SPOR

Kapat

'Yaptığın şeyin adı ukalalık'

Spor yazarları Beşiktaş'ın Gaziantepspor'u 1-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.

'Yaptığın şeyin adı ukalalık'

G.ANTEP DAHA ETKİLİYDİ (OKTAY DERELİOĞLU)

Beşiktaş haftalardır olduğu gibi dün gece de tel tel dökülerek futbol oynadı. Karşısındaki rakip Gaziantep değil de Başakşehir veya Gençlerbirliği takımı olsaydı mağlubiyetle ayrılırdı. Çünkü Gazantep ligin en fazla gol yiyen ve en az gol atan takımlardan bir tanesi. Ama Gaziantep takımı dün gece Beşiktaş karşısında hem takım defansı olarak, hem de girdiği net gol pozisyonu olarak çok daha etkiliydi..

ŞAMPİYONLUĞU GÖĞÜSLEYEMEZ

Yüzde yüzlük gol pozisyonlarını beceriksizce harcayan Gaziantep, Aboubakar'ın attığı gole engel olamayarak sahadan mağlup ayrılan taraftı. Ama Beşiktaş gelecek müsabakalar adına hiç de olumlu bir tablo ortaya koyamadı. Beşiktaş bu tempoyla ligi şampiyon olarak göğüsleyemez. Avrupa kupalarında da gidemez. Dost acı söyler

TEL TEL DÖKÜLÜYOR

Beşiktaş'ın acil toparlanması lazım ama bugün kadroya baktığımda belki taraftarın gönlünde taht kurmuş Quaresma olabilir ama ben hem oyun anlayışıyla hem takım bütünlüğüyle baktığımda Quaresma'nın yararlı olduğunu düşünmüyorum. Kendini tatmin ediyor Quaresma. Aynı şekilde Gökhan Gönül de öyle. Bunlara Rhodolfo'yu da ekleyebilirim.
Bunlar başlıca saydıklarım. Beşiktaş kısacası tel tel dökülüyor. Acil toparlanması lazım..

'KALK KALK' UYARISI (FATİH DOĞAN)

Bu güzel zeminde bu kadrodan iyi futbol beklemeleri normal. Üzülmez'in takımına, "kalk kalk" yapması gibi Şenol hocanın da oyuncularına devre arası futbol temposu ve kalitesi olarak "kalk kalk" uyarısı yapması şart.

BALANS AYARI ŞART

Oyun, Güneş'in belirlediği standardın altında kalınca taraftar sendeliyor ve alıştığını görmek istiyor... Quaresma'nın bireysellikten uzaklaşıp takım oyunu oynaması, Atiba-Oğuzhan ikilisinin hatta 4'lüsünün daha efektif işler yapması gerek... Sol bekin hatta sağda Gökhan'ın oyuna daha çok katılması gerek. Dün Beşiktaş'ın en iyisi Fabricio ise mesaj açıktır: Şenol Güneş hocanın devre arasında bu takıma iyi bir balans ayarı yapması şarttır..

ABOUBAKAR'IN ORTASI YOK (METİN TEKİN)

Aboubakar'ın bir ortası yok, onu söylemem lazım. Özellikle Antalyaspor maçı aklıma geliyor, yine mükemmel vurmuştu.
Zaten ya mükemmel vuruyor ya da çok kötü. Golcü diye tanımladığımız bir oyuncuda pozisyona göre vuruş özelliğinin olması lazım. Dün akşamki vuruşu çok güzeldi ama Aboubakar'ın bu özelliği yeterli değil. Özellikle de şampiyonluğu getiren Gomez'e göre geride.

SANTRFORLAR GEREKİYOR

"Birinci santrforum Cenk'tir" deyip sezona başlayabilir misiniz? En büyük soru işareti bu. Bunun cevabının evet olması kolay değil. Lig için götürebilirler belki ama Avrupa hedefleri için farklı özellikli santrforlar gerekiyor. Fakat devre arasından ziyade yeni sezonda oraya zenginlik ya da alternatif bulabilirler.

YİNE DE EN BÜYÜK ADAY

0-0'ları oynamak kolay iş değildir, üretken olabilmek için fakat 1-0'dan sonra işi bitirememek farklı... Geçen sene Beşiktaş ilk golü bulunca maçı 2'ye, 3'e götürüyordu. Oyun etkinliği de vardı. Bunu maalesef göremiyoruz. 1-0'a getirince maçı koparıp alma değil, skoru garantiye alma refleksini gösteriyor takım. Bu da geçen seneden olumsuz açıdan farklı kılıyor. Yine de Beşiktaş'ta 16 haftaya bakarsak, 1 puan farkla lig ikinciliği, şampiyonluk için en büyük aday olarak devreye girmesini sağlıyor.

O TOPA YANAŞMAYACAKSIN (ERMAN TOROĞLU)

Gaziantepli oyuncunun yaptığı penaltı tam bir zeka özrü penaltı. O pozisyonda rakip oyuncu ne yapabilir ki! Ellerini kenara açarsın yükselirsin 1'e 1 mücadele yaparsın, gelip de balta gibi adama çarpmazsın. Hani körün istediği bir göz Allah verdi iki göz hesabı. Aboubakar dağıldı, hakem düdüğü üfledi. Peki bütün iş ondan sonra başladı. Quaresma bile "Cenk atsın" diyor. Ama Oğuzhan kaptan ya "Ben atacağım" diyor. Kardeşim bir takımın penaltıcısı bellidir. Çok özel durumlarda bu değişebilir. Cenk 5 penaltının 5'ini de gol atmışsa artık o topa yanaşmayacaksın.

DİSİPLİNSİZLİK VAR

Yaptığının bir tek karşılığı vardır: Ukalalık. Ne oldu? Penaltıyı kaçırdın. Peki Antep 1 veya 2 gol atsa ne yapacaktın? Bu ukalalığını nasıl kapatacaktın! Peki bunlar takımlarda neden olur? Son 2-3 aydır disiplinsizlik var. Ya Şenol Güneş'e çok alıştılar ya da Şenol Güneş futbolculara çok alıştı veya Şenol Güneş başka açıdan takımı kenardan seyrediyor. Bunun acısını çekeceklerdir. Daha başka şeyler de olacaktır, görürsünüz. Mesela Quaresma'ya bakıyorum elinden geldiğince oynuyor ama eski şevki yok.

HEYECAN VE ZEVK VERMİYOR

Rakip 2-3 defa defansın üzerine gelerek onları geçip ceza alanına girdiler. 1-2 tanesini de hakem faul gerekçesiyle kesti. Halbuki değildi. Ama bakıyorsunuz Beşiktaşlılar diyorlar ki "Kardeşim bizim 1 mağlubiyetimiz var aldığımız puan da ortada" İyi güzel de ben de soruyorum onlara: "Oynadığınız futbol ne?" Ben geçen yıl Beşiktaş'ın maçı var diye televizyonun başına keyifle oturuyordum ama bu sene aynı cümleleri söylemiyorum. Heyecan ve seyir zevki vermiyorlar.

YİNE PİL BİTİKTİ (MURAT ÖZBOSTAN)

Aboubakar'ın golü muhteşemdi.. Maçın da adamı zaten.. Gecenin özeti de bu!. Geçen hafta Kasımpaşa önündeki Beşiktaş'tan çok bir farkı yoktu.. Yine pili bitikti.. Yine aynı hatalar vardı.. Bol bol top kaybetti.. Kasımpaşa yakaladığı fırsatı gole çevirmişti. Gaziantep de Beşiktaş kalesinde 4 tane net pozisyon yakaladı.. Bunların bir ya da birkaçını atsa, skor tabelası farklı olurdu.. Beşiktaş kendisinden zayıf bir takıma karşı bu kadar çok pozisyon verir mi? Göstere göstere verdi..

GÖRMEZDEN GELEMEYİZ

Beşiktaş kazandı.. Sadece idare ederek.. Savunma bloğu sıkıntılı, orta saha sıkıntılı, forvet hattı daha sıkıntılı.. Bunları görmezden gelemeyiz.. Orta sahada Atiba, Oğuzhan ve Tolgay.. Bu isimler 3'üncü bölgede yoklar. Geçen sezon Beşiktaş öne oynuyordu, bu sezon yana ve geriye oynuyor.. Bu fark çok dikkat çekici.. İlk yarı biterken, 35 puan ile ikinci sırada ilk yarıyı bitirmek de ne olursa olsun başarı. Neden? Çok kötü maçlar oynayan genelde ikinci 45'lerde maçı çeviren bir Beşiktaş vardı hep.

TATMİN SORUNU VAR (CEM DİZDAR)

Geçen sezonun ardından bu yıla da iyi bir başlangıç yapan Beşiktaş özellikle Şampiyonlar Ligi serüveniyle ‘durağan’a dönen bir takım görünümündeydi. Son zamanlarda oyun değilse bile skor yönünden bir tatmin sorunu vardı. Gol umudu Vincent Aboubakar üzerinden yaratılan spekülasyonlar yönetimi ‘farklı arayışlar’a itince Antep maçı da özel bir anlama büründü. Bu duruma bir de ‘zor yenilen’ takımlar yarattığı düşünülen İbrahim Üzülmez faktörü eklenince maç daha da önemli hale geldi.

GÖKHAN İNLER İLE...

Antep ilk devre rakibine bıraktığı topu ele aldı. Ve başta Nebil Gilas olmak üzere her hattıyla Beşiktaş’ı geri ittikçe itti. Bunun üzerine durumu fark eden Şenol Güneş elinde topu bilen ve oyunu okuma konusunda takımının en farklı karakterlerinden Gökhan İnler’i sahaya sürerek işi yeniden dengeye getirdi. O dakikadan sonra Aboubakar’la bir de penaltı buldular lakin Oğuzhan’ın ‘gol iştahı’ farkın ikiye çıkmasını engelledi. Bu noktada Quaresma ile Oğuzhan arasındaki ‘arzu’da Oğuzhan’ın kazanmış olması bir kenara not edilmeli!..

BASKIN TAKIM OYUNU...

Zora girmiş görünen Beşiktaş zorlansa da önemli bir üç puan aldı. Başakşehir’in bir puanla kapattığı haftada alınan üç puan eminim sezonun sonunda büyük anlamlar içerecek. Beri yandan Beşiktaş geçen yılki ‘baskın takım’ karakterinden uzaklaşmış gibi duruyor. Bu da takımın oyununda tedirginliğe yol açıyor. Takımdaki bu tedirginlik ise ‘yeni tribün’e direkt yansıyor!.. Yıkılan İnönü’den kalma ‘demir leblebi’ taraftarlar dışında özellikle yüksek maliyetli tribünlerde konuşlanan skora endeksli seyirciler sessiz ve tedirginlik içinde izliyor maçı. Oysa daha ucuz olan üst tribünlerde yer alan taraflar her zaman olduğu gibi hançereyi yırtarcasına bağırıyor; ‘’Sevemez kimse seni/Benim sevdiğim kadar..’’ Sahi bu oyun kimin oyunu?..

ROBBEN GOLÜ ATIYOR (ALİ ECE)

Bir Gomez, bir Demba Ba kadar olmasa da en azından Bobo gibi rakip kaleciyle karşı karşıyayken dominant ayağı olan sağıyla sade ama efektif bir vuruşla gol atması bekleniyor. O gidip karşı karşıyalarda Almeida’nın sağıyla vurduğu kadar kötü vurup sonra daha az güçlü ayağı olan soluyla Robben golü atıyor!

TRANSFER KADAR ÖNEMLİ

Oğuzhan ligin en iyi yerli pasörü ancak ligin en iyi yerli penaltıcısı Cenk Tosun. Penaltıdan 5 gol atarken penaltı avcısı Harun Tekin’i bile avlayabilen Cenk varken Oğuzhan, neden penaltı atmakta inat eder? Quaresma neden bazen inatla “Nobodynho”ya orta yapar? Rhodolfo sakatlıktan sonra nasıl bu kadar kağnılaşır? Transfer takviyeleri kadar bu soruların cevapları da önemli.

İNSANI DELİRTİYOR (BİLAL MEŞE)

Vincent Aboukabar... 24 yaşında, çabuk, güçlü, mücadeleyi seviyor, çapraz koşularla rakip savunmayı yıpratıyor. Bunların hepsine eyvallah... Ne var ki, şu gol kaçırması yok mu? İnsanı delirdiyor, taraftara saç-baş yolduruyor! Kardeşim, kolayı kaçırıyor, zoru atıyor! Tolgay’ın savunmanın arkasında Aboubakar’la buluşturduğu pozisyonu anımsayın, yüzde yüz gol... Gelin görün ki, söz konusu Aboubakar ise tartışmaya da gerek yok.

BABEL ÇARE OLUR

Ne yani gol attı diye göklere mi çıkaralım? Haaa, cezaalanı dışında fena işler yapmıyor değil. Cenk kardeşimiz de ona uydu, ilk yarıda klasıyla ters orantılı kötü bir vuruşla, takımını golden etti! Hele hele 68’de bir pozisyon var ki, kaçmaz kardeşim. Hadi ilk vuruşunda fantaziye kaçtın, ikinci şutuna ne demeli? Yönetim ve Güneş golcü istiyorlarsa, hatayı kendinizde arayacaksanız, Cenk ve Aboubakar kardeş! Dileriz Babel, forvetteki gol krizine çare olur.,

HEP AYNI KÖŞE

Penaltıyı Cenk ve Querasma atmak istedi, ancak Oğuzhan kullandı, atamadı! Peki, Oğuzhan kardeş artık kaleciler seni ezberledi, hep aynı köşeye vuruyorsun! Peki, sevgili Serkan Çınar kardeş, Beck’i uzatma dakikalarında Rajtoral tarafından indirilmesini nasıl es geçersin. Buz gibi penaltı... Çalmadın, yönetimine gölge düşürdün, bilesin!

Canlı Skor

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat