YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bu çocuklardan kimler sorumlu?

Sokaklarda büyüyen çocuklar bir süre sonra hem kendilerini hem de toplumu tehdit eden bir unsura dönüşüyor.

Bu çocuklardan kimler sorumlu?

Belki çoğu zaman onları yollarda mendil satarken, ayakkabı boyarken görüyoruz. Bazen tamirci dükkânlarında çırak olarak çalışıyorlar, bazen de Sokak aralarında bali, tiner vb maddeleri çekerken yada kavga ederken görürüz Büyük Türkiye’nin çalışan karanlık Umutlarını.

Onlar daha çocuk yaşta hayatın ağır koşullarıyla yüz yüze gelirler. Elbette onları çalışmaya iten birçok sebep vardır. Ancak, çocuk yaşta ağır iş ve sorumluluk taşımalarının birçok olumsuz sonucu vardır. Türkiye’de çocukların çalışmasının başlıca sebebi yoksulluktur. Gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları, en azından kendi masraflarını karşılayarak, aileye ek destek sağlamak için çalışma ortamına girmektedirler. Umut Çocukları Derneği, Merkezi İstanbul'da bulunan bir Sivil Toplum Kuruluşu'dur.

Dernek sokak çocuklarını bulundukları ortamdan kurtararak, topluma kazandırmak hedefiyle kurulmuştur. Umut Çocukları Derneğinin tüzüğüne baktığımızda, aile ortamından kopmuş sokaklarda yaşayan, sorunlu, maddi manevi yardıma muhtaç olup kötü koşullarda çalıştırılan evinden kaçmış, uyuşturucu madde (tiner, esrar, eroin, alkol vb.) bağımlısı olan çocuk ve gençleri bu olumsuz davranış ve alışkanlıklarından arındırıp topluma ve ailelerine kazandırmak;

Bu amaçla özel ve tüzel kuruluşlarla işbirliği yapmak; özellikle sokağa terk edilen ve buralarda yaşayan çocuk ve gençlerin barınma sağlık ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak, bunlara iş ve meslek edinme konusunda olanaklar yaratmak (iş atölyeleri kurmak);

Aileleri yanında yaşayan fakat olumsuz koşullarda yetiştirilen, maddi imkânsızlıklar içinde olan sokaklarda çalıştırılan çocuklara ve ailelerine ulaşarak çocuğu tüm olumsuz koşullardan arındırmak için çaba göstermek, Çocuğa ve aileye maddi ve manevi yardımda bulunmak.

Bu gibi çocuk ve gençlerin aileleriyle ilişkiye geçip sorunlarının birlikte aşılmasını sağlayarak onları ailelerine ve topluma kazandırmak doğrultusunda çalışır. Ayrıca derneğin amacı doğrultusunda kurulmuş veya kurulacak vakıflarla maddi, manevi dayanışma içine girmek;

Çocuk Polisi Emniyet Kayıplar Bürosu, Sosyal hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu İle işbirliği yapmak.

Yine aynı amaçla yabancı ( Yurt Dışındaki ) Dernek ve Vakıflarla iletişimi ve işbirliğini geliştirmektir.

Üst Düzey Bilinçsizlik

Yine gazetelerde bir ‘Tinerci Çocuk’ vakası okuduk.

Kimlikleri tespit edilemediği halde tinerci çocuklar olarak haber edilen failler sanatçı Mehmet Ali Erbil’in şoförünü gasp ettikten sonra bıçakla yaralamışlar. Olayın geçtiği elit yer Etiler. Çok ilginç. Galiba bu çocuklar artık her yerdeler. İyi semt, kenar semt, varoş fark etmiyor. Onlar aramızdalar ve bizimle birlikte yaşıyorlar. Onlar varlar, gerçekler ve yine hep sadece iradeleri dışı (madde etkisindeyken) başlarını belaya soktukları zaman anılıyorlar. Bu anmalar hep kötü kötü oluyor. Diğer zamanlarda bu çocuklar neredeler? Kimse merak etmiyor bunlar ne yerler ne içerler, nerede yatarlar kalkarlar, hastalandıklarında kime sığınırlar, okula giderler mi, ne giyerler, nasıl ısınırlar. Bunlar adı üstünde çocuk oldukları için bunların vasileri kim?

Mehmet Ali Erbil; “İyi anladık bunlar çocuk ama alacaklarını almışlar adamı niye bıçaklıyorlar? Bu artık sapıklık, manyaklık.” diye yorumda bulunmuş haberlere göre. Sarsıldık tabii. Yeni Türk Ceza Kanunu’na göre madde bağımlılığı ‘irade dışılıkla eş anlamda; “bu artık sapıklık, manyaklık” la değil. Buna göre madde bağımlısı olanlar işledikleri suçtan ceza almıyorlar ya da suçun niteliğine göre cezaları indiriliyor. Bu anlaşılır bir mantık. Adil bir yaklaşım.

Bir de kavrama mağdur tarafından bakalım. Durum vahim. Suça maruz kalıyorsunuz, ölüyorsunuz, yaralanıyorsunuz, sakatlanıyorsunuz, her türlü travmayı yaşıyorsunuz, malınız gidiyor ve suçlu SUÇSUZ. Çünkü o bir madde bağımlısı. Belki de tinerci. Hiçbir türlü mantık işe yaramaz, böyle bir durumda çökersiniz.

Ortada bir mağdur var ve haklı, ortada bir de suçlu ama SUÇSUZ var ve o da haklı. Olay yerinde kaos var. Birisi suçlu olmalı. Suçlu tek kişi değil. Asayişi korumaktan sorumlu olanlar var. Madde bağımlısı çocuklardan sorumlu olan KURUM var. İşin en başında bu çocuklardan sorumlu olan bireyler var. Madde ticareti yapanlar var. Bir de üst düzey bilinçsiz toplum kesimi var. Anlaşılan hepimiz suçluyuz…

Madde bağımlısı çocuklar suç işliyorlar. Hem de ne suçlar… Bu suçu işleyene kadar öncelikle bir ailenin kontrolünden çıkıyorlar, sonra yakın çevreden sıvışabiliyorlar. Daha sonra KURUM’un dikkatini hiç çekmiyorlar ki o kadar çok heryerdeler. Emniyet birimleri bile onları SUÇTAN KORUYAMIYORLAR. Bu çocuklar bağıra bağıra suça itiliyorlar ve ancak suç işlediklerinde lanetle hatırlanıyorlar.Bu daha ne kadar böyle devam edecek? Birbirimizi kesip bitirene kadar mı yoksa çocuklarımıza topyekun bir bilinçle sahip çıkana kadar mı?

Ajans23/Arzu AKIN

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler