Trafik Terörüne Tepki

Anadolu Sevdalıları Derneği tarafından son günlerde artan trafik terörüne karşı gerekli tedbirlerin alınması ve vatandaşların duyarlı olması için basın açıklaması yapıldı.

Anadolu Sevdalıları Derneği Başkanı Avukat İbrahim Halil Demircioğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Kilis’te en çok ölümlü kazanın gerçekleştiği hastane kavşağına gelerek bir basın açıklaması yaptı. Anadolu Sevdalıları Derneği Başkanı Demircioğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye'de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verdiği resmi rakamlara göre trafik kazalarında her yıl ortalama bir ilçe nüfusu olan yaklaşık 10 bin kişi ölmekte, bir il nüfusu olan 200 bine yakın kişinin de yaralanmakta veya sakat kaldığını belirtti.

Demircioğlu, her 10 yılda 100 bin nüfusa sahip bir ilimizin haritadan silindiğini belirterek şöyle konuştu: "Geçen yıl trafik terörünün aldığı can sayısı bölücü teröre verdiğimiz şehit sayısının 45 katıdır. Kazalarda ölenlerin yüzde 60'ını 15-44 yaş arasındaki insanlarımız oluşturmaktadır. Yani trafik kazaları, aziz ülkemizin genç insanlarını bizden alıp götürmektedir. Geride gözü yaşlı kalanların çektiği acılar ve sakat kalanların yaşadığı zorlukların ise rakamlara sığdırılamayacak kadar büyük olduğu acı bir gerçektir."

Trafik kazalarının insanlarımıza verdiği acı kadar ekonomimize de verdiği zararların küçümsenemeyecek oranlarda olduğunu anlatan Demircioğlu, şunları söyledi: "Trafik kazalarında 10-12 milyar TL civarında milli servetimizin kaybolduğu tahmin edilmektedir. Sağlık giderleri ve bütün sektörlerde kaybedilen zaman, maddi kayıpların içine dahil edilmiş değildir. Bu rakam her yıl maddi sıkıntılar yüzünden okuyamayan evlatlarımızın yarısından çoğuna okuma imkanı sunabilecek meblağa ulaşmaktadır.Dul kalan kadın ve erkekler, yetim ve öksüz kalan çocukların çekecekleri acıların maddi boyutu hesaplanamayacak düzeydedir. Bu gerçekten ürkütücü bir tablo, tek kelime ile trafik terörüdür." Dünya genelinde trafik kazalarının yüzde 90'ının sürücü hatalarından meydana geldiğini anlatan Demircioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Yani dikkatsizlik, acemilik, alkollü araç kullanma, uykusuzluk, sabırsızlık, aşırı hız, geçiş önceliğine uymamak,takip mesafesine dikkat etmemek, şerit ihlali yapmak, kırmızı ışık veya görevlinin dur işaretine uymamak,bakımsız araçlar ile yola çıkmak gibi kurallara uymama alışkanlığımız trafik terörüne davetiye çıkarmaktadır.”

1983 yılında çıkarılan Karayolları Trafik Kanunu'na değinen Demircioğlu,

hepimizin 24 saat hayatını ve güvenliğini ilgilendiren trafik ve yol güvenliğinin tam 18 kuruluşa paylaştırıldığını belirtti. Yani görev yapmak yerine, bu alandan pay almak esasının öne çıkarıldığını anlatan Demircioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan hayatı ve hızlı çözümler gözardı edilmiştir. Yani Karayolları Trafik Kanunu gelişmekte olan ülkemize can ve mal güvenliği değil, milli bir felaket getirmiştir. Trafik terörünü engellemek için el birliği ile çalışmalar yapılmaktadır. Çıkarılan yasalar ile trafik kurallarına uymayanlara ve trafik kazalarına karışanlara caydırıcı ceza uygulanmaya çalışılmaktadır. Ancak, bu cezaların caydırıcı olmadığı anlaşılmaktadır. Öncelikli olarak trafikle ilgili eğitim merkezlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu merkezlerin eğitim kalitesi yükseltilmelidir. İki saat içinde 200 kişinin direksiyon imtihanına tabi tutulduğu sistem derhal değiştirilmelidir. Direksiyon imtihanları bağımsız ve uzman eğitimciler tarafından yapılmalıdır. Bu eğitim merkezleri çok sıkı ve katı kurallar ile denetlenmelidir. İkinci olarak Avrupa ve diğer birçok ülkede trafik kazalarına uygulanan ağır yaptırımları olan yasa değişikliklerine gidilmelidir."

Demircioğlu, trafik terörünün, her yıl binlerce ocağımızı söndürmeye, binlerce insanı sakat bırakmaya, ailelerimizi yoksullaştırmaya, gençlerimizi, geleceğimizi bizden çalmaya ve en önemlisi çocuklarımızı ağlatmaya devam ettiğini söyledi.

"Trafik terörünün milli huzur ve geleceğimizi tehdit etmesine izin vermeyelim" diyen Demircioğlu, "Türkiye bütçesini olumsuz etkileyen, insanların fakirleşmesine, acılar çekmesine yol açan trafik terörüne artık herkesin sorumlu ve dikkatli davranarak ‘Dur’ demesi gerekmektedir. Ocaklar sönmesin yollar bizi ayırmasın” ifadelerini kullandı.