Emre BAYLAN/ANTALYA, Türkiye'nin dönem başkanlığını üstlendiği G20'nin iş dünyası ayağı 'The Business20' nin BÜYÜMEYEN TEK ŞEY REEL ÜCRET
Ali Koç, küresel krizin yıkıcı etkilerinin en ağır şekilde hissedildiği ve krizler sonrasında çok çok az iyileşmenin sağlanabildiği bir sistem konusunda çalışmak için bir arada olduklarını söyledi. Dünyanın son 50 yıllık döneminde her şeyin ilerlediğini, her şeyin değerlendiğini, büyüme yaşandığını, borsaların, gayri safi milli hasılanın büyüdüğünü dile getiren Koç şöyle konuştu:
"Büyüme trendinde olmayan bir şeyler var. O da reel ücretler. Ücretlerin milli gelirden aldığı pay büyümemektedir. Her şey yükselirken reel ücretlerin düşmesi, ücretlerin milli gelirden aldığı payın düşüyor olması, kendi içinde kabul edilmesini çok güç bir fenomen olarak görüyorum."
'SONUÇ ODAKLI OLMAK ZORUNDAYIZ'
İnsanların umutlarını yok eden, hayatlarını yaşanmaz hale getiren işsizlik sorununu görüşmek için toplandıklarının altını çizen Ali Koç, bu nedenle B20 İstihdam Gücü olarak Türkiye'nin vizyonları doğrultusunda kapsayıcı ve uzlaşmacı sonuç odaklı bir anlayış çerçevesinde hareket etmeyi hedeflediklerini söyledi. Çalışmaların sonuç odaklı olmasını istediklerini özellikle vurgulayan Koç, G20 çalışmalarının güvenilirliğini devam ettirebilmesi için ne yapılması gerektiği değil, nasıl yapılması gerektiğini, bunu belirledikten sonra ölçülebilir bir aksiyon planıyla uygulanması gerektiğini düşündüklerini dile getirdi. Koç, "İş arayan milyonlarca insanın, kabul edilemez şartlarda çalışan işçilerin ve buna bağlı giderek artan toplumsal ve sosyal gerginliklerin daha fazla oyalanmaya, daha fazla ötelenmeye tahammülü olmadığına inanıyoruz" dedi.
SÖZ DEĞİL AKSİYON
Koç, B20 çalışmalarında önceliklerinden birini de 'daha fazla söz değil, hızlı ve etkili aksiyon gerektiği' saptamasından hareketle etkin bir mekanizma geliştirmek olduğunu söyledi. Koç, "Daha önceki senelerde G20 devlet ve hükümet başkanlarının gerek büyüme stratejisi belgesinde, gerekse ülke istihdam politikası belgelerinde arz ettiği politikaların uygulanması, derinleştirilmesi ve izlenme konusunda etkin bir mekanizma geliştirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.
YOLSUZLUKLAR VE HÜKÜMET VE İŞADAMLARININ GAYRETİ
TÜRK-İŞ Genel Başkanı ve L20 Türkiye Başkanı Atalay, G20 yapısı içinde bir araya gelen 20 ülkenin dünya nüfusunun yüzde 70'ini kapsamakla birlikte, dünya ekonomisinin ise yüzde 85'ini oluşturduğunu söyledi. G20 üyesi ülkelerin liderlerinin, yüzde 2 büyüme hedefine ulaşma, ulusal istihdam planlarını uygulama, iklim değişikliği, vergi kaçırma ve yolsuzlukla mücadele gibi konuların yanında artan işsizlikle başa çıkmak zorunda olduğunu belirten Atalay, şöyle devam etti:
"Bir hususu dikkatinize sunmak istiyorum. Yolsuzlukları engellemek, hükümet ve işadamlarının gayreti ile mümkün olabilir. Vergi kaçırmayı engellersek, işlerin yapılma biçimi de değişecektir. Çalışan kesim olarak bizler yatırımların teşvik edilmesini, yeni işler sağlanmasını, insan onuruna yakışır iş koşullarının gerçekleştirilmesini, nitelikli çıraklık için bir çerçeve oluşturulmasını ve güvenli işyerlerinin tesis edilmesini istiyoruz."
UYUYANLARI UYANDIRMA ZAMANI
Dünyada ve ülkemizde 'uyuyan' hükümetler, işverenler, işçiler, sendikalar, patronlar olduğunu savunan Atalay, "Uyuyanı uyandırırsınız ama uyuma numarası yapanı uyandıramazsınız. Biz B20 ve L20 olarak 2015 yılında ülkemde uyuma numarası yapanları uyandırma gayreti içinde olacağız" dedi.
YOLSUZLUKLA MÜCADELE G20'NİN GÜNDEMİ
TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu da, 2008 krizinin küresel sorunların küresel çözümler gerektirdiğini ve mevcut yapının, sorunları önlemede ve çözmede yeterli olmadığını net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Bu bağlamda G20'nin ulusal politikaları etkileyen, küresel bir yönetişim yapısı geliştirdiğini belirten Eyüboğlu, şunları kaydetti:
"2008 yılının Kasım ayında gerçekleştirilen ilk G20 Devlet Başkanları Toplantısı'ndan bu yana istihdam, yenilikçilik, yatırım, yolsuzlukla mücadele, ticaret, vergi, enerji ve kalkınma konularını da dahil ederek gündemini genişletti. Her geçen sene G20'nin küresel karar mekanizmasındaki yeri ve öneminin derinleştiği görülüyor."
İŞSİZLİK ALARM DÜZEYİNDE
Küresel ekonominin büyüme hızının 2008 krizi öncesine göre yavaşladığını ve krizle ortaya çıkan sosyal ve ekonomik açıkları kapatmakta yetersiz kaldığını kaydeden Eyüboğlu, şunları söyledi:
"2014 yılında dünyada 201 milyondan fazla işsiz var. Bu rakam küresel kriz öncesinden 31 milyon kişi daha fazla. Gelecek 5 yıla ilişkin tahminlere baktığımızda, 2015 yılında işsizliğin 3 milyon kişi artacağı, izleyen 4 yılda ise bu artışa 8 milyon kişinin daha ekleneceği öngörülüyor. Krizin başladığı tarihten bu yana 61 milyon iş kaybedilmiş. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde işgücü piyasasına girecek kişiler de dikkate alındığında, krizin neden olduğu istihdam kayıplarının kapatılması için 2019 yılı itibariyle 280 milyon yeni iş yaratılması gerekiyor."
GENÇ İŞSİZ DAHA ÇOK
Gençlerin, özellikle de genç kadınların işsizlikten daha fazla etkilendiğini aktaran Eyüboğlu, 2014 yılı itibariyle yaklaşık 15- 24 yaş arası 74 milyon gencin iş aradığını söyledi. Genç işsizlik oranının yetişkinlerin yaklaşık 3 katına ulaştığını kaydeden TİSK Başkanı şöyle konuştu:
"Gençlerin işsizliğinden daha önemli ve daha tedirgin edici olanı ise kısaca NEET oranı olarak tabir edilen, ne istihdamda ne de eğitim ve öğretimde olan gençlerin oranı. Bu konudaki OECD ortalaması yaklaşık yüzde 15 ile alarm verir düzeyde."
Bu gençlerin sadece sosyal patlamaların kaynağını oluşturmadığını, aynı zamanda tüm ülkeler için kaybedilmiş bir nesle işaret ettiğinin altını çizen Eyüboğlu, "Yani yapacak çok iş, düzeltilecek çok şey var" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz