YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ak Parti Tbmm Grup Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, radar tespitleri ortadayken Suriye’nin uluslararası hava sahasında silahsız, kimliği açık, tek...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, radar tespitleri ortadayken Suriye’nin uluslararası hava sahasında silahsız, kimliği açık, tek başına uçan, tehdit oluşturmayan bir keşif uçağını düşürmesi olayında ‘Türkiye’nin sonuna kadar haklı’ olduğunu belirterek, “Kısa süreli sınır ihlalini kimse haksız, hukuksuz, vicdansız bir saldırı için mazeret olarak gösteremez” dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmanın büyük bölümünü Suriye ile yaşanan jet krizine ayırdı. Suriye’nin Türk uçağını uluslararası hava sahasında vurduğunu belirten Erdoğan, buna rağmen hedef saptırmaya gayret eden az da olsa bazı köşe yazarları olduğunu söyledi. Erdoğan, “Sanki bu milletin evladı değil bunlar. Sanki bu ülkenin vatandaşı değil bunlar. Bunu bu kadar insafsızca, bu kadar fütursuzca yapıyorlar. Bütün her şey, radar tespitleri ortadayken, Suriye’nin uluslararası hava sahasında silahsız, kimliği açık olan, -hasmane bir anlayışla gelse kimliğini gizler-, kimliği açık olan, tek başına uçan, tehdit oluşturmayan bir keşif uçağımızı, -eğitim, test uçuşları da yapabilen uçağımızı-, düşürdükleri bu olayda Türkiye sonuna kadar haklıdır” dedi.

Doğu Akdeniz’in artık özellikle Türkiye için hassasiyet kesbeden bir bölge haline geldiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Burada bizim şunu çok iyi bilmemiz lazım ki Doğu Akdeniz’in genelinde haklarımız var. Kuzey Kıbrıs dahil olmak üzere, garantörü olduğumuz bu ülkenin hakları var. Bunun yanında bölgede diğer ülkelerin oluşturduğu sıkıntılar var. Her an burada rutin olarak bu çalışmaların yapılması bizim en doğal hakkımızdır. Nitekim bizim bu uçağımızın yaptığı uçuş da budur. Bu aynı zamanda, yenilenmiş olan radarlarımızın test edilmesine yönelik bir uçuştur. Kaldı ki Suriye tarafından en ufak bir ikaz, en ufak bir nota tarafımıza yapılmamıştır. Yapılmadan bu uygulamaya girilmiştir. Ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan ‘dost olarak gördüklerini’ söylüyorlar. Bu hasmane bir tutumdur” diye konuştu.

“KISA SÜRELİ SINIR İHLALİ VAR”

Kısa süreli sınır ihlalini kimsenin haksız, hukuksuz, vicdansız bir saldırı için mazeret olarak gösteremeyeceğine vurgu yapan Erdoğan, “Nitekim uluslararası toplumdan gelen açıklamalar, Türkiye’nin haklılığını teyit etmektedir. Biz olayını başından itibaren soğukkanlı davranarak öncelikle durumu doğru ve net anlamaya çalıştık. İlgili kurumlarımızın elde ettiği bilgiler ışığında fotoğrafı net olarak ortaya koyduk. İç ve dış kamuoyunu bilgilendirme safhasına geçtik” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Birleşmiş Milletler, Arap Ligi, NATO gibi uluslararası kuruluşlar, dost ve müttefik ülkelere yönelik diplomasi trafiği başlattığını hatırlatan Erdoğan, kendisinin de Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarına pazar günü fikir teatisinde bulunmak için davette bulunduğunu hatırlattı. Erdoğan, “Sağ olsunlar davetimize icabet ettiler. Böyle ortak hassasiyette hareket etmemiz, özellikle böyle dönemlerde ulusal bir konuda çağrımıza olumlu cevap verdiler ve geldiler. Ben gösterdikleri hassasiyet ve nezaket sebebiyle kendilerine teşekkür diyorum. Bu tür olaylarda, bu tür günlerde birlik ve beraberlik içinde olmak, ortak akılla hareket etmek, el birliği, güç birliği yapmak, millet olmanın, sorumluluk sahibi olmanın gereğidir. Bunu da özellikle kendilerinden bekliyoruz. Siyasi partilerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, medyamızın, 75 milyonun bu süreç boyunca aynı hassasiyeti ve duyarlılığı göstereceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.

“DEVLETİN, HÜKÜMETİN, TSK’NIN HEDEF YAPILMASI AYMAZLIK OLUR”

Başbakan Erdoğan, yaşanan bu menfur saldırı sonrasında gerek yurt içinde, gerek yurt dışında dış politikayı, özellikle de Suriye politikalarını sorgulayan acımasız değerlendirmeler yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Yurt dışında aleyhimize yürütülen kampanyalar bir tarafa, yurt içinde böyle bir milli meselede devletin, hükümetin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haksız, mesnetsiz, insafsız şekilde hedefe konulması en hafif tabiriyle aymazlık olur, sorumsuzluk olur. Biz hükümet olarak böyle milli bir meselede, siyasi partilerimizin süreç boyunca aynı olgun ve duyarlı tavrı sürdürmelerini, meseleyi siyasi polemik konusu yapmamalarını rica ediyoruz. Özellikle Esed rejiminin bu alçakça saldırısını mazur gösterecek şekilde yorumlar, yapmak, kendi ülkesini ve hükümetini zan altında bırakmak sorumlu bir davranış biçimi olmayacaktır. Suriye konusunda kimsenin karnından konuşma, lafı geveleme, muhalefet olsun diye kendi ülkesinin menfaatlerine zarar verecek söylemlerde bulunma lüksü yoktur, olmamalıdır.”

“RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN DEĞİL, MİLLETİN UÇAĞI HEDEF ALINDI”

“Doğu Akdeniz’de uluslararası sularda AK Parti’nin değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin, aziz milletimizin uçağı hedef alınmıştır” diyen Başbakan Erdoğan, böyle bir hadise karşısında bile net tavır takınamayanlar, karnından konuşanlar, hatta Suriye’deki zalim yönetime zimmi destek verenlerin tarih önünde ve aziz millet önünde mahkum olacaklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, 29 Ekim 1923’ün ülke ve millet için tarihi bir dönüm noktası olduğunu ve bu tarihte bu milletin yeniden, yeni bir devletle tarih sahnesindeki yürüyüşüne kaldığı yerden devam ettiğini belirtti. Erdoğan, “Ancak bu milletin, bu ülkenin tarihi 29 Ekim 1923’te başlamamıştır. Ben burada Türkiye’nin Suriye politikasını acımasızca, daha doğrusu cahilce eleştirenlere kendi tarihimizden birkaç önemli sahneyi hatırlatmak istiyorum. Dokuz asır önce, komşu ülkeler yaşanan katliamlara gerekli duyarlılığı göstermezken, Anadolu’da bir kahraman, Kudüs ve Şam’ı korumak için canı pahasına mücadele ediyor. Selçuklu Sultanı Kılıçarslan, Kudüs ve Şam’a yürüyen düşman ordularını durdurmak için ta İznik’te mücadeleye başlamıştır. Kılıçarslan, Şam ve Kudüs’ü namus ve şeref olarak görüyor, güvenliğini Anadolu’dan İznik’ten muhafaza etmeye çalışıyor” dedi.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde Şam’ın en az Kudüs, Mekke, Medine kadar kutsal bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, “Dokuz asır boyunca Türkler Edirne’yi Hama’dan, Bursa’yı Humus’tan, Diyarbakır’ı Halep’ten, İstanbul’u Şam’dan ayrı gayrı görmedik. İstanbul ve Şam tıpkı Türkler, Kürtler ve Araplar gibi tarihleri bir, kaderleri bir, gelecekleri bir olan iki kardeş şehirdir” şeklinde konuştu.

“SURİYE YÖNETİMİ, HALKI TEMSİL ETMİYOR”

Suriye’nin cetvelle çizilmiş sınırlarının iki ülke halkının kardeşliğini engellemeye yetmeyeceğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Suriye’nin başına getirilmiş işbirlikçi, despot yöneticiler, Suriye ve Türkiye halklarının insanlık tarihi kadar eski kardeşliğini törpülemeye yetmez. Bu coğrafyada Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, Mısır ve diğerleriyle biz bir elin parmakları kadar birbirimize yakınız; bir elin parmakları kadar biriz, beraberiz ve kardeşiz. Kendi tarihinden bile haberdar olmayanlar, işte bu kardeşliği bunu anlayamazlar. Suriye’deki zalim ve kukla yönetime saygı duyanlar, Türkiye ile Suriye’nin kadim uhuvvetini anlayamazlar. Kendi tarihinden, kendi ecdadından bihaber olanlar işte bizim AK Parti’nin Suriye politikasını doğru analiz edemezler. Bundan 100 yıl önce çil çil altınlar karşılığında hem kendi ruhunu hem de Kudüs’ü satan bir takım çapulçular nasıl ki bizim Arap kardeşlerimizi temsil etmiyorlarsa, bugün Suriye’deki yönetim de asla ve asla bizim Suriyeli kardeşlerimizi temsil etmiyor.” Başbakan Erdoğan, baba Hafız Esed’in kendi halkına karşı zalimane bir tutum içindeyken Türkiye’ye karşı da hasmane bir tutum sergilediğini belirterek, ancak oğlu Esed’in hem kendi halkına hem Türkiye’ye, hem bölge ülkelerine umut verdiğini söyledi. Erdoğan, “Öyle zannettik, değişeceğini, değiştireceğini söyledi. Kendi halkına haklarını teslim edeceğini, komşularına hasmane tutum içinde olmayacağını söyledi. Biz ‘oradaki Kürt vatandaşlarımız için de vatandaşlık haklarını ver’ dediğimizde, bana ‘ne demek vereceğim’ dedi. Ama bunları yapmadı. Aynı şekilde ‘buradaki etnik unsurlar arasında fark gözetme, içeride haksız yere tutuklu bulunan insanları bırak’ dediğimizde, ‘bırakacağız’ dedi” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler