28 Şubat post modern darbesine yönelik soruşturma süreci, 28 Şubat mağdurlarını sevindi. 28 Şubat mağdurlarından biri olan ceza hukukçusu avukat Mustafa Remzi Toprak, soruşturma sürecini Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve tam demokrasiye geçiş virajı olarak değerlendiriyor. Açılacak davanın Türk halkının tüm dünyadaki itibarını kurtaracağını söyleyen Toprak, istihbarat ve fişleme raporlarının ortaya çıkması halinde kendisinin de davaya müdahil olacağını söylüyor.
Darbe mağdurlarının avukatlarından Samsun Barosu'na kayıtlı Ceza Hukukçusu avukat Mustafa Remzi Toprak, verdiği bilgiye göre; ailesinin muhafazakar çizgide olması nedeniyle, askeri cuntanın bütün darbelerinde büyük sıkıntılar yaşadı. Babası hoca olduğu için askeri okula kabul edilmedi, lisede namaz kıldığı için 1 yıl okuldan uzaklaştırıldı. Avukat Toprak, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki öğrencilik yıllarında da baskı ve psikolojik şiddete maruz kaldı. Batı Çalışma Grubu tarafından fişlediği için mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Enstitüsü'nde başladığı ceza hukuku yüksek lisansını tamamladığı halde doktorasına devam edemedi, devlet kademelerinde de görev alamadı.
BÜROSUNDA ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ
Kısa dönem yaptığı askerlik görevinde de baskılar gördü. Acemilik döneminin son gününde yatakhanede namaz kılarken yakalandığı için sevki değiştirilerek sakıncalı görülen askerlerin tutulduğu İstanbul-Beykoz Kabagoz Uçaksavar Üssü'ne gönderildi. Harman Tepe'deki askeri cezaevinde hücreye kapatıldı, sahur ve iftarda yemek verilmedi. Ağır hakaretlere maruz kalan Toprak, terhis olduktan sonra Samsun'da açtığı avukatlık. O dönemde yaşadıklarını unutamayan avukat Toprak, 28 Şubat mağdurlarının davalarını üstlenerek haklarını hukuk önünde aramaya çalışıyor.
Cihan'a konuşan avukat Toprak, Türkiye'nin hukuk ve tam demokrasi için tarihinin en önemli dönemecine girdiğinin altını çiziyor. "28 Şubatçılara yönelik operasyonun eksik yapıldığı kanaatindeyim. Çok daha derinlemesine boyutları olduğunu düşünüyorum." diyen avukat Toprak, şöyle devam ediyor: "Bundan sonra hiçbir askeri teşekkülün artık darbeyle alakalı plan program yapamayacağı, düşünce üretemeyeceği, halkın fişlenemeyeceği bir sürece girildiğini düşünüyorum. Halkımız 28 Şubat'ın ne olduğunu, fişleme kayıtları ortaya çıktığında anlayacak. Fişlemeler ortaya çıktığı zaman fişlemelerde ismi geçen herkesin müdahillik hakkı olacak. Bu konuda dava açılırsa kesinlikle müdahil olacağım."
SÜRECİ DESTEKLEYEN TÜM UNSURLAR ÇÖZÜLMELİ
28 Şubat'a askerle birlikte sivil bürokrasi, sivil toplum ve medya faktörlerinin de imza attığına değinen Mustafa Remzi Toprak, soruşturmanın genişletilmesinin ülkenin yararına olacağının söylüyor. "Bunlar çözülüp yargılanmadıkça darbe konusu bitmeyecek." uyarısında bulunan hukukçu, "Kanuna göre bir suçu veya suçluyu övmek de suçtur. O gün medyada, bürokratik kesimde, sivil toplum örgütlerinde ve devlet kademelerindeki şakşakçı kişiler, cuntaya destek vermeseydi, buna cesaret edemeyeceklerdi. Kesinlikle davanın genişletilmesi, soruşturma ve yargılamaya dahil edilmeleri lazım. Türkiye ve Türk halkı, bu soruşturma ile dünya halkları nezdindeki itibarını kurtaracak." şeklinde konuşuyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
markasıdır.
Haber Gönder
