontrolüne gitmesi gerektiğini ancak yoğun çalıştığı için bunu ihmal ettiğini dile getirerek, uzun çalışma süresi, ucuz malzeme kullanımı ve uygunsuz koşulların da hastalığın yaygınlaşmasında etkili olduğunu savundu.

İhalelerle iş aldıklarını ve ihalelerden önce günlük 5, ihalelerin ardından ise 25-30 diş tesviyesi yaptığını, yüksek miktarda toza maruz kaldığını anlatan Yılmaz, doktorunun tozsuz ve temiz ortamda çalışması gerektiğini söylediğini ancak bu yaştan sonra başka iş yapamayacağı için işine devam ettiğini belirtti.

-"İşi bırakıyorlar"-

Selahattin Yılmaz (37) da hastalığa yakalandığını 2008 yılında öğrendiğini ve 23 yıllık mesleğini geçen yıl aralık ayında bırakmak zorunda kaldığını söyledi.

Dökümden çıkan protez dişlerin tesviyesini yaptığını ve kötü çalışma koşulları nedeniyle fazlaca toza maruz kaldığını vurgulayan Yılmaz, "Sürekli sırt ve göğüs ağrısı çekiyordum. Numune Hastanesi'ne gittim. Daha sonra üniversite hastanesine sevk ettiler. Burada rahatsızlığım ortaya çıktı. Malulen emekliliğe müracaat ettim, onu bekliyorum" diye konuştu.

Yılmaz, rahatsızlanan bazı arkadaşlarının da işi bıraktığını belirterek, "İş verenin yeterli tedbirleri alması lazım. Vakumlu masa ve havalandırmayla yeni tanıştım. Bunlar bu rahatsızlıktan sonra oldu" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler