Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin tehditlere karşı sınırlarında gereken tedbiri almaya mecbur olduğunu belirterek, "Akçakale’ye, Ceylanpınar’a bu bombayı atanların farklı şeyler yapmayacağı ne malum? Onun için de biz sınırımızda savunma amaçlı bu tedbirleri almaya mecburuz. Orası, NATO’nun talebimiz halinde böyle bir görevi yapma alanı içindedir" dedi.
Muhalefete de yüklenen Erdoğan, “Bu ana muhalefet, tarihleri boyunca her zaman kan dökenlerin, halkına zulmedenlerin yanında yer aldı. Bugün de zalime arka çıkıyor, mazlumu görmezden geliyorlar” diye konuştu.
Kütahya, Afyonkarahisar ve Uşak illerinin ortak kullanacağı Zafer Bölge Havalimanı'nı hizmete açan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Kütahya'nın kendileri için bir mihenk taşı ve referans noktası olduğunu belirtti. Yerli savunma sanayiindeki gelişmeleri anlatan Erdoğan, "Son 10 yılda savunma sanayii ihtiyacımızın Türkiye'de karşılanma oranını iki kat artırdık. Bu, bağımsızlık mücadelemizin en önemli ispatıdır. Bu arada ihracatımızı da 4,5 kat artırdık. İnsansız hava uçaklarını artık milli sanayiimiz üretiyor. Anka'nın seri üretimine başlıyoruz. Uzun menzilli roketleri artık Türkiye'de üretiyoruz. Savaş gemisini denize indirdik. İhtiyacımız olan gemileri de üretiyoruz. Aynı şekilde 'Atak' helikopterlerini üretiyoruz. Uçak modernizasyonlarını artık başka ülkelerde değil Türkiye'de gerçekleştiriyoruz" dedi.
"BÖLGEMİZDE HUZUR İSTİYORUZ"
Hiçbir ülkenin topraklarında ve iç işlerinde gözlerinin olmadığını hatırlatan Erdoğan, "Biz ülkemizde huzur istediğimiz kadar, ülkemizin huzuruyla doğrudan bağlantılı olarak bölgemizde de sadece huzur istiyoruz. Biz kendi ülkemizde istikrar, güvenlik, refah istediğimiz kadar, bölgemizde de istikrar, güvenlik, huzur istiyoruz. Biz her zaman barıştan yanayız. Biz her zaman sorunların diyalog yoluyla, istişare yoluyla çözülmesinden yanayız. Ancak ülkemizin güvenliğine yönelik bir tehdit olursa, gereken tedbiri almaktan asla çekinmeyiz. Birliğimize, toprak bütünlüğümüze, huzurumuza, refahımıza yönelik bir tehdit karşısında asla sessiz, tepkisiz kalamayız" şeklinde konuştu.
'Yurtta sulh, cihanda sulh' dediklerinin altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunun gereğini yapıyoruz. Barış için, Türkiye olarak çok aktif barışçı bir dış politika yürütüyoruz. Ama Akçakale'ye bombayı atarsan, orada beş vatandaşımız şehit olursa, her halde bunun karşısında sessiz kalacak değiliz. Biz de ona misliyle mukabele etmek durumundayız. Gazi Mustafa Kemal, ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ derken herhalde Çanakkale'ye gelen düşmanlara karşı da ‘sulh’ demedi. Çanakkale Savaşları bunun için yapıldı. Kurtuluş Savaşı, Kocatepe bunun için yapıldı. Birilerinin yanlış anladığı gibi, biz ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini biz asla bir pasiflik, tavırsızlık, tepkisizlik olarak yorumlayamayız".
Ecdadın at sırtında gittiği her yerle ilgilendiklerini söyleyen Erdoğan, "Şimdi Gazze'deki kardeşlerimizin üzerinde, oradaki bebeklerin, çocukların, yaşlı insanların, masum insanların üzerine korkakça, namertçe bomba yağarken, 'Aman bize dokunmayan yılan bin yaşasın' diyerek biz susacak mıyız? Gazze'de bir halk açık hava hapishanesinde cezalandırılırken, insanlık dışı muameleye maruz bırakılırken, hastaneler, kreşler dahi bombalanırken biz sessiz mi kalacağız? Suriye'deki kardeşlerimiz olan Suriye halkı acımasızca katledilirken, uçaklardan bombalanırken, evini, ülkesini terk ederken, her türlü insanlık dışı muameleye maruz bırakılırken, biz, 'her koyun kendi bacağından asılır' diyerek bunu seyir mi edeceğiz? Ülkemize sığınan 185 bin Suriyeli kardeşimiz, muhaliflerin zulmünden kaçarak gelmedi, zalim, zorba Beşar'ın zulmünden kaçarak geldi. Bize bunları seyretmek yakışır mı? Biz onlara kapılarımızı açtık. Bu millete yakışan budur. Tarih bize böyle bir sorumluluk yüklüyor. Biz Dumlupınar'daki şehitlerimizin zihniyetiyle, Domaniç'teki o Osmanlı'yı kuran ruhun anlayışıyla hareket ediyoruz. Muhalefet, 'Sizin Gazze'de ne işiniz var? Siz Suriye ile neden ilgileniyorsunuz? Lübnan’dan, Irak’tan, Azerbaycan’dan, Myanmar’dan, Sudan'dan, Somali’den size ne?' diyorlar. Biz yedi milyarlık dünyanın içinde yaşıyoruz. Görevimizi çok iyi biliyoruz. Ecdadımızın at sırtında gittiği her yerle biz de ilgileniriz" diyerek, Türkiye'nin bölgedeki meselelere ilgisiz kalamayacağını ifade etti.
MUHTEŞEM YÜZYIL FİLMİNE TEPKİ
Ecdadın dizilerdeki gibi sarayda keyif sürmediğini söyleyen Erdoğan, "Ama bunlar, televizyon ekranındaki, ecdadımızı, zannediyorum, o Muhteşem Yüzyıl gibi tanıyor. Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Sarayda, o gördüğünüz dizilerdeki gibi geçmedi. Bunu çok iyi bilmemiz, çok iyi anlamamız lazım. Ben o dizilerin yönetmenlerini de, o televizyonun sahiplerini de milletimin huzurunda kınıyorum. Bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen, yargının da gerekli kararı vermesini bekliyorum. Böyle bir anlayış olamaz. Bu milletin değerleriyle oynayanlara milletçe gereken dersin hukuk içerisinde verilmesi gerekir" dedi.
"TARİHLERİNDE HEP ZALİMİN YANINDA YER ALDILAR"
Türkiye'nin mazlumun yanında yer almasından rahatsızlık duyanlar olduğunu belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz şehitliklerimizin bulunduğu, kardeşlerimizin yaşadığı her yere gider, onların meseleleriyle ilgileniriz. Bu aziz millet tarihi boyunca bunu yaptı, bugün de biz bunu yapıyoruz. Bugün bize 'Suriye ile ilgilenmeyin' diyenler, kendileri gidip Suriye'deki zalim, eli kanlı rejimi desteklemekten, o rejimin lideriyle hatıra fotoğrafı çektirmekten çekinmiyorlar. Bunlar bir gariptir. Mazlumun yanında, haklının yanında yer aldığımız için ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. Çünkü kendileri her zaman tarihleri boyunca zalimlerin yanında yer aldılar. Bu ana muhalefet, Hitler'in yanında yer aldı, Mussoluni'nin yanında yer aldı. Daha sonra gitti Stalin'in yanında yer aldı. Tarihleri boyunca her zaman kan dökenlerin, halkına zulmedenlerin yanında yer aldılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. Zalimden yana çıkıyor, zalime arka çıkıyor, mazlumu görmezden geliyor. Dün muharrem ayının 10'uydu. Hazreti Hüseyin Efendimizin şehit edilmesinin sene-i devriyesiydi. Hazreti Hüseyin'e, 'Gitme, seni öldürecekler' dediler. Dedi ki, 'Eğer ben bu zulme direnmezsem, ilerde Müslümanlar örnek alır, zulme boyun eğer. Eğer ben gitmezsem ilerde zalime karşı kimse direnmez'. Biz milletçe her zaman mazlumun yanında olduk. Bundan sonra da olacağız".
"SINIRIMIZDA TEDBİR ALMAYA MECBURUZ"
Suriye tehdidine karşı gerekli tedbiri almaya hakları olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bize yönelik tehditler karşısında tedbirimizi hiç tereddütsüz alacağız. Sınırımızda aldığımız tedbirlerden kimse farklı anlamlar çıkarmaya gayret etmesin. Biz bu tedbiri sınırımızda alıyoruz. Niye? Akçakale’ye, Ceylanpınar’a bu bombayı atanların farklı şeyler yapmayacağı ne malum? Onun için de biz sınırımızda savunma amaçlı bu tedbirleri almaya mecburuz. Biz bir NATO ülkesiyiz. Ve NATO ülkesi olarak da, yasaların gereği, orası aynı zamanda, NATO’nun da talebimiz halinde böyle bir görevi yapma alanı içindedir. Biz barıştan yanayız. Ama ülkemize yönelik tedbirlerle mücadele etmek, her türlü tedbiri almak hakkımızdır" diye konuştu.
Zafer Bölge Havalimanı'nın sadece Kütahya'ya değil bölgeye hizmet vereceğinin altını çizen Erdoğan, "Burası eskiden tarlaydı şimdi buraya hizmet geldiğinde bu size rant sağlayacak. İşimize kolaylaştır, bize yardımcı ol. Sen de kazanacaksın, millet de kazanacak. Ama Kütahya öyle yapmadı. Önümüzü açtınız, biz de hizmete açtık. Türkiye dedikodularla yönetilin bir ülke değildir. Olmamalıdır. Farklı konuşanlar olacak. Ama kervan yoluna devam edecek. Bu havalimanıyla bölge çok büyük bir güç kazanıyor" dedi.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ LANETLİYORUM"
Bugünün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Kadına destek için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı kurduk. Kadınlarımız Anadolu'nun her yerinde iş sahibi olmaya başladı. Her ne bahaneyle olursan olsun kadınlara yönelik her türlü şiddeti bir kez daha lanetliyorum. Anayasada yaptığımız değişikliklerle kadına yönelik şiddetin önüne geçmek, şiddet uygulayanları cezalandırmak için çok önemli reformları hayata geçirdik. Bu insanlık ayıbını ortadan kaldıracağız. Bu konuda kararlıyız" diyerek sözlerini tamamladı.
Erdoğan, daha sonra Simav ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarının toplu açalış törenine katılacak.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz