Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye’nin Ar-Ge’ye ve yeniliğe yaptığı yatırım Avrupa Birliği üyesi olan 7-8 ülkeden daha yüksek durumda” dedi.
Bakan Yılmaz, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen “Türkiye İnovasyon Haftası Etkinlikleri”ne katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Yılmaz, “Yenilik projeleri sadece verimliliği artıracak projeler olarak düşünülmemeli. Aynı zamanda sosyal içermeyi artırıcı projeler olarak düşünülmeli” dedi.
Türkiye’nin iddialı bir ülke olduğunu vurgulayan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “21. yüzyılda çok farklı noktalara gitme azminde olan bir ülke. Dün Sayın Başbakanın vurguladığı gibi doğal kaynak zengini bir ülke değil. Klasik yöntemlerle hedeflerine ulaşabilecek bir ülke değil. Bizim en büyük sermayemiz tarihimiz, coğrafyamız ve her şeyden önemlisi insanımız. Bilgi ve insan tabanlı bir ekonomi inşa etmek durumundayız. Bu konunun altını ne kadar çizsek azdır. Son on yılda ülke ekonomisi hayli yol aldı. 230 milyar dolar ekonomiden 774 milyar dolarlık bir ekonomiye ulaştık. Kişi başı gelirimiz üç kat arttı. Kişi başı gelir 3 bin 500 dolardan 10 bin 500 dolarlara geldi” diye konuştu.
Türkiye’nin Ar-Ge’ye yaptığı yatırımın Avrupa Birliği (AB) üyesi olan 7-8 ülkeden daha yüksek olduğunu ifade eden Bakan Yılmaz, “Ar-Ge harcamalarımız arttı. 2002 yılında o düşük milli gelirimizin yüzde 0,53 düzeyinde olan Ar-Ge harcamalarımız, geçen yıl itibariyle 0,86’ya yükseldi. Yani kritik eşik olan yüzde 1’e oldukça yaklaşmış durumdayız. Bu haliyle bile Türkiye’nin Ar-Ge’ye ve yeniliğe yaptığı yatırım Avrupa Birliği üyesi olan 7-8 ülkeden daha yüksek durumda. 2023 yılında 2 trilyon doları aşan bir ekonomi öngörüyoruz. 500 milyar ihracat öngörüyoruz. 25 bin dolar kişi başı gelir öngörüyoruz. Bunları yapabilmek için yoğun çaba sarf etmek durumundayız. Özellikle yenilik kültürü diye altını çizmek istiyorum. Bunları yapan insanlar bireysel yetenekleriyle mi bunu geliştiriyorlar, yoksa içinde bulundukları toplumun etkileriyle mi gerçekleştiriyorlar. Yenilik dediğimiz bu hadisenin dünyanın her yerinde aynı olmadığını biliyoruz. Yenilik dediğimiz hadise, bireylerin kendi yetenekleriyle geliştirebilecekleri bir şey değil. Çok geniş yelpazede yenilik kültürünü düşünmemiz gerekir. Türkiye doğru yolda. Bu etkinlik bunun güzel bir örneği” şeklinde konuştu.
Yenilikle sosyal politika arasında bir ilişki kurulması gerektiğini belirten Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bir Kalkınma Bakanı olarak söylüyorum. Kalkınma dediğimiz hadise sadece ekonomik gelişmelerden ibaret değil. Küçük bir grupla ekonomiyi geliştirirseniz ve nimetlerini küçük bir grup kullanırsa bunun adına kalkınma diyemeyiz. Kalkınma içerici olmak zorunda. Kalkınma kapsayıcı olmak zorunda. İşte bu kapsayıcı ekonominin en önemli unsurlarından biri sosyal boyut. Daha dengeli, daha adil bir dünya oluşturmak. Bu da yenilikle yakından ilgili. Yenilik projeleri sadece verimliliği artıracak projeler olarak düşünülmemeli. Aynı zamanda sosyal içermeyi artırıcı projeler olarak düşünülmeli. Mesela yenilikçi bir tasarımla engelli bir insanın çalışma şartlarını kolaylaştırabiliyorsanız bu sosyal açıdan çok önemli bir projedir. Dolayısıyla sosyal yenilik kavramını da önemsediğimi belirtmek isterim.’’
Kamu Yatırım Programları’nda Ar-Ge’ye ayrılan kaynak hakkında bilgi veren Yılmaz, “2002 yılında Ar-G’ye ayırdığımız kaynak, 114 milyon TL. 2012 yılında 1,8 milyar liraya çıkarmışız. Bunun sonuçlarını gelecekte daha iyi göreceğiz. 2002 yılından bu yana toplam 168 projeyi desteklemişiz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz