Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi ev sahipliğinde bu yıl beşincisi düzenlenen ‘Ulusal Limnoloji Sempozyumu’nun açılış töreni, çeşitli üniversitelerden bilim insanlarının, kamu kurumları, yerel idare ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin, genç araştırmacıların, öğrenci ve çevre gönüllülerinin katılımıyla Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde başladı.
Su sorunlarına dikkat çekmek, çözüm önerileri sunmak, doğal ve yapay göl ve göletlerin fiziksel ve kimyasal niteliklerini, ekolojisini, çevreyle etkileşimlerini, içlerindeki su ve enerji akımlarını incelemek amacıyla düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Çetinkaya yaptı. Konuşmasında limnoloji hakkında bilgi veren Prof.Dr. Çetinkaya, limnolojinin kara parçaları üzerinde bulunan göllerin fiziksel ve biyolojik özelliklerini ele alan gözlem ve araştırmaya dayalı bir bilim dalı olduğunu belirtti.
Türkiye’de limnoloji biliminin daha da geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Prof.Dr. Çetinkaya, “Türkiye limnolojik Ar-Ge ve uygulamalar için mükemmel bir coğrafya konumundadır. İç su kaynaklarımız çok farklı orijin yapı, büyüklük, kimyasal özellik ve zengin tür çeşitliliğine sahiptir. Birçok ülke sahip olduğumuz bu zenginliklere sahip değildir. Van Gölünden Tuz Gölüne kadar, Nemrut Dağının tepesindeki bir krater gölünden herhangi bir sığ gölüne kadar muazzam çeşitlilik içermektedir. Bu farklılık hem kullanım hem de biyolojik varlığımızın geleceğe taşınması açısından büyük bir avantaj sunmaktadır.” dedi.
Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürü Osman Ertürk de, DSİ’nin görevlerine değinerek kurumun Türkiye’deki suların yönetilmesinden, zararlarından bertaraf edilmesinden, bu konuda araştırma ve geliştirme yapılmasından sorumlu olduğunu söyledi. Ertürk, geçmişten bugüne bırakılan kutsal bir emanet olan suyun gelecek nesillere muhafaza edilerek nasıl bırakılabileceğinin tartışılması gerektiğinin altını çizdi.
Limnolojinin dünyanın en önemli meselelerinden biri olduğunu belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Akyıldız ise, “Limnoloji aslında bilimsel bir devrimin parçası olarak, Antik Yunan’dan Ortaçağ’ın sonuna kadar mevcut evren görüşünün değişmesi, atomun yapısının keşfedilmesi, tıptaki gelişmelerin yaşandığı dönemde ortaya çıkmıştır. 16. ve 18. yüzyıllar bilimsel devrimin yaşandığı dönemlerdir. Bilim elbette evrenin başlangıcından sonuna kadar gelişimini sürdürecek. Tarihsel süreç içerisinde bilim felsefesi de değişiyor. Yani iç sulara ilişkin değişimlerin olması gayet doğal. Bu nedenle limnoloji önemli bir bilim dalıdır. Katılımcılarımıza teşekkür ediyor, sempozyumun verimli geçmesini temenni ediyoruz.” diye konuştu.
29 Ağustos Çarşamba günü sona erecek sempozyumda, “Biyolojik Çeşitlilik”, “Su Kalitesi ve Su Kirliliği”, “İçsu Balıkçılığı”, “Su Kaynaklarının Korunması ve Yönetimi”, “Uygulamalı Limnoloji”, “Limnoekoloji ve İçsularda Balık Yetiştiriciliğinin Çevresel Etkileri” başlıklı konular tartışılacak ve 76 sözlü, 72 poster sunumu yer alacak.
Sempozyum oturumları, Orman Fakültesi ve Kültür Merkezi Konferans Salonlarında gerçekleştirilecek.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz