TBMM Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenme Alt Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Naci Bostancı, terör sorununun çözümü için terör mağdurlarının ortak görüşe sahip olduğunu belirterek, “Bunca acıya ve gözyaşına rağmen Türkiye’de vatandaşın birbiriyle olan ilişkisi, halk katındaki yakınlık ve dayanışma kendisine hayat alanları buluyor” dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Kurulan Alt Komisyon Aydın’daki çalışmalarını tamamladı. AK Parti Amasya Milletvekili Prof. Dr. Naci Bostancı'nın başkanlığını yaptığı AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Aronat, AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, MHP Kayseri Milletvekili Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu, Dr. Cem Toker Mülkiye Başmüfettişi Yasama Uzm. Yardımcısı Gamze Sıtkı’nın yer aldığı komisyona görüşmeleri sırasında Vali Yardımcısı Muhsin Çatmadım eşlik etti. Aydın’a 13 ayrı olayı değerlendirmek için gelen komisyon üyeleri, ADÜ Senato Toplantı Salonu’nda şehit ve gazi yakınları, çocuğu dağda olan aileler ve terör olaylarının mağdurlarıyla görüştü.
Gün boyu devam eden görüşmelerin ardından açıklama yapan Komisyon Başkanı Prof. Dr. Naci Bostancı, Aydın’a 2 şehit asker, 2 şehit polis, 1 şehit öğretmen, 5 köylerinin boşlatılması sonucu doğudan batıya göç etmek zorunda kalan aile, 2 ayrı çocuğu dağda olan aile ve 1 kişide Kuşadası’ndaki minibüse bombalı saldırıda yaralanan kişi olmak üzere 13 ayrı olayı mağduru dinlediklerini söyledi. Görüşmelerde yakınlarını kaybedenlerin yaşadıkları acıya tanıklık ettiklerini belirten Bostancı, televizyon ve gazetelerde yer alan her benzer haberin terör mağdurlarının acısını derinleştirdiğini kaydetti. Yaşanan her terör olayıyla acıların tazelendiğini vurgulayan Bostancı, “Şehit aileleriyle ilgili gördüğüz; anneleri, babaları, eşleri, çocukları ve yakınları bu yaşadıkları travmadan sonra mutlak suretle psikolojik destek alıyorlar. Bunun dışına çıkabilen çok az örnek gördük. Aydın’da dinlediğimiz şehit yakınları arasında da sadece birisi psikolojik destek almıyordu. Oda yavrusuna sımsıkı sarılan ve onun için ayakta kalma drenci ve iradesini ısrarla gösteren bir aileydi” diye konuştu.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ORTAK GÖRÜŞ HAKİM"
Yaptıkları görüşmelerde yakınlarını kaybetmiş olan insanların terör sorununun çözümü noktasında ortak görüşe sahip olduklarını gördüklerini kaydeden Bostancı, “Yakınlarını kaybetmiş olan insanların bu meselenin çözümüne yönelik düşüncelerinde öfkeye, kine ve nefrete bir nevi ‘kana kan, göze göz’ diye adlandırılan bir yaklaşıma sahip olmadıklarını görüyoruz. Çünkü onlar da biliyorlar ve yaşıyorlar ki karşılarına çıkan her yeni hadise onlar için daha derin bir yaralayıcılık olarak hayatlarına intikal ediyor. O yüzden ortak talepleri bir daha bu tür hayat kayıpları, şehit haberleri ve ölümler olmasın. Tabii ki terörle şiddetle baş etmek kolay değil. Terör sorununun çözümü için bizim sıcağı sıcağına çözüm üretme yerine, daha soğukkanlı bir akılla bu meselelere yaklaşmamız gerekiyor. Bu soğuk kanlı aklı, bu vakur hali özellikle şehit ailelerinde, yakınlarını kaybetmiş olan insanlarda ve sivil kayıplarımızda hepimiz gördük” şeklinde konuştu.
Terör yüzünden göç etmek zorunda kalanlarla yerli halk arasında sosyal ekonomik bağlar kurulduğu dinlemelerle bir kez daha tespit ettiklerini bildiren Bostancı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Birbirlerine gidip geldiklerini ve hayatı birlikte kucaklamaya ilişkin yüksek bir bilince sahip olduklarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı konusunda kafalarında her hangi bir şüphe yok. Birlik bütünlük konusunda yok. Teröre karşı mücadele konusunda ise, şiddet marifetiyle güvenlik eksenli politikalarla bir netice alınamayacağı hususunda da ortak bir kanaat hakim. ‘Mutlak suretle başka yol ve yöntemler geliştirilmeli’ deniyor. Bunları adlandırmak ve bunların neler olduğunu olacağı ve neler yapılacağı konusunda bu kararı devletin vermesi gerektiğini ifade ediyorlar. Kendilerine düşen sosyal entegrasyon, milli birliği ve dirliği güncelleştirmek hususunda da taşın altına elini sokmaya hazır bir vatandaşlık bilinci görüyoruz. Bunca acıya ve gözyaşına rağmen Türkiye’de vatandaşın birbiriyle olan ilişkisi, halk katındaki yakınlık ve dayanışma kendisine hayat alanları buluyor, kendisine bu hayatın içinde karşılık buluyor. Bunları da ben sevindirici unsurlar olarak görüyorum."
Terör şiddet ve mağdurlarına yönelik çalışmaları kapsamında Batman, Tunceli, Diyarbakır, Siirt, Denizli ve Aydın’ın ardından hafta sonu İzmir ve Manisa’da görüşmeler yapacaklarını açıklayan Bostancı, böylece Batı Anadolu’daki çalışmalarını tamamlamış olacaklarını sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz