YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

“Verem koğuşunda kullanılan çatal kaşıklarla bize yemek yedirdiler”

12 Eylül darbesine yönelik dava kapsamında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yarın yargılanmaya başlanacak olması...

“Verem koğuşunda kullanılan çatal kaşıklarla bize yemek yedirdiler”

12 Eylül darbesine yönelik dava kapsamında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yarın yargılanmaya başlanacak olması en çok darbe mağdurlarını sevindirdi.

Darbe döneminde öğrenci olaylarına katıldığı gerekçesiyle Diyarbakır Cezaevi’nde işkencelere ve hakarete maruz bırakılan davaya müdahil olan doktor Sinan Olcan; Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanmaya başlayacak olmasının acılarını bir nebze olsun azalttığını söyledi. Daha önce Kenan Evren ve dönemin hayatta kalan darbecilerden davacı olan ve Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’na yaşadığı işkenceyi anlatan Dr. Olcan, halen Sağlık Bakanlığı Sakarya'nın Sapanca ilçesinde Aile Merkezi’nde aile hekimi olarak görev yapıyor.

Dr. Sinan Olcan, Diyarbakır Cezaevi'nde insanlık onurunun ayaklar altına alan tarifi imkansız acılar çektiğini belirtti. Cezaevinin kanalizasyonundan insan dışkısı yedirildiğini, bazı günler 8 saat copla dövüldüğünü, üzerine köpekler salındığını, 'Co' isimli bir köpeğe yüzlerce kez selam durdurulduğunu, kızgın çimento üzerine yatırıldığını ve Ali Sarıbal isimli arkadaşının gözleri önünde öldürüldüğünü anlattı. Dr. Olcan, şunları aktardı: "Bir günde 6 kişiye bir ekmek, bir kepçe yemek, 2 bardak su verirlerdi. İçerdeki bütün insanlar deri ve kemik kalmıştı. Hepimiz sırık gibi olmuştuk. Buzda yattığımız anda bayılıyorduk. Biz işkence çekerken bizi camdan seyreden cezaevi güvenlik amiri kahkahalarla gülüyordu. Havalandırmanın orta yerinde mazgal vardı. Bu mazgaldan insan pisliği yediriyorlardı. Bir arkadaşımız kolera hastalığına yakalandı.”

Verem hastası olan mahkumların kullandığı çatal, bıçak ve kaşıkları kendi koğuşlarına da getirerek yemek yedirdiklerini dile getiren Olcan, o günlerle ilgili şunları söyledi: “Amaç bizim de verem olmamızdı. Dişi ağrıyanların sağlam dişini çekiyorlardı. Koridorlarda koşturan 'Co' isimli köpeğe künye okuyup selam duruyorduk. İnsanlık haysiyeti ayaklar altındaydı. 7 kişilik bir ölüm timi oluşturulmuştu. Başlarında 'Kara bela' takma isimli bir çavuş vardı. Koğuşa giriyorlardı, ölüm düzeni al ya da dayak düzeni alın diyorlardı. Dayak düzeninde pek öldürmüyorlardı. Ancak ölüm düzeninde öldürüyorlardı. Ali Sarısal isimli bir arkadaşımız öldü. Hiçbir suçu yoktu. Yemek duasında damarı çıkana kadar bağırmamıştı. Mahkeme sürecinde de eziyet görüyorduk. Mahkemede kıpırdarsak cezaevine geldiğimizde bu bir ölüm sebebiydi.”

UYURKEN HAZIR OLDA UYURDUK

Olcan, uyurken de yatakta hazır ol şeklinde uyuduklarını, sağ sola döndükleri taktirde işkenceye tabi tutulduklarını kaydetti. Olcan, “Çok kötü günlerdi. Vücudumuzun her yerini bitler sarmıştı. Hamama götürüyorlar, sabun sürdüğümüz zaman suyu kesiyorlar, copla dövüyorlardı. Dayaktan bayılıyorduk. Tuvaleti de kapatıyorlardı. Naylon bidonları keserek tuvalet ihtiyacımızı giderirdik. Bunları anlatırken titriyorum. Yaşanan bir vahşetti. Kenan Evren ve konsey üyelerinin gerçekten yargılanması gerekir. 32 yıl çok uzun bir dönem. 32 yıl sonra da olsa darbecilerin yargılanması bizi sevindirmiştir." şeklinde konuştu.

1960 DARBESİNİN HESABI SORULSAYDI DİĞER DARBELER OLMAZDI

Bir daha bunların yaşanmaması adına darbecilerin yargılanmasını çok önemli olduğunu kaydeden Olcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çok önemli. İşledikleri insanlık suçundan dolayı yargılanıp hesap vermeleri çok önemli. 12 Eylül’ün o erişilmez komutanı Kenan Evren’e erişilmesi, yargılanması çok çok önemli. Çok sevindim. Geç olmasına da üzüldüm. Bir gün hapiste yatsa yeter. Biz onun işkence görmesini istemiyoruz. Yalnız bir gece bile olsa kapalı yerde bizim yattığımız yerde yatması, kimse ile konuşmaması, konuşmasının yasak, görüşmenin yasak, gezmenin yasak, tuvalete gitmenin yasak olduğu bir ortamda sadece 24 saat yaşasa çok çok önemli bir şey.”

HER ŞEYİ ANLATACAĞIM

1960 darbesini yapanlara eğer bu günkü gibi hesap sorulsaydı 1972, 1980 ve 28 Şubat darbelerinin olmayacağını vurgulayan Olcan, sözlerini şöyle tamamladı: "Mahkemede çektiğimiz bütün acıları anlatacağım. O günlerde nasıl insanlık suçu işlendiğini anlatacağım. Umarım bu dava darbecilere ve bundan sonraki darbe meraklılarına ders olur.

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler