Bakan Akdağ’dan BDP’lilere: Şehitler için yüreğinizde bir şey kıpırdadı mı?

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 75 milyon insana hizmet vermeye devam edeceklerini söyledi. AK Parti Seyhan İlçe 4. Olağan Kongresi’nde partililere hitap eden Akdağ, “Biz hizmetleri yürütürken güzel ülkemizde siyasetlerini İmralı’daki terörist başına endeksleyenlere de sesleniyorum: Onlar ne yaparsa yapsınlar bu ülke kalkınmasına devam edecek. Kardeşi kardeşe düşman edemeyecekler. Biz Türkü, Kürdü, Arabı ile kardeşlik hukukumuzu geliştireceğiz.” dedi.

Bu hafta Adanalı iki polis memurunun daha toprağa şehit olarak verildiğini hatırlatan Recep Akdağ, “Biz biliyoruz şehitler ölmez, şehitler diridir; onlar cennete gitti; ama elbette yüreğimiz de dağlanıyor. Bir gösteride ufak bir yanlış olduğu, bir BDP’linin kılına azıcık halel geldiği zaman Türkiye’yi ayağa kaldırmak isteyen bu partinin yöneticilerine soruyorum: Nevruzda haince bir kurşunla hayatının baharında şehit düşen polis memuru Ahmet Toprakoğlu için siz neler hissettiniz? Sizin yüreğinizde hiçbir şey kıpırdamadı mı? Sizin için İmralı’daki terörist başının dışarı çıkması, o şehit kardeşimizden daha mı önemli?” şeklinde konuştu.

BDP’lilere yönelik sert eleştirilerde bulunan Akdağ, şehit Ahmet Toprakoğlu’nun babası Cebrail Toprakoğlu’nun cenaze töreninde dile getirdiği, 'Ben de Kürdüm, doğuluyum; ne farkı var, kız almış, kız vermişiz. Hiçbir zaman amaçlarına ulaşmayacaklar. Oğlumu şehit verdim, gerekirse bir tane daha şehit veririm.' sözlerine dikkat çekti. Bu babalara güvendiklerinin altını çizen Akdağ, şöyle devam etti: “Eğer siyaset yapacaklarsa, terörist başını referans göstermekten vazgeçsinler. Bu vatan toprakları üstünde Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkez’i ayırmaksızın; 75 milyon kardeşimize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bu millet geçmişte çok eziyetler çekti. Millet, Kurtuluş Savaşı ile ülkeyi düşman çizmesinden kurtardı. Daha sonra özellikle 1940–50 arasında bu halk bir ‘milli şef’ zulmünü yaşadı. Bir jandarma onbaşısı bulunduğu köy veya ilçede kolluk kuvvetinin, savcının, hâkimin de yerine geçti. Biz bunları unutmadık. Dedelerimiz, babalarımız bu olanları bize anlattı. Benim babaannemin babası Ahmet Hoca, Erzurum’un İspir ilçesinin Çakmaklı köyünde ezanı Arapça okudu diye, bir jandarma onbaşısı onu üç gün ahıra hapsetmiştir. Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp konuşuyor. Ey Kılıçdaroğlu, sen neyi konuşuyorsun? Sen neye sahip çıkıyorsun? Bunlara mı sahip çıkıyorsun? Sen istediğin kadar boş konuş.”

ÇETELERİN, VESAYET SAHİPLERİNİN HÂKİMİYETİNİ KIRDIK

İktidarda onuncu yılını idrak eden bir parti olduklarını belirten Akdağ, geçmiş hükümetlerin vesayet çevrelerinin hâkimiyetinden kendilerini kurtaramadığını vurguladı. AK Parti iktidarının diklenmeden dik durmayı bildiğine işaret eden Akdağ, Menderesspor Salonu’ndaki kongrede şunları söyledi: “Biz bu ülkede çetelerin, vesayet sahiplerinin hâkimiyetini kırdık. Milletin iradesinin üzerinde irade tanımayan AK Partilileriz. Türk milletinin basiretine olan inancımız tamdır. Sandık milletin önüne geldiğinde en doğru kararı verir. Zorbalıkla milletin iradesini elinden alanlar oldu, geçmişte. 1960’da milletin gözbebeği bir başbakanı ve arkadaşlarını asacak kadar, gözleri dönenler… 12 Eylül 1980’de milletin iradesini gasp edenler, belki bunu zorbalıkla başardılar. Belki 28 Şubat da post modern bir darbe ile milletin iradesinin üzerinde hakimiyet tesis edenler, o günler için bir kuvvet buldu. Ama artık yağma yok. Ülkede artık AK Parti’ye güvenen bir millet var. Allah’ın izniyle bir daha o günleri geriye getirmeyeceğiz. Ama ana muhalefet partisi başta olmak üzere vesayetin eski tadını hatırlayanlar, bir daha o vesayeti milletin üzerinde hakim kılacağız düşüncesi içerisinde olan gafiller var. Onlar yeri geliyor Milletin Meclisinde milletin kürsüsünü işgal etme cüretini gösteriyorlar. İşleri güçleri karalamak, kaşlarını çatıp, hakaretler yağdırmak. ”

Kardeşliğin ve barışın dilini hakim kılmayı sürdüreceklerini ifade eden Akdağ, herkese saygılı siyaset anlayışından vazgeçmeyeceklerini bildirdi.