Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu Toplantısı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yatırım ortamının iyileştirilmesinin tek bir kurumun sorumluluğuna bırakılabilecek bir husus olmadığını belirterek, “Çalışmalarımızın başarıya ulaşması, ortak çalışma kültürü ve yaratacağımız sinerjiyle ancak mümkün olabilecektir” dedi.

Bakan Çağlayan, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİK) Toplantısı’na katıldı. Çağlayan başkanlığındaki toplantıya ilgili bakanlık ve özel sektör temsilcileri de katıldı. Hükümetlerinin görevi gelmesinden bu güne yatırımın önündeki engelleri kaldırmak ve bu amaçla somut eylem planları ortaya koymak ve bu alanda gerekli adımları kararlılıkla atıldığını söyledi. Gelecek dönemde de yapısal reformların en önemli bileşenlerinden olan yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımızı, teknik komiteler tarafından belirlenen eylem planı çerçevesinde sürdüreceklerini bildiren Çağlayan, bugün de eylem planlarının altıncısının karara bağlanacağını ve yeni döneme ilişkin çalışmaların başlatılacağını söyledi.

Türkiye ekonomisine ilişkin verilerle ilgili açıklamalarda bulunan Çağlayan, doğrudan yabancı yatırımlara da çok önem verdiklerini söyledi. Bu nedenle 2003’ten beri gelen yurt dışından gelen doğrudan yatırımların 1923-2003 döneminin 7 kat üzerinde olduğunu ve her sene yükseldiğini kaydetti. 2011 yılında tüm dünyada doğrudan yabancı yatırımların bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 1.5 trilyon dolara çıktığını bildiren Çağlayan, “Bu pasta içinden ülkemize gelen yabancı yatırımlar bir 2011 yılında yüzde 74 artışla 15.9 milyar dolara yükselmiştir. Yani Türkiye dünyadaki uluslar arası doğrudan yatırımlardan yüzde 1.1’lik bir pay bu küresel krize rağmen alabilme başarısını göstermiştir. Bu rakam bile 1923-2003 arasında, 80 yılda toplam gelen yatırımın üzerinde bir rakamdır” dedi.

“ULUSLARASI DOĞRUDAN YATIRIMDA, HEDEF 20 MİLYAR DOLAR”

Bakan Çağlayan, 2011’de Türkiye’nin 2010’la kıyasladığımızda 6 basamak yükselerek, dünyada en fazla yatırım çeken 23’üncü, 173 gelişmekte olan ülke arasında ise dört basamak yükselerek 12’nci ülke olduğunu söyledi. Çağlayan, 2012’nin ilk 5 ayında ise doğrudan yatırımların hız kesmeyerek, 2011’in aynı dönemine göre yüzde 11 artışla 6.5 milyar dolar seviyesine çıktığını dile getirdi. Çağlayan, “Bu yıl beklentilerimizi, YADES’in de açıkladığı gibi, Türkiye’ye uluslar arası doğrudan sermaye girişlerinin 20 milyar dolara yakın bir rakam olmasını ümit ediyoruz. Türkiye bu konuda en iyi şekilde ev sahipliği yapmaya hazırdır” dedi.

Yeni teşviklerin de doğrudan yabancı yatırımları artırıcı bir etkisi olduğunu kaydeden Çağlayan, “Asıl atağımızı bu yıl sonunda ve özellikle 2013’te bekliyoruz” dedi.

YENİ TEŞVİKLE GELEN İSTİHDAM RAKAMLARI

Yabancı sermaye yatırımlarını Türkiye ekonomisi için çok önemli bir avantaj gördüklerini belirten Çağlayan, bu yatırımların hem yerli şirketlerimizin dünyaya açılma hızını artırdığını hem de üretim alışkanlıklarımızı pozitif etkilediğini kaydetti.

Türkiye’nin en büyük 500 şirketinden 140’ının uluslar arası sermayeli şirketler olduğunu ve bu şirketlerin satış hasılatının listedeki bütün şirketlerin satış hasılatının yüzde 35’ini oluşturduğunu belirten Çağlayan, ilk 500 şirketin ihracatının yüzde 45’i ve ortalama ücretli sayısının yüzde 31’inin uluslararası sermayeli şirketlere ait olduğunu söyledi. Çağlayan, “Bu verileri Türkiye’nin dışa açıklığının bir göstergesi olarak kabul ediyoruz. Bundan sonraki yabancı yatırımların ki yeni teşvik sistemimizin paralelinde ülkemizdeki katma değeri yüksek üretimi artıran yatırımlar olmasını beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Çağlayan, ilk 6 ayda düzenledikleri bir 965 adet yatırım teşvik belgesinin öngördüğü sabit yatırım tutarının 21.5 milyar TL olduğunu istihdam sayısının ise 57 bin 733 kişiye ulaştığını söyledi. Çağlayan, sadece 2012 Haziran ayında düzenlenen 362 yatırım belgesinin de 3.1 milyar TL sabit yatırım ve 12 bin 684 kişiye istihdam öngördüğünü kaydetti.

Özellikle yabancı firmaların yeni teşvik sistemimize ilgisinin büyük olduğunu belirten Çağlayan, bunu uluslararası ve Türkiye’de yaptıkları görüşmelerde tespit ettiklerini anlattı. Çağlayan, “İnşallah bunun meyvelerini de artan tempoyla göreceğimizi ümit ediyorum” dedi.

“YOİK ÇALIŞMALARINI BİZZAT YAKINDAN TAKİP EDECEĞİM”

Bakan Çağlayan, tüm bu gelişmeler kapsamında YOİK’in çok önemli bir işlevi olacağına inandığını belirterek, şunları kaydetti:

“YOİK platformu aracılığıyla Türkiye’nin yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarında, 10 yıl boyunca elde ettiğimiz tecrübe ile kamu ve özel sektör arasında oluşturduğumuz ortak çalışma kültürü, birçok ülkeye örnek oluyor. Türkiye özellikle YOİK konusunda yaptığı çalışmalarını, bilgi birikimini ihraç eten bir konuma gelmiştir. Bu anlayışla, yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda tecrübelerimizi aktarmak için talebi olan ülkelerle çok çeşitli programlar gerçekleştiriyoruz. Bu programlar önümüzdeki dönemde özellikle dış yatırımlarımızın yöneldiği ülkeleri hedefler şekilde artarak devam edecektir.

Bu platform bir koordinasyon platformudur. Yatırım ortamının iyileştirilmesi tek bir kurumun sorumluluğuna bırakılabilecek bir husus değildir. Yatırımcıyı ilgilendiren tüm ilgili kamu kurumları tarafından çalışılıyor. Dolayısıyla burada gerçekleştireceğimiz çalışmaların başarıya ulaşması, ortak çalışma kültürü ve yaratacağımız sinerjiyle ancak mümkün olabilecektir.

Ancak yatırım ortamını iyileştirme konusunun uzun soluklu bir maraton olduğunu, ülkemizin gelecek hedefleri doğrultusunda çalışmalara çok hızlı bir şekilde devam etmemiz gerektiğini ve bu alanda yapılan çalışmaları bizzat yakından takip edeceğimi dikkatinize sunmak isterim.”

Bakan Çağlayan, 16 Ocak 2012 tarihli Bakanlar kurulu kararı ile 10 yıllık YOİK yapısının günümüz ve özel sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırdıklarını hatırlatarak, daha önceki yapıda bulunmayan Adalet Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın da YOİK yapısına dahil edildiğini söyledi.

Teknik komitelerin çalışma alanlarının da özel sektör temsilcilerinin görüşlerini dikkate alarak yeniden belirlediklerini belirten Çağlayan, yatırım ortamını doğrudan ilgilendiren konularda çalışmalar yürütecek 10 teknik komitenin yeniden oluşturulduğunu söyledi.

Çağlayan ayrıca, geçmiş tecrübelere dayanarak eylem planlarına ilişkin izleme takip mekanizmasını daha da güçlendirmek gerektiğini vurgulayarak, “Bu doğrultuda eylemlere ilişkin izleme takip mekanizmasını detaylı tanımlayarak, bu sistemi daha da güçlendirdik. Bu değişikliklerle birlikte çalışmalarımızın ivme kazanacağına ve yatırım ortamı alanında önemli çalışmaları hep birlikte gerçekleştireceğimize yürekten inanıyorum” dedi.

Bu doğrultuda, 2007’den bu yana oluşturdukları YOİK Teknik Komiteler Eylem Planlarının 6’ncısını 2012-2013 Haziran dönemini kapsayacak şekilde hazırladıklarını bildiren Çağlayan, bu süreçte özel sektörün talep ve önerileri doğrultusunda eylem planlarını şekillendirdiklerini, iş programlarını ortaya koyduklarını söyledi. Çağlayan, önümüzdeki döneme ilişkin eylem planlarının oluşturulması amacıyla teknik komitelerin TOBB ev sahipliğinde günler süren yoğun çalıştığını belirterek, teknik komite çalışmalarının ardından 44. YOİK Yönlendirme Komitesi Toplantısında eylemlerin bir kez daha gözden geçirildiğini söyledi.

Çağlayan, eylem planlarının özel sektörün öncelikleri doğrultusunda verimli, sonuç odaklı ve yatırım ortamını doğrudan etkileyecek eylemlerden oluşmasına da azami özen gösterildiğini söyledi.

Çağlayan, Dünya Bankası tarafından yayınlanan İş Ortamı raporlarının uluslar arası bir referans niteliğinde olduğunu belirten Çağlayan, 2004 yılından bu yana ülkelerin iş ortamlarını inceleyen bu rapora göre Türkiye’nin 2012 yılı itibariyle 183 ülke arasında 75. sırada olduğun kaydetti. Çağlayan, “Eylemlerin oluşturulması konusunda bu konuyu da göz önünde bulundurarak sıralamamızı yükseltecek eylemlere yer verilmesini sağladık. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz çalışmalarla ülkemiz bu sıralamada hak ettiği yüksek yerlere çıkacaktır” diye konuştu.