YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yakın Doğu’da dış politikamız!

İçeriden ve dışarıdan konular...

Önce biraz içeriden!

Neşet Ertaş

Vefat etti...

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun!..

Lâkin son iki gündür herkes Neşet Ertaş hayranı oldu aniden!

“Büyük Usta”

“Son Ozan”

Övgüler aldı başını gidiyor, bini bir para!

Oysa hiçbiri, sağlığında rahmetliye bir kuru Allah selâmı dahi vermemişti!..

Güya kadir kıymet biliyorlar...

Sağ iken niye bilmediniz a mürâiler?!

*

Ben ise Yavuz’uma yanarım...

Yanarım da Kerem misâlî tutuşup alev alev yanarım...

***

Balyoz

Balyozculardan çok milletin başına indi!

Topal demokrasimizin başına indi!

Evrensel hukukun bizim payımıza düşen cüz’î hissesinin başına indi!

Adaletin başına indi!

Yargının tarafsızlığının başına indi!

Kurunun yanında yanan yaşların başına indi!

Her iki taraftan iyi niyetlilerin başına indi!

*

Bir tek...

Çirkinliği güzellikler diye pazarlayanların ekmeğine yağ sürdü...

O kadar!..

***

Yakın Doğu’da dış politikamız!

Başbakan, Irak başbakanı El Maliki’yi ülkemize davet etmiş!

İyi de etmiş!

Lâkin daha düne kadar o kükremeler neydi öyle?!

“İran mezhebî mülahazalarla Suriye’yi destekliyor!” diye kıyamet koparmalar neyin nesiydi peki?!

Elinizi nerenize koyarsanız koyun ama ara sıra da vicdanınıza koyun! Irak’ın işgali daha devam ederken bizzat ABD savuma bakanı Donald Rumsfeld Suriye’ye ve İran’a parmak sallamıyor muydu?

Dış politikadan anlayan hemen herkes, Irak’tan sonra sıranın önce Suriye’ye sonra da İran’a geleceğini söylemiyor muydu o günlerde?

Gün o gün, sıra o sıradır... Hâl böyle olunca bu koruma ve kollama işi veya açık açık destekleme işi bir noktada “kendini koruma refleksi” değil midir?

Dış politika uzmanları, Suriye ve İran’dan sonraki hedefin Türkiye olduğunu da üstüne basa basa söylüyorlardı. O koruma refleksi değil midir ki, Birleşmiş Milletler’de İran’ın arkasında bir tek Brezilya ile birlikte durduk?!

Sokaktaki lümpen ile beyniyle birlikte düşünme yetisi de elinden alınan tarikat müritleri ve de içerideki ve dışarıdaki El Kaide artıklarının bunları görmesi ve anlaması mümkün değil de, size ne oluyor?

Hangi gaflet ve dalâletin içindesiniz?

*

Ekonomisi güçlü bir devlet olarak dünya siyasetinde söz sahibiyiz bugün. O ekonomi ki Rusya’dan sonra İran ve Irak ile yaklaşık kırk milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi ile ayakta duruyor!

Siz, bu iki ülkeyi Davutoğlu’nun hayâlî Emevî devleti kurma politikalarına feda ederseniz, aynı zamanda bu eksende bir dış politika güden Rusya da size sırtını dönmez mi?

Yıllık yaklaşık doksan milyar dolar dış ticaret hacminiz bu üç ülkeye bağlı olduğuna göre, bunlarla Suudi Amerikanistan ve cüce versiyonu Katar’ın kara kaşına, ela gözüne bakıp hesabı keserseniz eğer; ekonominiz yerlerde sürünmez mi?!

Ekonomisi yerlerde sürünen bir Türkiye’nin sözü komşumuz Yunanistan’a bile geçmeyeceğine göre, siz de dış politikada yerlerde sürünmez misiniz?

*

Zaman, aklı başa toplama zamanıdır. Neresinden dönülürse dönülsün, zarardan kâra geçme zamanıdır...

Evet, ülkesinde idam cezası alan Irak devlet başkanı yardımcısı Haşimi, canını kurtarmak için Türkiye’ye sığınmıştır. Bu husus iki ülke arasında problem olabilir ama açıkça söylüyorum; eğer bendeniz başbakan olsaydım, ben de Haşimi’yi Irak’a teslim etmezdim. Zira, aman diyeni kılıç kesmez! Bütünlükle meseleler ele alındığında, bu mesele de bir şekilde halledilebilir.

Onun dışında; bir bütün olarak Irak devleti dışlanamaz ve bölgesel yönetime güvenilemez...

Hani Davutoğlu’ndan mesajı aldığı günün ertesinde PYD güçleri Barzani kuvvetleri eşliğinde Kuzey Suriye bandına indi ya!

İniş o iniş!

Güvenilip güvenilmeyeceğini anlamak da sizin işiniz...

Sormak isterim; bunu anlamak için daha kaç yüz tecrübe gerekir?!

***

Azerbaycan’da İlâhî adalet!

Eski ve müdavim okurlarım hatırlayacaklardır. Hakkında birkaç kere yazı yazdığım Bakü’de yayınlanan Xural Gazetesi’nin yayın yönetmeni Evez Zeynallı, bir kadın milletvekilinin iftirasıyla hapse atılmıştı. Hâlihazırda da hapistedir. İftira, bir gizli kameradaki konuşmalara dayandırılıyordu...

Dün, Azerbaycan matbuatına verilen bir video, Evez Zeynallı’ya tuzak kuran Güler Ahmedova adlı kadın milletvekilinin, seçimlerden önce bir milletvekili adayından sıralamaya girebilmesi için bir milyon Azerbaycan manatı (yaklaşık 1 milyon 280 bin dolar) istediğinin ve pazarlığın yapıldığı görüntüleri ve konuşmaları içeriyor.

Dünden beri Azerbaycan matbuatı ve sosyal medyası bu görüntülerin yaydığı dalgalarla sallanıyor...

Evez Zeynallı’ya tuzak kuran Güler Ahmedova, kendi yolsuzluğuyla dillere düştü bu kerre...

Aslında bu hadise, baştan aşağı yolsuzluk ve haksızlık çamuruna batmış Azerbaycan iktidarının da gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koymaktadır.

Güler Ahmedova'nın bu yolsuzluğu, güya yolsuzlukla mücadele şübesinin başında olan Ramiz Mehdiyev'in de yolsuzluğudur. Ki, ucu İlham Aliyev'e uzanmaktadır.

Hülâsa...

Evez’in çocuklarının ahı tuttu bu müfteri kadını. İnşallah İlâhî adalet tam olarak tecelli eder ve bu müfteri de cezasını çeker!..

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler