Türkiye 'bulut'a Güvenmiyor

Mehmet ÇINAR/ ANTALYA, Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği'nin Geçmişte hayatımızda hiç olmayan mobilitenin bugün çok yaygınlaştığını aktaran Önder Güler, yüzde 90'ın elinde telefon veya tablet olduğu ve bir bilgisayarın 4-5 katı işi yapabildiğini söyledi. Mobil cihazların PC'lere göre çok daha fazla işlem yaptırdığını ve bunun da arkada büyük veri oluşturduğunu kaydeden Güler, “Mobilite büyük veriyi doğuran şey. Başka bir konu bu kadar fazla bilgiyi binalarımızın altındaki veri merkezleri sunucularda tutmak mümkün değil. O yüzden 'bulut' dediğimiz kolaylıkla eriştiğimiz bir dünya geldi. Ve aslında herhangi bir şirketin 10 katı, 100 katı veri, bulut sisteminde var. Tüketici interneti dediğimiz şeyi de getirdi" dedi.
2000 DOĞUMLULARA DİKKAT
Şirketlerde facebook gibi alanların kapatıldığını hatta engellendiğinden de bahseden Güler, ancak çalışanların şahsi cep telefonlarından bu tür erişimler yapılabildiği, engellenemediğini kaydetti. 2000 yılı doğumlu, yeni neslin en çok bakılması gereken nesil olduğuna da dikkat çeken Önder Güler, “Değişik bir nesil gerçekten. Onların görüşüyle bu değişim çok farklı. Onların dünyasında bunların olmadığı dönem yok çünkü. Bu dünyadaki nesil sürekli iletişim halinde. E-posta onlar için çok resmi bir iletişim tarzı ve bunların yaratıcılığı ve katkılarını geleneksel sistemde işin içine sokamadığımızı düşünüyorum. Mobil çok öncelikli, interaktif haberleşme çok önemli. Yenilikçi ve çevreye düşkünler. Bu önemli demografik değişimin de farkında olmak lazım. Cihazlarda büyük bir değişim yaşıyoruz. Mobil bizim sadece iletişim ihtiyacımızı karşılayan bir cihaz olmadı" dedi.
TEKNOLOJİ TÜKETİMİ ÖNCE EVLERDE
Bugün işlerin bir kısmının sürate mobil akıllı cihazlara doğru kaydığını anlatan Güler, şöyle dedi:
"Bütün bunlar bizi yepyeni akıllı teknolojiye getirdi. Evimizde, işyerimizde kullandığımızdan dahi ileri bir teknoloji kullanıyoruz. Vatandaşların ve çalışanların yüzde 90'ı evde daha ileri kolay ve sınırsız bilişim teknolojisi tüketicisi. 20 yıl önce bilgisayarı sadece şirketler alabiliyordu. Sonra taksitle evlere girmeye başladı. Bugün iyi, daha esnek yaratıcı teknoloji tüketicinin evinin içinde ve sonra şirketlerin içine nasıl alırız diye düşünüyoruz. Kuruma gelince korkuyoruz. Korkmalı mıyız? Bireysel bulut servislerini kullananların sayısı yüzde 90'lara ulaştı."
BULUTA GÜVEN ORANI DÜŞÜK
İnsanlara artık 'illa bilgisayarlarda çalış' deme zamanının geçtiğini de kaydeden Güler, bulut sistemini kullanan şirketlerde teknolojik avantajların yanı sıra, güvenlik, yenilikçilik ve inovasyonun da arttığına işaret etti. Türkiye'de kamu ve özel sektörün bulut sistemini kullanım oranının düşük olduğunu da belirten Güler, en çok büyümenin de bulut denilen hizmetlerde olduğunu kaydetti. Trendin giderek artacağını da belirten Güler, “Türkiye hala bulut konusunda temkinli ülkeler seviyesinde. Benim birlikte çalıştığım bölgede Suudi Arabistan müthiş hızla ilerliyor bu konuda. Değerlendirmelerini yapmış, kamu özel sektör olarak incelemiş ve sonra proje proje geçişi kullanıyorlar. Buradaki konu o mu iyi, bu mu iyiden ziyade ekonomik olarak, güvenlik olarak hangisi ülke kurum ve kişi için fayda sağlıyor. Türkiye'deki düşük oranın sebebi güvensizlik. Temel konu neyi araştıracağımızı bilmiyoruz. Benim güvenmem için arkada nasıl bir sözleşmenin olduğunu bilmem lazım. Uluslararası regülasyonun sözkonusu olduğu Avrupa Birliği veri güvenlik standartları sözkonusu olduğu bir dünyadan bahsediyoruz" dedi.