Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Balyoz davasında verilen cezalarla ilgili olarak, "Bu işi düşünen kimse onların cezalandırılmasından yanayım. Bu cezaları alan düşmanınız bile olsa üzülüyorsunuz ama artık geçmişi konuşulan bir ülke olmaktan çıkmalıyız" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bursa TV’de, bakanlığı ve Balyoz davasında verilen cezalarla ilgili soruları cevapladı. Toplu İş Kanunları Tasarısı ile ilgili iddiaları da cevaplayan Bakan Çelik, 12 Eylül'ün ürünü olan bir yasayı ortadan kaldırmak için çalıştıklarını anlattı. Hedeflerinin çalışan ve sendikalı sayısını doğru belirlemek olduğunu kaydeden Çelik, bakanlar kuruluna, komisyona ve genel kurula gelen, temmuz ayında çıkması beklenen kanunun gizli bir el tarafından durdurulduğunu, böylece 340 bin işçinin yetki alamadığı için toplu sözleşme yapamadığını söyledi. Çelik, "Siz bu yasayı Meclis'in gündemine, diyalogla getiriyor musunuz? Getiriyorsunuz. Peki tam yasalaşacağı sırada niye çıkmıyor bu? Gizli bir el olmasa bu yasaya kim engel olabilir ki? Hükümet engel olabilir mi? Hükümet buna engel değil. Zaten tarafları ilgilendiren konularda büyük oranda uzlaşıldı. Genelde tümü ile uzlaşıyorsanız, başımın üstünde yeri var. Uzlaşılamadı mı sosyal hadiseler meydana geliyor. Önünü almak mümkün değil. Biz uzlaşıyoruz. Bir grup Başbakana, 'Efendim bizim bu maddeye gönlümüz yatmadı' diyor. Barajın yüzde 5'in altına inmesini istemeyen bazı işverenler ise, bunun gerçekleşmesi halinde ticari hayatlarının biteceğini, hedeflerin tutmayacağını söylüyorlar. Aynı şekilde 20. yüzyıl sendikacılığını benimseyenler var. Gizli elden kastım budur. Uzlaşma dışında bir başka bir yol yok" ifadelerini kullandı.
“YARGININ KARARINA SAYGI DUYMAK GEREKİYOR”
Balyoz soruşturmasında çıkan kararları yorumlayan Çelik, "Yargının kararına saygı duymak gerekiyor. İtirazlar da yapılacaktır. Bu işi düşünen kimse onların cezalandırılmasından yanayım. Bu cezaları alan düşmanınız bile olsa üzülüyorsunuz ama artık geçmişi konuşulan bir ülke olmaktan çıkmalıyız. Herkesin çoluğu var, çocuğu var. 'Kim suçlu ise cezasını çeksin' diyorsunuz. Kim suçludur bilemem. Bir üst mahkemede umarım ortaya çıkar" diye konuştu.
“DİNLENMEYİ TERCİH EDEBİLİRİM”
Çelik, yeni dönem ile ilgili düşüncesinin olmadığını, 3 yıl üst üste çalışmadan sonra dinlenmeyi tercih edebileceğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kongre sürecinde aktif siyasete devam edecek isimleri belirleyeceğini dile getiren Çelik, "Bence önümüzdeki hafta kongrede tercihlerini ortaya koyacak. Kimi partide çalıştırmak istediğini, kimi araziye sürmek istediğini, kimi dinlendireceğini belirleyecek. Benim kişisel bir beklentim yok. Talebim yok. Hesabımı alnım açık bir şekilde vermeye hazırım. Herkesle yüzleşmeye hazırım. 'Ne yaptın?' diye sorduklarında anlatacak çok şeyimiz var" dedi.
Şanlıurfa milletvekili olan Çelik, "Bursa'ya geldiğim zaman beni üzen tek hadise var. Herhangi bir organizasyon yapılmadı. Kimseye haber verilmedi. Ben buna hevesli bir insan değilim. Efendim gelmişiz de, karşılanmış, karşılanmamış da. Senin bakanın geliyor, karşılamak zorundasın. Bursa'ya bakan geliyorsa, nasıl geliyorsa gelsin, karşılarsın. Görevini yaparsın. Görevini yapmıyor, itiraz ediyor. Bunları hiçbir yerde konuşmadım. Yaşananların çeyreğini de Başbakan bile bilmiyor. Kimseye anlatmadım. Bu benim partim. Yanlış yapanı da kenara çekmek durumundayım" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz