Fabregas, Nasri, Clichy, Eboue... Bu 4 yıldız futbolcu, yıllardır top koşturdukları Arsenal'le yollarını sezon başında ayırdığında, herkes Londra kulübünün büyük bir çöküş yaşayacağını düşünüyordu.
[
MYNETSPOR'U FACEBOOK'TAN TAKİP EDİN](http://www.facebook.com/spormynet)
CANLI MAÇ SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN
Aslında bu beklenti yanlış da çıkmamıştı. Sezona Newcastle deplasmanında golsüz beraberlikle başlayan "Topçular", art arda oynadığı iki büyük maçta sahadan boynu bükük ayrılıyordu. Önce Emirates'te alınan Liverpool yenilgisi, ardından Manchester United karşısındaki 8-2'lik hezimet, Arsene Wenger'in takımdaki geleceğinin bile tartışılmasına neden olmuştu.
Ancak gemi henüz batmamıştı. Kaptan, dümene henüz yeni ısınıyordu.
Robin Van Persie. Arsenal'in son yıllarda yaşadığı en bunalımlı süreçte ortaya çıktı ve takımı deyim yerindeyse tek başına sırtladı.
Ligde art arda gelen galibiyetlerde önemli rol oynadı, 12 haftada 13 gole ulaşarak, Avrupa'nın en formda oyuncularından biri olduğunu ortaya koydu. Arsenal'in Borussia Dortmund'la oynadığı maçta 2 gol birden atan Van Persie, takımını Şampiyonlar Ligi'nde de bir üst tura taşımayı başardı.
Bu 2 golle, 2011 yılında oynadığı 41 maçta 38. golüne ulaşan Hollandalı futbolcu için menajer Arsene Wenger; "Onun doğuştan gelen bir yeteneği var. Gol aradığı bir süreç içinde değil. Goller kendi doğasıyla geliyor. Umarım onu uzun bir süre aramızda tutmayı başarabiliriz" dedi.
Arsenal taraftarı şimdi, bir yandan böyle bir oyuncuya sahip olmanın tadını çıkarırken, diğer yandan Van Persie'nin de Fabregas ve Nasri'nin yolundan gidip takımdan ayrılmasından endişeleniyor.