Yayla Sahili’ndeki Balıkçı Barınağı’nın Verdiği Tahribat Tartışıldı

Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Yayla köyü sahilinde 1995 yılında yapımına başlanan ve yapımı 2006 yılında biten balıkçı barınağının, sahile verdiği tahribatla ilgili geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi.

Yapılan limanın ardından, sahilin büyük bir bölümünde kumlar yok olmuş, deniz yazlıklara zarar vermeye başlamıştı. Ayrıca suda devir dahim olmaması nedeniyle sahile toplanan deniz talaşları da çevreye kötü kokular yaymaya başlamıştı.

Kötü bir görüntüye neden olan sahille ilgili olarak düzenlenen toplantıya, CHP Edirne Milletvekilleri Kemal Değirmendereli ve Recep Gürkan, Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan, Keşan TSO Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda sahil sakini katıldı.

Yayla Sahili’ndeki tahribatın önlenmesi amacıyla kurulan danışma kurulu tarafından düzenlenen toplantıda konuşan CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, limanın verdiği tahribatın önlenmesi amacıyla Meclis’e iki kez önerge sunduğunu ve 2012 yılı sonuna kadar 1/25 binlik planların tamamlanmasının ardından oluşturulacak olan ÇED raporuyla birlikte buradaki tahribatın önlenmesine başlanacağını söyledi.

Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan ise, 1995’te limanın yapımına başlanmadan önce Yayla Sahili’nde 30-40 metreyi bulan kumsalın bulunduğunu, ancak liman yapıldıktan sonra kumsalın kalmadığını, ev ve yolların çökme aşamasına geldiğini söyledi.

Liman yapıldıktan sonra Yayla Sahili’nin depremden çıkmış bir hal aldığını belirten Özcan, “Liman yapıldıktan sonra Yayla’da sahil problemleri baş gösterdi. Özellikle de bahar aylarında, kuvvetli lodos dalgalarıyla o 30 m.lik kumsalımız gitti. Ardından, sahildeki binalar mülkiyet sınırlarına kadar dalga tarafından tahrip edildi. Resmen depremden çıkmış bir manzarayla karşılaştık. Daha sonra sahil tahribatı devam etti. Kaya dolguyla tedbir almak zorunda kaldık. Ardından liman kullanıldıkça ikinci bir sorun daha çıkarmaya başladı. Limanın derinliği daha önceleri 6-7 metre olarak ifade edilirken, şimdi içerisinin dolduğu ifade ediliyor. Bir şeyler kullanılsın, faydalanılsın diye yapılmış bir liman, iyi hesaplar yapılmadan inşa edildiği için iki tane problemi getirdi. Gerçekten çok ciddi problemler. Güzel kumsalı olmayan bir yerde insanlar nasıl tatil geçirsin. O kumsallarımızı gördünüz, bakın bu nerede, şimdiki hali nerede?” diye konuştu.

Mehmet Özcan, limanın tahribatının ortadan kalkmasının mümkün olmadığını ancak yapılacak olan çalışma ile tahribatın önlenebileceğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: “O limanın oradan kalkması mümkün değil ama tahribatların önlenmesi mümkün. Biz 2005 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’ne bir model çalışması yaptırdık. Bu yaptıkları model çalışmasında raporları DLH’a sunduk Ankara’ya gittik. Akabinde bu DLH bugüne kadar çalışmalar yaptı. Karadeniz sahilinde olan kıyı tahribatlarının önüne geçmek için buldukları çözümü burası için de önerdiler. Denizin içerisinde suyun 1 veya 1,5 m. altına ya beton bloklar koyacaklar hazırlanan projede, veyahut ta kaya yığma bloklar yaparak örneğin 70-80 m. uzunluğunda, 30-40 m. aralıklarla kıyıya paralel, bloklar konulacak.O projenin faydası şu olacak düşünülen teknik açıdan gelen kuvvetli lodos dalgalarını, denizin içerisinde kırıp, kıyı tahribatını en aza indirmek. Ama bu projeyi gerçekleştirmek için de DLH’nın ifade ettiği bir proje. Bundan sonra bizim arzu ettiğimiz bir an önce bunun finansmanı mı bulunur, nesi bulunursa bulunur hayata geçirilmesi bizler için önemli. Limanın içerisindeki derinlik azalması olayı da başka türlü halledilecek bir olay. 5 senede 7 m. derinlikten 2-2,5 derinliğe iniyorsa, 10 sene sonra ne olacağını insan kestiremiyor.”

Toplantıda, CHP Edirne Milletvekili Recep Gürkan, AK Parti İlçe Başkanı Hakan Çevikel, İl Genel Meclisi Başkanı Nusret Uybaş ve Keşan TSO Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’da konuyla ilgili görüşlerini belirtti.

Zaman zaman tartışmaların yaşandığı toplantıda, Yayla Sahili sakinleri, tahribatın dışında sahilde yaşadıkları sorunları da yöneticilere anlatarak, bu sorunlar hakkında çözümlerin üretilmesi gerektiğini söyledi.