Chp'li Özgümüş'ten 'arap Baharı' Değerlendirmesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ümit Özgümüş, 'Arap Baharı'na dikkat çekerek, "Eğer Türkiye'de sokak baharını, demokrasi baharını, CHP baharını görmezlerse, Türkiye yavaş yavaş savaşa gidiyor" dedi.

Milletvekili Özgümüş, CHP Seyhan İlçe Kongresi'nde hükümeti dış ve iç siyaset konularında ağır sözlerle eleştirdi. Özgümüş, Suriye ile ilgili gelişmelerin doğru aktarılmadığını savunarak, "Şu anda Lazkiye'de deniz kenarında gezebilirsiniz, Lazkiye'nin lokantalarında yemek yiyebilirsiniz, kahve içebilirsiniz. Halep'e giderseniz şu anda Halep Kapalı Çarşısı'nda alışveriş yapar, caddelerinde dolaşır, turistik yerlerini gezebilirsiniz. Şam'a giderseniz istediğiniz yerde gezebilirsiniz. Şu anda Suriye'deki bütün olaylar Humus bölgesinde. Bir orada şeriat düzenini kurmak isteyen Müslüman kardeşler, iki dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş özellikle CIA ajanları ve Suriye ordusundan ipten kazıktan kopmuş serserilerin oluşturduğu bir ayaklanma var. Sadece bir bölgede. Ve dünya televizyonları Türkiye'yi de taşeron olarak kullanıp, Suriye müdahalesini meşru göstermek için de sürekli olarak aynı görüntüleri dünyaya servis etmektedir" dedi.

Özgümüş, Arap Baharı'na dikkat çekerek, "Tetikçilik adına, Batı'nın taşeronluğu adına şu anda Türkiye adım adım savaşa gidiyor. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi bunu engelleyemezse veya Türkiye'deki barıştan yana olan kurum ve kuruluşlar bunu engellemezse. Bir adım daha ileriye gideyim. Eğer şu anda tırnak içerisinde söylüyorum, 'Arap Baharı'nı gördüler, eğer Türkiye'de sokak baharını, demokrasi baharını, CHP baharını görmezlerse, Türkiye yavaş yavaş savaşa gidiyor" diye konuştu.

Türkiye'de basının tek merkezden yönetildiğini iddia eden Özgümüş, basının ele geçirilmesinde, basının tek elden yönetilmesinin arkasında Macar ve Yahudi asıllı ABD'li finans spekülatörü ve liberal girişimci olarak bilinen George Soros'un olduğunu öne sürdü. Gürcistan ve Ukrayna'daki ayaklanmalara da dikkat çeken Özgümüş, şunları söyledi:

"Türkiye'deki yaygın basının çok büyük bir kısmı tek bir merkezden yönetilmeye başlamıştır. Daha önce Gürcistan ve Ukrayna'daki ayaklanmalarda yine tırnak içerisinde söylüyorum 'Pembe Devrim' denilen, sürekli böyle güzel isimler buldular, bu ayaklanmaların altında Soros vardı. Şu anda Türkiye'deki basının ele geçirilmesinde, basının tek elden yönetilmesinin arkasında yine Soros var. Soros, Türkiye'ye geldiği zaman İstanbul'da sosyetenin de katıldığı bir toplantıda, 'İdeallerim için servetimi harcarım'

diyor. Nasıl bir idealdir ki, bir Amerikan vatandaşının Türkiye'de demokrasi idealleri var. Ve arkasından Soros, 'Son 5 yıl içerisinde Türkiye'de 8 milyar dolar para harcadım' diyor. Normal demokrasi ile yönetilen ülkelerde yer yerinden oynar. Bir Amerikan vatandaşının bundaki idealleri nedir ki, Türkiye'de 5 sene içerisinde 8 milyar dolar para harcıyor. Yılda yaklaşık 1 milyar 600 milyon dolar para kime gidiyor, hangi kuruluşlara gidiyor, hangi sivil toplum örgütlerine gidiyor, hangi basın kuruluşlarına gidiyor. Sadece 2 milyon doları ortaya çıktı. Açık Toplum Enstitüsü'nün başkanı 'Yılda 2 milyon dolar ben alıyorum' dedi. Peki 1 milyar 598 milyon dolar nereye gitti? Eğer şu anda Türkiye'de basının ve sivil toplum örgütlerinin, kamuoyunu belli bir yönde yönlendirmek isteyen kuruluşların davranışlarını dikkatle analiz ederseniz bu gidişe dur demek zorundayız."

"YABANCILARA ARSA SATIŞINDA SINIR KALDIRILMAK İSTENİYOR" İDDİASI

Milletvekili Özgümüş, yabancılara arsa satışında mütekabiliyet şartının kaldırılmak istendiğini de savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eviniz var, işletmeniz var, 125 milyar dolar geliriniz var ama 240 milyar dolar masrafınız var. Sürekli zarar ediyorsunuz. Türkiye ekonomisi bu açığı kapatamıyor. İhracat yaparak bu açığı kapatamıyor. İhracata yönelik bir sanayi stratejisi oluşturamıyor. Onun yerine geçmişte Adana'da tefeciye borcu biriken toprak ağalarının yaptığı gibi arsalarını yavaş yavaş satmaya başladılar. Şu ana kadar Türkiye'de satılan arsa miktarı 98 milyon metrekare. 98 milyon metrekare tarım ve turizm arazilerimizi sattık.

Bunun sadece 92 milyon metrekaresi son dokuz buçuk yıllık AKP iktidarı döneminde. Dış ticarette açık verdikçe arsalarımızı, değerlerimizi, fabrikalarımızı satmaya başladık. Bunların acısını çocuklarımız çekiyor. Şu anda uluslararası anlaşmalarda mütekabiliyet denilen bir yasa var. Yani bir ülkenin vatandaşları, zenginleri, para babaları, petrol şeyhleri eğer ülkenizden toprak alacaklarsa Türkiye Cumhuriyeti'nin de onlarla anlaşma yapmış ve onların ülkesinde toprak alabilecek şekilde bir anlaşmaya imza atmış

olması gerekir. Şimdi bu da yetmiyor, önümüzdeki günlerde mütekabiliyet şartının kaldırılmasını ve kimin nerede parası varsa gelip Türkiye'den toprak alabilecek bir yasayı önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getiriyorlar. Ve komisyonlara gelen taslakta arsa satışının sınırı yoktu, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerimizin, komisyon üyesi arkadaşlarımızın direnişiyle ilçelerdeki toprak miktarının yüzde 10'u ile sınırlandırıldı, eğer Meclis'te bir önergeyle tekrar sınır kaldırılmazsa."

CHP'li Özgümüş'ün konuşmasını partililer alkışlarıyla destekledi.