Bakan Akdağ: "çocuklarımıza, Gençlerimize Biraz Haksızlık Ediyormuşuz"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 15 Temmuz’da büyük bir felaketin eşiğinden döndüğümüzü vurgulayarak, "Biz biraz haksızlık ediyorduk, çocuklarımıza, gençlerimize. Bu çocuklar, gençler pek de idealist yetişmiyorlar, çok fazla güncel meselelerin peşine takıldılar, nasıl olacak bu memleket gelecekte, bundan dolayı bir sıkıntı çeker miyiz diyorduk. Yanlış düşünüyor muşuz. O çocuklar, o gençler aslında bayrakları, vatanları ve namusları için ölümü göze alan gençler çıktı. Çok enteresan bir durum" dedi.Bir dizi toplantıya katılmak ve incelemelerde bulunmak üzere Mersin’e gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleşen buluşmada Bakan Akdağ’a, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, AK Parti Mersin milletvekilleri Hacı Özkan ile Yılmaz Tezcan, Sağlık Bakanlığı genel müdürleri eşlik etti. Burada sağlık çalışanlarına hitap eden Bakan Akdağ, önümüzdeki süreçte açacakları şehir hastanelerinin 2 önemli amaca hizmet edeceğini söyledi. Bu hastanelerin hem vatandaşın hem de sağlık çalışanlarının işini kolaylaştıracağını belirten Akdağ, her yönü ile bu iki husus dikkate alınarak bu projelerin tasarlandığını söyledi. Sağlık çalışanları olarak çok önemli bir iş yaptıklarını kaydeden Akdağ, "Mesleği doğrudan insan olan, her dokunuşunda insana dokunan, her dokunuşunda o insanın arkasındaki dünyaya dokunan çok az meslek sahibi vardır. Cenabı Allah bize böyle mükemmel bir mesleğin mensubu olma şerefini bahşetti. Gerçekten çok farklı bir hizmet yapıyoruz. Doğrusu ben Bakanlığa başladığım ilk 2002’in sonlarından itibaren sağlık çalışanlarının ortamlarını iyileştirmek, sağlık çalışanlarına daha iyi şartlarda hizmet sağlamak, imkanlarının daha iyi olmasını sağlamak için çok gayret verdim" şeklinde konuştu."Maliye Bakanlıklarının kapısının eşiğinde çok yattık"Sağlık çalışanları ve sağlık hizmetleri için ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya çalıştıklarını vurgulayan Akdağ, "Siz Maliye Bakanlıklarının kapısının önünde beklemek, eşiğinde yatmak bilmiyorsunuz ama ben biliyorum. O eşiğe çok yattık. Bundan sonra da yatmaya devam edeceğim. Eğer bazı uygulamalarımız, bazı tedbirlerimiz sağlık çalışanlarına bir takım zorlayıcı gibi gelen uygulamalar ortaya çıkarırsa da bunların hemen hemen hepsi mecburiyetlerden dolayıdır. Vatandaşa hizmet verme ihtiyacının getirdiği zaruretlerdir. Bir kere sağlık çalışanlarının sayısı az, iş yükümlülükleri fazla. Elimizden geldiği kadar sizin üzerinizdeki yükü azaltmak, sizin verdiğiniz bu çok kıymetli hizmeti taçlandırmak için bundan sonra gayret edeceğiz. Sağlık çalışanlarıyla buluşmayı o yüzden önemsiyorum. Sistemi geliştirirken mutlaka sağlık çalışanlarının söyleyeceklerini değerlendirmek gerekiyor. Çalışanlarımızdan aldığımız geri bildirimler paha biçilemez. Mevzuatımızı geliştirmek için çalışanlarımızın önerdikleri konuları kullanıyoruz. Belki bütün talepler yerine getirilemiyor ama bu toplantılarda sağlık çalışanlarından öğrendiklerim, bizim mevzuatımızın en az yüzde 50’sini değiştirmek için bize yol gösteriyor, rehberlik yapıyor" ifadelerini kullandı."Şehit ailelerini ziyaret edin"15 Temmuz’da büyük bir felaketin eşiğinden dönüldüğünün altını çizen Akdağ, "FETÖ çetesi başarılı olsalardı asıl amaçları Türkiye’yi bir Suriye yapmak olacaktı. Çünkü onlarda biliyorlardı ki bir darbe teşebbüsünün ardından 1960’larda, 1980’lerde olduğu gibi Türkiye’de milletin boynunu bükerek kabul edilir bir iş olmadığını. Kabul etmezdik, ölümüne kabul etmeyecektik. Ama başarılı olsalardı bugün millet büyük bir badirenin içinde, büyük bir kaosun içinde, büyük bir silahlı mücadelenin içinde olacaktı. Allah korusun belki biz bir Suriye olacaktık. Cumhurbaşkanımızın bence çok yerinde ifadesiyle, bunların 40 senede kurduğu tuzağı Allah’ın izni ile milletimiz 20 saat içerisinde tuzla, buz etti. Zor oldu, 241 şehidimiz oldu. Bu şehit ailelerinden çoğunu ziyaret ettim. Benim tavsiyem, kendinizi yenilemek, ruhunuza bir derinlik kazandırmak yada ruhunuzdaki derinliği keşfetmek istiyorsanız bu şehit ailelerini ziyaret edin. O zaman görürsünüz neyin ne olduğunu, o zaman anlıyorsunuz onların ne kadar büyük bir iş yaptıklarını, o zaman anlıyorsunuz çocukluğumuzdan beri bize anlatılan Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı. Aynı ruh hiç değişmemiş ki" diye konuştu."Çocuklarımıza, gençlerimize biraz haksızlık ediyormuşuz"Çocuklara, gençlere 15 Temmuz’dan önce biraz haksızlık ettikleri itirafında da bulunan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu çocuklar, gençler pek de idealist yetişmiyorlar, çok fazla güncel meselelerin peşine takıldılar, nasıl olacak bu memleket gelecekte, bundan dolayı bir sıkıntı çeker miyiz diyorduk. Yanlış düşünüyor muşuz. O çocuklar, o gençler aslında bayrakları için, vatanları için, namusları için ölümü göze alan gençler çıktı. Çok enteresan bir durum. Her düşünceden insan, hiçbir ideoloji, yaşam biçimi, bu insanları kategorize etmeye yetmez. Onların bir kategorisi var yürekli insanlardır, hiç düşünmeden öne atıldılar, vatanları için bunu yaptılar. Biz onlara çok şey borçluyuz. 15 Temmuz gerçekten unutulmaz. Gün geçtikte bunun önemini daha fazla anlayacağız. Bize bir vazife düşüyor. İçimizdeki bu FETÖ terör unsurlarını temizlemektir. Temizlemek zorundayız, başka bir çaremiz yok. Dolayısıyla bir takım değerlendirmeler oluyor, açığa alınan insan oluyor, belki bunlardan bir kısmı sizin arkadaşlarınızdı ama çok titiz hareket ediyoruz. Özellikle memurluklardan uzaklaştırılacaklar olacak, çok severek yaptığımız bir iş değil ama bu örgütü dağıtmak zorundayız. Çünkü bunlar 40 sene boyunca sizin, bizim içimizde sinsice planlar kurdular ve dolayısıyla bir kere daha aynı delikten milletin zehirlenmesine müsaade edemeyiz. Doğrudan ilgisi olmayan insanların bu işin içine katılıp, meslekten ihracını istemiyoruz. Çok zor bir iş. Belki bu örgüte kendini kaptıranlar, kolunu, bacağını kaptıranlar bunun farkında da değildi ama sonuçta bir temizlik, bir kamuyu bunlardan arındırma operasyonunun da yapılması kaçınılmaz olduğunu hepimiz anlıyoruz."Açılış konuşmasının ardından Bakan Akdağ, basına kapalı olarak sağlık çalışanlarının sorunlarını, taleplerini, isteklerini dinledi.