YURTHABER

İzmir
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Chp Selçuk İlçe Örgütü Kadına Şiddeti Kınadı

CHP'nin 25 Kasım "Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" nedeniyle tüm il...

Chp Selçuk İlçe Örgütü Kadına Şiddeti Kınadı

CHP'nin 25 Kasım "Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" nedeniyle tüm il ve ilçelerde yapılan ortak basın açıklaması CHP Selçuk İlçe örgütünde de gerçekleşti.CHP'li kadınların katıldığı basın açıklamasına ayrıca CHP Selçuk Belediye Başkan Aday Adayı Metin Çıtak'ta katıldı. CHP Kadın Kolları Başkanı ve aynı zamanda CHP Belediye Meclis Üyesi Adayı Güllü Kartal'ın okuduğu basın açıklamasında ülke genelinde son yıllarda kadına yönelik şiddette büyük bir artış olduğu açıklandı. Bunu belirtilen rakamlarla açıklayan Kartal; "Ülkemizde öldürülen kadın sayısı 2012 yılında 165 iken, 2013’ün ilk 10 ayında bu sayı 168’e çıkmıştır.Türkiye’de evli kadın nüfusunun yüzde 39’u fiziksel şiddete, yüzde 15’i cinsel şiddete, yüzde 44’ü duygusal istismara maruz kalmaktadır.Cinsel saldırıya uğrayan kadınlardan çoğu korku, baskı gibi gerekçelerle şikayetçi dahi olmamıştır. Öldürülen her iki kadından biri kendi hayatına dair bir karar vermek istediği için öldürülmüştür. Devletten koruma talebiyle polise veya savcılığa başvuran kadınların yüzde 73'ü sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27'si cinayete kurban gitmiştir. Bu rakamlar, sık sık tekrarlanan kadına yönelik şiddete “sıfır tolerans” gösterildiği söylemlerini yalanlamaya yetiyor. Kadınlar, kadın oldukları için şiddetin her türlüsüne maruz kalıyorlar" dedi.Kadınların değişik biçimlerde şiddete uğradığını belirten Kartal; "Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak(!) biz kadınlarız!. Ülkemizde okuma-yazma bilmeyenlerin yüzde 83’ünü kadınlar oluştururken,kız çocuklarını okuldan uzaklaştıran düzenlemeler birbiri ardına devreye sokulmaktadır. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 29 iken ekonomi ve fırsat eşitliğinde 136 ülke arasında 127. sıradadır. Kadınlar kayıt dışı olarak istihdam edilmek istenmekte ve sigortasız,güvencesiz işlerde çalıştırılmaktadır. Türkiye’de kadınlar ortalama olarak erkeklerden yüzde 20 oranında az ücret almaktadır ve çalışan kadınların yaklaşık yüzde ellisi mobbing mağdurudur. AİHM bir kararında, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin, kadına yönelik ayrımcılığın bir biçimi olduğunu söylemesi kendi tarihi açısından bir ilkti. Ve AİHM yine verdiği bir kararda; kadına yönelik şiddet meselesine kendilerinin müdahale edemeyeceği bir aile meselesi olarak bakan polisler ve aile içi şiddet faillerine caydırıcı cezalar vermeyen mahkemeler sebebiyle ciddi sorunlar yaşandığını, tüm bunların da Türkiye’deki genel ve ayrımcı yargı pasifliğinin aile içi şiddeti besleyen bir ortam yarattığını belirtmiştir. Biz diyoruz ki; yaşadıklarımız, muhafazakarlaşmanın ve feodal yapının yanı sıra, 11 yıllık otoriter devlet anlayışının bir sonucudur. Günümüzde ileri sürülen “kutsal aile” tezi; her gün beş kadının eşi, sevgilisi veya herhangi bir yakını tarafından öldürüldüğü ülkemizde tamamen çökmüştür. Bireyi; bedeninden kişiliğine kadar denetim altına alma ve terbiye etme arzusuyla kadınlarımız; özde yasakçı, sözde uzun vadeli nüfus politikası hedeflerine kurban edilmek istenmektedir.Doğurganlık üzerine kurulan baskılar kız ve erkeklerin aynı evlerde yaşadıklarında denetim altına alınmak istenmeleri,çocuk gelinlerin gittikçe artan sayısı, baskıcı iktidarların ve ideolojilerin ortak yanıdır. Bireylerin bedenleri ve hayatları üzerinde en yüksek düzeyde denetim kurarak rejimi inşa etmeye çalışan bu düzeni red ediyoruz. Ülkemizde yüzde 97'si şiddet gören biz kadınlar, toplumsal cinsiyetin; erkeği otorite, iktidar sahibi olmaya zorladığı, “namus” gerekçe edilerek yakını olan kadını öldürmesinin emredildiği bu topraklarda, “şiddete karşı mücadele”nin sadece kadınların değil erkeklerin de sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir kamu politikası olarak benimsiyor ve sosyal politikalarımızı bu doğrultuda ele alıyoruz. Belleğimizi diri tutmak ve bize dayatılan bunca şeyin altında ezilmemek için “Böyle gelmiş böyle gider” diyenlere karşı, “Yeter Artık” diyen kadınların yaşamlarını kendi yaşamlarımıza katıyoruz. Bizler; kadına yönelik şiddete karşı verdiğimiz mücadelede,sevgiyi örgütlemek amacıyla “KELEBEKLER ÖZGÜRDÜR!” diyoruz. Kadınlar için özgürlük ve adalet CHP ile gelecek" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler