Yenimahalle Belediyesi tarafından Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında Dört Mevsim Tiyatro Salonu’nda bir dizi etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, Türk basınının korkusuz kalemi Uğur Mumcu ölümünün 21’inci yıldönümünde anıldı. Programa Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, CHP 23’üncü dönem Ankara Milletvekili Gazeteci Yazar Uluç Gürkan, CHP 23’üncü dönem İstanbul Milletvekili Gazeteci Yazar Ahmet Tan ve Yenimahalleliler katıldı.Programın açılış konuşmasını yapan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “24 Ocak 1993 tarihi demokrasi tarihimiz açısından kara bir gün. Düşüncenin öldürülebileceğine, yok edilebileceğine inanan karanlık güçlerin bir düşünce insanını, demokrasi ve bağımsızlık aşığı, kemalist ve yurtsever bir aydınımızı ortadan kaldırmak için hain planlarını devreye soktukları bir gün” dedi. Yaşar, bu ülkenin tam bağımsız ve demokratik bir ülke olmasında cesurca mücadele eden ve bu uğurda hayatlarını kaybeden Mumcu ve tüm demokrasi şehitlerimizin içimizde bıraktığı boşluk ve özlemin hiç dinmeyeceğini söyledi.Panelde, Uluç Gürkan ve Ahmet Tan arkadaşları Mumcu’yu anlattı. Tan, Uğur’un gücünün kaleminden ve hukuk bilgisinden geldiğini belirterek şunları söyledi: "O çok insaniydi. Duygu adamıydı. Fikirlerini bütün duygusuyla ortaya koyardı. Çocukları çok severdi ve hırsız politikacılar tarafından çocuklarımızın gelecekleri çalınıyor düşüncesiyle yazardı. Gazetecilik ve siyaset birbirini tamamlayan iki faaliyettir. Bana göre meslek değildir. Siyaseti meslek olarak yapmak isteyenler sonunda siyasetten ayrılmamak için yüce divanlık duruma düşüyorlar, ayakkabı kutularına para doldurulmasına vesile oluyorlar, çocuklarının yargılanmalarına çanak tutacak kadar haksızlığa hukuksuzluğa gidiyorlar. Siyaseti böyle anlıyorlar. Bu nedenle siyaseti meslek olarak değil de topluma borcunu ödemek üzere yapılması gereken bir faaliyet olarak görüyorum.”Uluç Gürkan ise “Mumcu’suz geçen 21 yılda ne değişti" diye sorarken, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün gündemimizdeki konular Türkiye’nin en tepe noktalarına çıkmış yolsuzluklardır. Ortalığa doluşmuş rüşvet alan rüşvet verenler, tarikatların, çetelerin devlet içine yuvalandığı yargı ve polis üzerinde iktidar savaşı verdiği bir Türkiye. Sevgili Uğur 21 yıl önce öldürülmeden gazetecilik yaşamında hep bunlarla uğraştı. Mumcu’nun izini sürdüğü konular bugün hâla gündemimizde. Hiçbir şey değişmemiş. O yaşasaydı kahrolurdu ancak yılmazdı, yenilmezdi mücadelesine devam ederdi. Yılmadığı yıkılmadığı içinde kara listelere ölümü için adı yazılmıştı.”Panelin ardından 16 Nisan 1986 da ilk gösterimi yapılan, Barry Collins’in yazdığı Enver Özen’in çevirdiği ve Zafer Diper’in yönetmenliğini ve oyunculuğunu yaptığı Yargı adlı tiyatro oyunu sahnelendi.İkinci Dünya Savaşı’nda, bir hücreye yiyeceksiz, susuz ve çırılçıplak bırakılan, tutsak yedi Sovyet askerin yaşam savaşını anlatan oyunda, on birinci günde kura çekerek diğer yoldaşlarının yaşayabilmeleri adına içlerinden birini “yeme” yargısı, kurtarıldıkları altmışıncı günde geriye sağ kalan yalnızca iki kişi, bilincini yitirmiş Binbaşı Rubin ve Yüzbaşı Vukhov, Vukhov’un başlarından geçenleri askeri heyete rapor etmesi ve hakkında verilecek yargıyı beklemesini anlatıyor.İzleyicilerin ayakta alkışladığı oyunun ardından Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Diper’e çiçek verip teşekkür etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz