Chp İl Başkanı Karadağ’dan Gündem Değerlendirmesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük İl Başkanı Bayram Karadağ, “30 Ağustos Zafer Bayramı hem Cumhuriyet'e ve demokrasiye açılan bir kapı, hem de çoğulculuğa ve çok sesliliğe giden yoldur” dedi.Karadağ, parti binasında düzenlediği basın toplantısında 30 Ağustos’ta ulusu esir etmek isteyen güçlere karşı, toplumun tüm kesimlerinin dil, din, ırk, mezhep ve inanç farkı gözetmeksizin bir araya geldiği, yan yana, omuz omuza mücadele vererek zafer destanının yazıldığını belirterek, “ 30 Ağustos Zafer Bayramı hem Cumhuriyet'e ve demokrasiye açılan bir kapı, hem de çoğulculuğa ve çok sesliliğe giden yoldur. Birlik ve beraberliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de bozmak isteyen bazı güçler olacaktır. Ancak bu güçlere karşı 90 yıl önce nasıl mücadele ettiysek bugün de aynı mücadeleyi verme karar ve azmindeyiz. Milletimizi bölmek isteyen teröre karşı hep birlikte, kardeşliğimizi koruyarak mücadele edeceğiz” dedi.Tabelalardaki TC ibaresini neden rahatsız olunduğunu ve kaldırıldığını anlamakta güçlük çektiğini de anlatan Karadağ, “Karabük’ümüzdede özellikle bazı bankalardaki TC ibaresinin kaldırılacağı öğrenmiş bulunuyoruz bundan büyük rahatsızlık duyuyoruz.Yüzyıllardır emperyalist ülkelerin topraklarında gözü olan bir coğrafyada yaşıyoruz.Petrol gibi değerli bir madeni olan Kuzey Afrika’dan başlayarak Ortadoğu’da devam eden şiddet olaylarını kınıyorum. Irak’tan başlayarak Libya,Mısır,Tunus,ve Suriye’de devam eden ve yakın gelecekte de İran’a sıçrayacağı görünen şiddetin temeli özgürlük değil emperyalist ülkelerin petrolü kontrol etme mücadelesidir.Bu mücadele bugün bitmeyecek emperyalizm devam ettiği sürece devam edecektir. Büyük Ortadoğu Projesi diye nitelendirilen projenin eşbaşkanı olduğunu her fırsatta dile getiren Başbakan dostum kardeşim dediği Esat’a bir haftada nasıl düşman oluyorsa sıfır sorunlu komşu hedeflerken bütün komşularımızla sorunlu hale gelebiliyorsak Amerikan destekli darbelerle başa gelen ülke liderleriyle bir haftada dost olabiliyorsak bu düşünülecek bir durumdur. Kendi ülkemizde toplumsal olaylarda ölen Ali İsmail’lere,Abdullah Cömert’lere kılı kıpırdamayanların Reyhanlı da ölenlere kılı kıpırdamayanların Mısır’da ölen Rabia için ağlamalarının takdirini kamuoyuna bırakıyorum. Ağlayacaksan Ali İsmail’lere de Abdullah Cömert’lere de Rabia yada ağlayacaksın. Ali İsmail’leri de Abdullah Cömertleri de Rabia’yıda öldürmeyeceksin. Biz sömürülen eziyet çeken her vatandaşımızın acısını yüreğimizde hissederken Mısır’da ölen Rabia’nın da acısını yüreğimizde hissediyoruz” dedi.Karabük’e son günlerde hızlı bir mülteci akını olduğunu gördüklerinin de altını çizen Karadağ, açıklamasını şöyle sürdürdü:“50 kişi 100 kişi gelecek derken bu mültecilerin Karabük’ümüzün sosyal yapısına zarar vermesinden çekiniyoruz. Üniversitemiz hızla büyürken Karabük’ümüze kayıt olmak için bu senede ciddi sayıda öğrenci gelecek Bizlerde geçen sene olduğu gibi bize emanet olarak bırakılan bu öğrencilerin Atatürk İlkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti değerlerinden kopmadan eğitimlerini tamamlamaları için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bu öğrencilerin adrese dayalı nakillerini Karabük’e almaları için bir çalışma başlatıyoruz.Sadece biz değil tüm Karabük’ü sevenlerin bu konuda çalışma yapmaları gerektiğini buradan ifade ediyoruz.Son günlerde DSİ’nin özellikle dere yatakları üzerinde yaptıkları açma çalışmalarını halkımız zaman zaman mağdur olsa da olumlu karşılıyoruz . Ancak Araç çayının etrafında büyüyen ağaçlarında temizlenmesi Karabük’te yaşanması olası felaketleri önleme açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. Karayollarında meydana gelen tıkanma ve aksaklıklar ulusal medyaya konu olmaktadır. Geçmiş günlerde TBMM Gündemine İstanbul Milletvekilimiz Kadir Öğüt tarafından taşınmıştır. Karabük basınında bu konunun yeterince yer almaması bizi üzmüştür. Trafik sorununu çözmek için yapılan Battı -Çıktı ne yazık ki sorunları azaltmamış aksine çoğaltmıştır. Sağlık ücretsiz olacak diye sağlık devrimi yaptık diye yola çıkarken halkımıza yaptıkları yeni yeni ortaya çıkmaktadır. Özellikle Karabük’ün Şirinevler ve Devlet hastanesi gibi 2 hastanesi varken şimdi nereye bağlı olduğu belli olmayan bir Tıp Fakültesi hastanesi yapılmaktadır. Yapılan hastane son derece modern bir hastanedir ve yapanlara teşekkür ederken bu hastanenin Sağlık Bakanlığına mı? Üniversiteye mi? bağlı olduğunu buradan sorguluyoruz.Eleman alımını Sağlık Bakanlığı mı yada Üniversite mi yapacaktır. Normal şehir hastaneleri ücreti düşükken Üniversite hastanelerinde muayene olma bedeli biraz daha yüksek olduğunun altını çizmek istiyoruz. Zonguldak örneğinde olduğu gibi Hastanesi ile Üniversite Hastanesi mutlaka ayrı ayrı olmalıdır. İl Özel idaresinde olanları dikkatle izlemekteyiz. Karabük değneksiz köy değildir. Mutlaka yapılanların bir gün hesabı yargı önünde sorulacaktır. İl Özel İdareye ait araçla AK Parti’ye üye olma vaadiyle kumanya dağıtılmasını unutmadık, buna göz yumanları da unutmadık.Bu işten aracı kullanan şoförü emekli ederek kimse kurtulamaz. Özel İdare’nin yaptığı adrese teslim ihaleleri okulların depreme dayanıklılık arttırma ihalelerini onarım işlerini köy yolları ihalelerini, Köydes ihalelerini eş dost tanıdık ilişkisi ile ihale dağıtanlardan elbet bir gün hesap sorulacaktır.”