Askeri Belge Davası Sanıklarına CHP'li Vekillerden Destek

İzmir'de 49'u muvazzaf ve 72'si tutuklu 357 sanıklı, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge temin etme davasının üçüncü duruşması başladı. Cuma gününe kadar İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edecek duruşmanın ilk celsesinde tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatlar hazır bulundu. Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP milletvekilleri Erdal Aksünger, Musa Çam, Nurettin Demir, Özgür Özer ve Tufan Köse ile sanık yakınları izledi.Tutuksuz sanıklardan Amfibi Görev Grup Komutanı Tümamiral Ercüment Tatlıoğlu savunmasını yaptı. Suç örgütüne belge verdiği iddiasını kabul etmeyen Tatlıoğlu, söz konusu belgeyi vermiş olsa bile bunun hiçbir gizliliği ve güncelliği olmayan bir belge olduğunu söyledi. Tümamiral Tatlıoğlu, suçsuz olduğunu belirterek beraatini talep etti. Sanık avukatı Nevzat Güleşen de gerekirse Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayer'in tanık olarak dinlenmesi için talepte bulunacaklarını belirterek, müvekkilinin beraatini istedi. Daha sonra Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, duruşmaya 15 dakika ara verdi. Salondan çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, milletvekilleri ve sanık avukatlarıyla birlikte basın açıklaması yaptı. Kamuoyunda askeri casusluk olarak bilinen davayı izlemek için geldiklerini ifade eden Tezcan, sanıkların uzun süre iddianame hazırlanmadığı için tutuklu kaldığını söyledi. Davaya sanık savunmalarıyla devam edildiğini hatırlatarak, Türkiye'de son dönemde yargı, soruşturma makamları ve emniyet eliyle itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldüğünü iddia etti. Emniyet binalarında hazırlanan sahte dijital delillerle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en önemli kadroları ve komutanlarının yüz kızartıcı bir iftirayla, fuhuş iftirasıyla karşı karşıya olduğunu öne süren Bülent Tezcan, "Asker için atılabilecek en büyük iftira ve casusluk iftirasıyla başlatılan soruşturma sonucunda şu anda esir alınmış durumdalar. İçerideki komutanlar ve sanıklar aslında tutuklu değil. Tutukluluk bir hukuki kavramdır, önlemi ifade eder. Oysa bu soruşturmanın başından bu yana hiçbir hukuki dayanağı olmayan sahte delillerle içeriye atılan yurtseverleri görüyoruz. Siyasi bir projeyle içeri atıldıkları için onlar tutsaklardır." dedi. Türkiye'nin millî silah ve savunma sanayisini kurma konusunda en yetenekli kadrolarının tutsak alındığını iddia eden CHP Genel Başkan Yardımcısı, "TSK'nın kadroları bu iftiralarla, bu hesaplaşmanın kurbanı olarak içeride tutuluyorlar. Karadeniz ve Ege hakimiyetinde Türk donanmasının gücünü kırmak için Türkiye'de millî gemi projesinden tutun birçok önemli projeye imza atan bu gencecik beyinleri, kadroları yok etmek için kurulan tezgâha ne yazık ki Türkiye'nin etkili ve yetkili devlet kadroları da bir şekilde işin içine katılarak bir operasyon yürütülmektedir." şeklinde konuştu. Balyoz davasından Ergenekon'a kadar, Kafes'ten donanma ve askeri casusluk davasına kadar aynı yalanların devam ettiğini öne süren Tezcan, Dikmen Polis Merkezi'nin 5. katında üretilen dijital deliller ve sanıkların evlerinde yapılan aramalarda önceden belirlenen yerlere koyularak bulunmuş gibi gösterilen sahte dijital delilerle bir sürek avı yaşandığını savundu. Bütün toplumun dikkatini davaya çekmek zorunda olduklarını ifade eden Tezcan, "Silivri'den başlayıp Hasdal'da, İzmir'de, Ankara Sincan'da doğrudan doğruya planlı bir operasyonla kırım yaşanıyor. Bu ülkenin yurtsever askerleri, en kaliteli yurtsever çocukları cezaevlerinde aylardan beri tutuklu ve Türkiye Cumhuriyeti bunların hizmetinden mahrum kalmış durumda. TSK'nın komuta kademesini bu operasyonlarla şekillendirmeyi planlayanlar, amaçlarına kısmen de olsa ulaşabildiklerini sanıyor olabilirler ama hiç kimse unutmasın, bu adaletsizlik ve hukuksuzluk kimsenin yanına kalmayacak. Mağdur olanların, hiçbir zaman bu mağduriyetle yaşamalarına müsaade etmeyeceğiz. TSK'da bu tasfiye operasyonunun sonuçlarını ortadan kaldıracak bütün adımları siyasetin atması gerektiğine inanıyoruz ve Türkiye'de bu mağduriyetleri ortadan kaldıracak adımları hep beraber atacağız." şeklinde konuştu. Mahkemeden adaletli olmasını istediklerini kaydeden Tezcan, cuma günü taleplerle ilgili bir karar verileceğini belirterek, hakimlerden adaletsizliğe son vererek bütün tutsakları serbest bırakmalarını istedi. Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, konuşmasının başında dil sürçmesi yaşayarak, kendisini genel başkan olarak tanıttı.