Bakanı Yılmaz’dan Anayasa Ve Çözüm Süreci Açıklaması

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, yeni anayasa süreci ile ilgili olarak, “Bu millet haklar konusunda da en iyisine layıktır. Bunun da çerçevesini iyi çizelim ki, hiç kimse yasayla, azıcık bir çoğunlukla bu vatandaşın hakkına el atmasın” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Karaman Milletvekili Lütfi Elvan’ın vefat eden babasının cenaze namazına katılmak üzere Konya’ya gelen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, cenaze töreninin ardından avukatlık yapan 22. dönem AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Işık’ı iş yerinde ziyaret etti. Bakan Yılmaz, burada çözüm süreci ve yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Yılmaz, anayasa ile ilgili açıklamasında, bütün grupların kendi tekliflerini Nisan ayı sonuna kadar ileteceklerini belirterek, “İlettikten sonra da değerlendirmeler olacak. Bu millet gerçekten huzuru, refahı, daha çok demokrasiyi ve daha çok özgürlüğü hak ediyor. Anayasalar vatandaşın özgürlüklerinin garantisidir. O bakımdan anayasa ta Magna Carta’dan çıkmış. İngiltere’den, nereden çıkarsa çıksın ama temeli şudur; insan haklarını garanti altına almaktır. Bu millet haklar konusunda da en iyisine layıktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi yoktur. Bunun da çerçevesini iyi çizelim ki, hiç kimse yasayla, azıcık bir çoğunlukla bu vatandaşın hakkına el atmasın. Amacımız bu hakları anayasaya koymak. İnşallah biz iyi niyetle yola çıktık. Destek verirlerse çok iyi yol alırız. Destek vermezlerse yeni seçimde deriz ki, bizim anayasamız bu; eğer bu anayasada kendi hak ve hürriyetlerinin garantisini görüyorsan, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüğü görüyorsan destekle diyeceğiz. Yok eğer görmüyorsan, milletimiz en doğrusunu bilir, o zaman boynumuz kıldan incedir. Milletimiz ne diyorsa onu yaparız. Zira diyoruz ki, bu partiyi millet kurdu, yolunu millet çizdi, zerre kadar ayrılmadık. Ayrılsaydık bu kadar millet yanımızda olmazdı. Kişiler yanılır, toplum vicdanı yanılmaz” dedi.

“ÖZGÜRLÜKLERİ, DEMOKRASİYİ ARTTIRACAĞIZ, DEMOKRASİ ARTINCA DA GÜNEYDOĞU’YA HUZUR GELECEK”

Çözüm süreci ile ilgili de konuşan Bakan Yılmaz, “Bakın bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmek gibidir. Bir insanı kurtarırsan da bütün insanlığı kurtarmış gibisindir. En çok şehit cenazesine katılmış biri olarak da, her gittiğim yerde anneler babalar, ‘biz ağladık, başka anneler babalar ağlamasın’ diyorlardı. İnşallah bu çözüm sürecine girdik, başlangıçtayız. Uzun ince, bunun yanında da zor bir yol var, bu yoldan gidiyoruz. Bu yolu kolaylaştırmanın yolu ise milletin desteğinden geçiyor. Millet bu sürece desteğini verirse niyetimiz hayır, akıbet de hayır olacaktır: Bakın terör örgütünün dağdaki yöneticisi son 2 yılda 3 bin kişi öldü diyor. Eğer şimdi yapılanlar 2011’de yapılsaydı, bu 3 bin insanımız ölmezdi diyor. Bu ülkenin birliğiyle, bayrağıyla problemi olmayan insanların evladı da bu olaylarda kayba uğruyor. Dolayısıyla da öldürerek sonuç almamız bizim kendi insanımızı öldürme yolu demektir. Biz yaşatarak sonuç almak istiyoruz. Biz ne yağacağız, özgürlükleri artıracağız, demokrasiyi arttıracağız, demokrasi artınca da Güneydoğu’ya huzur gelecek. Huzur gelince yatırım da gelecek. Bu yıl geçen yılın 3 aylık dönemine göre Diyarbakır’a yatırım üç kat daha arttı. Mardin Valisi bana geldi, bütün organize sanayilerimiz doldu dedi. Huzur gelirse yatırım olur. Yatırım olursa istihdam olur, istihdam olursa üretim olur, üretim olursa da kalkınma olur. Biz de yoksul olan evde kavga bitmez derler. Bu kavganın bir gerekçesi de ırkçılık, cehalettir. Çünkü hiçbir şey üretmeden, hiçbir millete hizmet etmeden, ben diğerinden farklıyım, üstünüm gibi bir iddia da bulunmak Müslüman’a yakışmaz. Milletimiz dua etsin, yolun başındayız. Çok şey yaptık demiyoruz, destek olursanız iyi bir netice alacağız diyoruz. Ama bu süreçte bazıları diyor ki, AK Parti başarıya ulaşırsa biteriz, bunlardan bir daha iktidarı alamayız diyorlar. Onun için bu sürecin iyi olması için gayret göstermiyorlar, bize destek vermiyorlar. Acaba AK Parti’yi bu süreçte nasıl başarısız kılarız diyorlar. Bu süreçte AK Parti’nin başarısızlığı diye bir şey yok. Bu Türkiye’nin bir problemi. Hükümetlerin problemi değil. 1984’den sonra hükümetler geldi ama bir sonuç alınamadı. Alınsaydı bugün bu konuşulmazdı. Bunu siyaset ve partiler üstü görmek lazım. El ele vereceğiz, akil adamlarla akıl akıla vereceğiz. Millete bu sürecin ne olduğunu anlatacağız. Bu süreçte birçok ülkenin Milli Savunma Bakanı ile görüşmüş kimseyim. Onların gözünden Türkiye bölgesel gücün ötesine geçmiş, küresel güç olmaya yaklaşmış bir ülke. Biz bu sorunu çözersek inşallah, hem içeride hem dışarıda gücümüz artacaktır. Biz içeride ve dışarıda birbirimizi yok etmek için gücümüzü harcamayacağız. Bu bölgeye de, halkımıza da, dünyaya da barış ve huzur getirmek için çalışacağız” şeklinde konuştu.