Belçika'daki Kızının Düğününe Gitmek Için Başbakan'a Mektup Yazdı

Belçika'daki kızının düğününe gitmek için vize almaya çalışan Necmi Aydoğmuş, "Tek dileğim, kızımın kuşağını bağlamak." dedi. İzmir'de yaşayan, SSK emeklisi ve üç çocuk babası 47 yaşındaki Aydoğmuş, Gent şehrinde 29 Aralık 2012'de dünyaevine girecek en büyük kızı Yeliz Aydoğmuş'un (22) düğününe katılmak için konsolosluğa vize başvurusunda bulundu. Belgelerini eksiksiz teslim etmesine rağmen uçak bileti almadığı ve damadının maaşının yetersiz olduğu gerekçeleriyle vize verilmedi. Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na konuşan Aydoğmuş, Belçika Konsolosluğu'ndan gözyaşlarıyla ayrıldığını belirterek, "Teslim ettiğim belgeler arasında uçak bileti vardı fakat olmadığını söylediler. Üç katlı evim ve bankada param var. Maddi durumum çok iyi. Yeliz benim ilk göz ağrımdı. En büyük dileğim, kızımın kuşağını bağlamak ve mürüvvetini görmek. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Allah rızası için bana kefil olsunlar. Kızımın düğününde bulunayım, sadece kuşağını bağlayayım bana yeter." şeklinde konuştu.

Necmi Aydoğmuş 34 yıl önce Filiz Şiracı (44) hayatını birleştirdi. Çiftin Yeliz, Fulya (18) ve İrem (12) isimlerinde üç kız çocukları oldu. Anlaşamayan çift, 10 yıl önce boşandı. Filiz Şiracı, üç kızıyla birlikte Gent'e yerleşti. Burada bir müzede temizlik görevlisi olarak çalışan Şiracı'nın en büyük kızı olan emlakçı Yeliz Aydoğmuş, elektrik tesisatçısı erkek arkadaşı İsmail Sancak (29) ile nişanlandı. Genç çift, evlenmek için 29 Aralık tarihini seçti. Yeliz, Aydoğmuş nişanına gelemeyen babasını en mutlu gününde yanında görebilmek için Türkiye'ye düğün davetiyesi gönderdi.

Baba Aydoğmuş da bunun üzerine hazırlıklara başladı. İlk olarak 10 yıllık pasaport çıkartan Aydoğmuş, kendisine ait evlerin tapusu, emekli olduğunu gösteren belge, gidiş dönüş uçak bileti, 8 bin euro parası olduğunu gösteren banka hesabı, düğün davetiyesi ve yurtdışından çağrıldığını gösteren davetiyeyle birlikte 15 Ekim 2012'de Ankara'daki Belçika Konsolosluğu'na vize başvurusunda bulunmak üzere yola çıktı. Otobüsle giden Aydoğmuş, inerken sağ ayağını incitti. Ağrılarına rağmen belgelerini konsolosluğa teslim eden Necmi Aydoğmuş'a, iki gün sonraya randevu verildi. O ise ayağındaki rahatsızlık sebebiyle daha ileri bir tarihe istedi. Bunun üzerine 30 Ekim'de gelmesi söylendi. Büyük bir heyecanla o tarihte giden konsolosluğa Aydoğdu, bir dakika süren görüşmeden sora oradan ayrıldı.

Evine postayla gelen cevap yazısında vize başvurusunun reddedildiğini öğrenen Aydoğmuş'un dünyası başına yıkıldı. Gerekçe olarak, uçak bileti almadığı ve damadının maaşının yetersiz olduğu bildirildi. Gidiş dönüş almasına rağmen uçak bileti olmadığının belirtilmesini saçma bulan, "Ben ülkemi çok seven bir insanım. Maddi durumum çok iyi. Neden ülkemi terk edip orada kalayım? En büyük hayalim kızımın düğününü, mürüvvetini görmek, kuşağını bağlamaktı. Bunu da bana çok gördüler. İlk kez kızımı evlendirecektim. Herhangi bir sabıka kaydım yok. Babam emekli polis. Annem defalarca yurtdışına çıkıp geldi." dedi. Hiçbir maddi destek istemediğini ve maddi sıkıntısı da olmadığını vurgulayarak, "Yalvardım, bana iki gün vize verin dedim. Benim ne günahım var? Yavrumun kuşağını bağlamak için neden izin vermiyorlar? Kızının kuşağını bağlatmamaları, babaya en büyük işkencedir." diye konuştu. Geçen pazartesi günü Başbakan Erdoğan'a mektup yazdığını söyleyen Aydoğmuş, "Benim Belçika'dan beklentim yok ki. Zaten çocuklarım izne geldiklerinde yanımda kalıyorlar. Onlara para da gönderiyorum. Düğünden başka ne amaçla gidebilirim ki oraya?" dedi.

Gözyaşlarına hakim olamayan Necmi Aydoğmuş, kızının düğününde yanında olmak için iki gün yeteceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Sayın Cumhurbaşkanım ve Sayın Başbakanım, ne olur bana yardım edin. Tek dileğim, kızımın düğününü görebilmek. İki günlük vize istiyorum. Bunu bana çok görmesinler." şeklinde konuştu.