Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili, "Bir taraftan demokratik haklardan bahsediyorlar, şahsımla ilgili olduğu için söylemek zor ama söylemek zorundayım; 'Tayyip Erdoğan aday olmasın' diyorlar. Sen kimsin ki Tayyip Erdoğan aday olsun veya olmasın diye kanaat belirtiyorsun? Olur veya olmaz. Sen daha siyasette yokken biz siyasetin içindeydik" dedi.
Kanal 24 Televizyonu'nda Yiğit Bulut'un moderatörlüğündeki 'Sansürsüz Özel' adlı programa katılan ve gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine üniversitelerde gerçekleşen öğrenci eylemlerini değerlendirdi. Toplantının yapıldığı alanlarda taşlarla, yumurtalarla saldırı gerçekleştirildiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bunlara karşı eyvallah mı edeceksiniz...Siz orada toplantının yapıldığı mahalle, taşlarla toplarla adeta taarruzda bulunuyorsunuz. Ve bunların adı öğrenci" değerlendirmesinde bulundu. Bu öğrencilerin içerisinde provokatörlerin olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, öğrencilerin pankart açtıkları için tutuklu olduklarına inanmadığını, dosyalarının incelendiğinde ortaya farklı şeylerin çıktığını vurguladı.
"MİMAR SİNAN CAMİİ'Nİ BİZ YAPMADIK"
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine, İstanbul'a yeni inşaa edilen Mimar Sinan Camii'ni devletin yapmadığını, hayırseverlerin yaptığını söyleyerek, "Allah onlardan razı olsun. Devlet olarak cebimizden para çıkmadı" dedi. Bir köşe yazarının selahattin camilerini yazdığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Önce cuma camilerini öğrenmen lazım. Nerelerde, nasıldır, bunların özellikleri nedir" eleştirisinde bulundu. Çamlıca'ya da bir cami yapılacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, ülkenin yüzde 99'unun Müslüman olduğunu belirterek, " 'Şuanda cami noktasında ihtiyacımız yoktur' ifadesini paylaşmak mümkün değil" dedi. Bu camiyle ilgili bir yarışma açıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bu yarışmayla birlikte de inşallah en güzel eseri hangi mimarımız çizerse o eseri raya yerleştireceğiz. Fakat o televizyon antenleri vesaire de onların hiçbirisi orada kalmayacak. Orayı tamamen televizyon kulesi de dahil, TRT'nin ki hepsini yıkacağız" diye konuştu. Erdoğan, bölgedeki bütün vericilerin tek kulede toplanacağını belirtti.
"ÜNİVERSİTEDE İÇKİ SATILMASINA MÜSAADE EDİLİR Mİ?"
Kamuoyunda bira tartışmasının sürekli gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, "Allah aşkına bir üniversitenin içinde, restoranlarında alkollü içki satılmasına müsaade edilir mi, böyle bir şeye izin verilebilir mi?" dedi. "Öğrenci oraya gelip de alkolü alıp kafayı mı bulacak, yoksa ilmi alıp kendini mi bulacak?" diyen Başbakan Erdoğan, "Üniversitenin dışında malum yerlerde gider alkolünü alır ki biz bu noktada meyhane falan kapattığımız yok, hepsi ortada" ifadelerini kullandı.
Anayasanın 'Gençliğin korunması' başlıklı 58. maddesini okuyan Başbakan Erdoğan, anayasada "Devlet, istiklal ve cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır" ifadelerinin bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu ortada dururken, ben anlamıyorum bu köşe yazarları nasıl oluyor da hala bu işi savunuyor? Bizim gençliğimizin bunlar tamamen alkolik olmasını istiyorlar. Biz de muhafazakar demokrat bir parti olarak anayasanın gereği neyse bunun gereğini talep ediyoruz, yaptığımız budur. İlla içecekse onun da yerleri var ki ben onu da teşvik eden birisi değilim, ondan da rahatsızım, onu da söyleyeyim. Çünkü ben gencimin bu noktada alkolik bir genç olarak yetişmesinden yana değilim."
SEZARYEN VE KÜRTAJ KONUSU
Sezaryen ve kürtaj konusuna değinen Erdoğan, "Sezaryen, kürtaj olayı olsun, bizim bunları sağlığın esasları neyse buna göre tedbirlerimiz var. Biz şimdi kürtajı yasaklamıyoruz ki. Kürtajı belli esaslara bağlıyoruz. Diyoruz ki 'Kürtaj şu, şu şartlar dışında yapılamaz'. Bunu getiriyoruz. Niçin? İnsanımıza olan saygımız için. Bugün ABD, Vatikan bunu yapıyorsa, Batı yapıyorsa bunu biz de yapacağız. Ama kalkıp da insan haklarına saygıdan bahsederken ikinci bir can olarak, annenin evladı durumunda olanı kalkacaksın, ki cenin diyoruz, onu katledeceksin. Bunu savunmak mümkün değil" dedi.
"KAPIMIZ HERKESE AÇIK"
Başbakan Erdoğan, 'İttifak arayışınız var mı?' sorusu üzerine ise, "Bizim en büyük ittifakımız milletimizdir" dedi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Biz isteriz ki, sağın da solun da merkezine yakın olanlar bizimle beraber yola devam edebilirler. Bu konuda kapımız herkese açık. Kimseye kapımızı kapamadık."
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ise, "Bizim Cumhurbaşkanlığı, 2014 Ağustos'u buna yönelik bir hesabımız asla söz konusu değildir. Kaldı ki daha ortadaki süre ortada" diyerek, AK Parti'nin kendi adayını çıkaracağını kaydetti. "Tayyip Erdoğan aday olmasın" şeklindeki açıklamalara tepki gösteren Erdoğan, "Sen kimsin ki, 'Tayyip Erdoğan aday olsun veya olmasın' diye kanaat belirtiyorsun. Olur veya olmaz. Sen daha siyasette yokken, biz siyasetin içindeyiz. Daha dur bakalım, dün bir, bugün iki. Şimdi kalkıyorsun demokrasi ile ilgili süreç belirliyorsun" diye konuştu.
"FRANSA VE ALMANYA SÜRECİ BALTALADI"
Avrupa Birliği süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de de biz bunu çalışırken, özellikle isim vereceğim burada, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Almanya'dan Merkel bu süreci baltalayan iki lider olmuştur ve bunu acımasızca yapmışlardır. Sarkozy ve Merkel gelene kadar ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak liderler zirvesine, AB'ye katılıyordum ve onlar geldikten sonra, kalktılar bunlar 10 yeni ülke aldılar ve bu ülkelerin alınışı tamamen siyasidir. AB müktesebatına uygun oldukları için değil ama Türkiye'yi bunlar yine kapıda bekletmeye devam etmişlerdir. Sarkozy ile Merkel geldikten sonra zirveye bizim ve Hırvatistan'ın katılmaması kararı aldılar. Oradaki müzakerelerde dahlimiz olur ya da olmaz, bu endişeyle aldılar. Müktesebatta olmadığı halde fasılları açma ve kapama söz konusu. Kapamayı kaldırdılar, sadece açmaya müsaade ettiler. Burada da bize hendek atlatıyorlar. Bütün bunlar ortada, konuşuyorsun hiçbir cevapları yok. Bize cevap veremiyorlar, savunamıyorlar kendilerini. Ama kalkıyor, diyor ki 'boşladılar'. Neyi boşlamışız kardeşim ya? Şu anda bütün fasılların hepsi bizde hazır, kurumsallaşmamızı biz hep buna göre yapmışız ve şu anda AB üyesi olan ülkelerin müktesebata uygun olmayan birçok yönleri var ki bunların en önemlisi Kıbrıs'tır. Bir defa sen Kıbrıs diye Güney Kıbrıs'ı alamazsın. Çünkü ortada yeşil hat var. Kuzey Kıbrıs'ta Güney Kıbrıs'ın herhangi bir tasarrufu yok ki. Buna karşı sizin de duruşunuz önemli. Biz de bu duruşumuzu sergiliyoruz. Niye? Bu millete yakışan duruş budur da onun için" dedi.
AB Bakanlığı'nın çok güzel çalışmalara imza attığını söyleyen Erdoğan, "Bütün kurumsal yapısını kurmuş vaziyette ve bütün ülkeleri devamlı dolaşıyor ve anlatıyor. Biz de anlatıyoruz ama buna rağmen Türkiye'deki iç muhalefet kalkıp, 'AB'yi dışladık' diyor. Hiçbir şeyi dışlamadık" dedi.
PUTİN'E TEKLİF
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "2023'e Avrupa kalır mı?" sorusu üzerine ise, "Kalır kalmaz ama işte Avrupa'nın durumu ortada" dedi. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'e yaptığı bir latifeyi de şöyle anlattı:
"Geçenlerde Rusya seyahatimde Putin'e şöyle bir latife yaptım. Dedim ki 'Zaman zaman bize takılıyorsun. 'AB'de ne işin var' diyorsun. O zaman ben de şimdi size takılayım. Hadi gelin bizi Şangay Beşlisi'ne dahil edin, biz de AB'yi gözden çıkaralım."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz